bugün

muhtemelen isviçreli bilim adamları'nın uzun çalışmalar sonucu belirlediği, bir insan için ideal olan çalışmadır.
almanyada gayet normal olan calisma saatleridir.
(bkz: günde 16 saat çalışmamak)

(bkz: karpuz da yata yata büyür)
hafta da 40 saat çalışmaya tekabül eder. sanayi devrimiyle insanın para ile çalıştırılan köle haline getirilmiştir. insan haklarının gelişmesi ile 20. yüzyülün ikinci yarısından sonra daha az çalışma benimsenmiştir. bunun sebebi insan denen makinanın ortalama verim gücünün kaybını engellemektir.

bununla birlikte Türkiye gibi gelişmemiş ülkelerde kağıt üzerindeki çalışma saatleri aynı olmakla beraber, insan hakları derneklerinin henüz olması gerektiği gibi faaliyet göstermemesi, sendikalaşmanın düşük olması kamudaki belli başlı sebdikaların rant kapısı olarak görülmesi, insanların adaletin mülkün temeli olması sebebiyle haklarını aramaya çekinmeleri, bilgisiz olmaları, çalışma ve güvenlik bakanlığının işçi değil işveren yanlı tutumları sebebiyle, daha önceki entrylerde belirtildiği gibi haftalık minimum 50 saat çalışma standartlaşmıştır. bu en rahat gözken pek çok meslek de bile böyledir.

olması gereken toplumsal bilinç oluşturmaktır. toplumsal bilince güzel bir örnek verebilirim.

Hollanda da toplu taşıma ücretlerine zam yapılmış. insanlar tabiki yollarının da elvermesi sebebiyle işlerine daha önceden anlaşmış gibi bisikletle gitmeye başlamışlar. e tabi iş kayıpları yaşanmaya başlamış. Bunun üzerine ücretler eski seviyesine çekilmiş. Lakin insanlar bisikletle gitme alışkanlıklarından vazgeçmemişler ve iş kayıpları sürmüş. Çözüm toplu taşıma ücretlerinin eskisinin de altına düşürülmesi olmuş.

hiç bir propaganda şu bu olmadan insanlar anlaşmış gibi aynı tepkiyi verebilmişler. Ülkemizde böyle bir ortak bilinç oluşturulması yakın gelecekte mümkün görülmiyor. Çünkü bizim insanımız nefret etmeyi duyguların en yücesi olarak görüyor.

Sözlükte hoşa giden bir entry gülümsetiyor ama eli oy verme butonuna götürmüyor. Bununla birlikte türban, ırk, futbol gibi konuşarda bize ters gelen bir entry eli otomatikman eksiye götürüyor. bu da yetmiyor geçmişte yazdığı pek çok entrty sebepsiz yere eksileniyor.

çözüm çok basit öncelikle eğer aynı takımdaysak görüşlerimiz farklı da olsa bunu bir yana bırakmalı takımımızınn daha iyi olması için kenetlenmek ve daha ileriye nasıl taşırız düşüncesie sahip olmamaız gerek. aynı şey Türkiye Cumhuriyeti için de geçerli. dinimiz, mezhebimiz,ırkımız,dilimiz,örf ve adetlerimiz ne olursa olsun takım olursak üzerimize oynanan hiç bir oyuna müsaade etmeyiz.

buna olması gereken kadar çalışmak da dahildir.

Ek: kimi zaman umudum kaybolmuyor değil, kardeşliği birliği öven ve bunun bizi daha ileriye götüreceğini söyleyen bir entry nin eksi oylanması bunu istemeyenlerin de aramızda olduğunu gösteriyor. bu, işimizin çok zor olduğunun bir göstergesi. ayıklamak bir yöntem ama, bu düşüncenin doğruluğuna inandırmak zor olmakla beraber olması gereken yöntem. o yüzden diğer yanağımı da dönüyorum. vurabilirsiniz. olumlu düşünebilirsem eğer, her şeyin olumlu olabileceğine inanıyorum. iş yine bende bitiyor.
Muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kanda...