bugün
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri14
- albay kemal16
- jose mourinho53
- erkekler ne işe yarar8
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- magicovento24
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- arda güler10
- icardi190510
- insanı zengin hissettiren şeyler8
- nihavend longa20
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı13
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz10
- uzun entry giren erkek12
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün16
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- amında oyalanmak istiyorum12
- anın görüntüsü9
- kizil kara16
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- aşkım kapışmak8
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu16
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- dinci zekası8
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak26
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
muhtemelen isviçreli bilim adamları'nın uzun çalışmalar sonucu belirlediği, bir insan için ideal olan çalışmadır.
almanyada gayet normal olan calisma saatleridir.
hafta da 40 saat çalışmaya tekabül eder. sanayi devrimiyle insanın para ile çalıştırılan köle haline getirilmiştir. insan haklarının gelişmesi ile 20. yüzyülün ikinci yarısından sonra daha az çalışma benimsenmiştir. bunun sebebi insan denen makinanın ortalama verim gücünün kaybını engellemektir.
bununla birlikte Türkiye gibi gelişmemiş ülkelerde kağıt üzerindeki çalışma saatleri aynı olmakla beraber, insan hakları derneklerinin henüz olması gerektiği gibi faaliyet göstermemesi, sendikalaşmanın düşük olması kamudaki belli başlı sebdikaların rant kapısı olarak görülmesi, insanların adaletin mülkün temeli olması sebebiyle haklarını aramaya çekinmeleri, bilgisiz olmaları, çalışma ve güvenlik bakanlığının işçi değil işveren yanlı tutumları sebebiyle, daha önceki entrylerde belirtildiği gibi haftalık minimum 50 saat çalışma standartlaşmıştır. bu en rahat gözken pek çok meslek de bile böyledir.
olması gereken toplumsal bilinç oluşturmaktır. toplumsal bilince güzel bir örnek verebilirim.
Hollanda da toplu taşıma ücretlerine zam yapılmış. insanlar tabiki yollarının da elvermesi sebebiyle işlerine daha önceden anlaşmış gibi bisikletle gitmeye başlamışlar. e tabi iş kayıpları yaşanmaya başlamış. Bunun üzerine ücretler eski seviyesine çekilmiş. Lakin insanlar bisikletle gitme alışkanlıklarından vazgeçmemişler ve iş kayıpları sürmüş. Çözüm toplu taşıma ücretlerinin eskisinin de altına düşürülmesi olmuş.
hiç bir propaganda şu bu olmadan insanlar anlaşmış gibi aynı tepkiyi verebilmişler. Ülkemizde böyle bir ortak bilinç oluşturulması yakın gelecekte mümkün görülmiyor. Çünkü bizim insanımız nefret etmeyi duyguların en yücesi olarak görüyor.
Sözlükte hoşa giden bir entry gülümsetiyor ama eli oy verme butonuna götürmüyor. Bununla birlikte türban, ırk, futbol gibi konuşarda bize ters gelen bir entry eli otomatikman eksiye götürüyor. bu da yetmiyor geçmişte yazdığı pek çok entrty sebepsiz yere eksileniyor.
çözüm çok basit öncelikle eğer aynı takımdaysak görüşlerimiz farklı da olsa bunu bir yana bırakmalı takımımızınn daha iyi olması için kenetlenmek ve daha ileriye nasıl taşırız düşüncesie sahip olmamaız gerek. aynı şey Türkiye Cumhuriyeti için de geçerli. dinimiz, mezhebimiz,ırkımız,dilimiz,örf ve adetlerimiz ne olursa olsun takım olursak üzerimize oynanan hiç bir oyuna müsaade etmeyiz.
buna olması gereken kadar çalışmak da dahildir.
Ek: kimi zaman umudum kaybolmuyor değil, kardeşliği birliği öven ve bunun bizi daha ileriye götüreceğini söyleyen bir entry nin eksi oylanması bunu istemeyenlerin de aramızda olduğunu gösteriyor. bu, işimizin çok zor olduğunun bir göstergesi. ayıklamak bir yöntem ama, bu düşüncenin doğruluğuna inandırmak zor olmakla beraber olması gereken yöntem. o yüzden diğer yanağımı da dönüyorum. vurabilirsiniz. olumlu düşünebilirsem eğer, her şeyin olumlu olabileceğine inanıyorum. iş yine bende bitiyor.
Muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kanda...
bununla birlikte Türkiye gibi gelişmemiş ülkelerde kağıt üzerindeki çalışma saatleri aynı olmakla beraber, insan hakları derneklerinin henüz olması gerektiği gibi faaliyet göstermemesi, sendikalaşmanın düşük olması kamudaki belli başlı sebdikaların rant kapısı olarak görülmesi, insanların adaletin mülkün temeli olması sebebiyle haklarını aramaya çekinmeleri, bilgisiz olmaları, çalışma ve güvenlik bakanlığının işçi değil işveren yanlı tutumları sebebiyle, daha önceki entrylerde belirtildiği gibi haftalık minimum 50 saat çalışma standartlaşmıştır. bu en rahat gözken pek çok meslek de bile böyledir.
olması gereken toplumsal bilinç oluşturmaktır. toplumsal bilince güzel bir örnek verebilirim.
Hollanda da toplu taşıma ücretlerine zam yapılmış. insanlar tabiki yollarının da elvermesi sebebiyle işlerine daha önceden anlaşmış gibi bisikletle gitmeye başlamışlar. e tabi iş kayıpları yaşanmaya başlamış. Bunun üzerine ücretler eski seviyesine çekilmiş. Lakin insanlar bisikletle gitme alışkanlıklarından vazgeçmemişler ve iş kayıpları sürmüş. Çözüm toplu taşıma ücretlerinin eskisinin de altına düşürülmesi olmuş.
hiç bir propaganda şu bu olmadan insanlar anlaşmış gibi aynı tepkiyi verebilmişler. Ülkemizde böyle bir ortak bilinç oluşturulması yakın gelecekte mümkün görülmiyor. Çünkü bizim insanımız nefret etmeyi duyguların en yücesi olarak görüyor.
Sözlükte hoşa giden bir entry gülümsetiyor ama eli oy verme butonuna götürmüyor. Bununla birlikte türban, ırk, futbol gibi konuşarda bize ters gelen bir entry eli otomatikman eksiye götürüyor. bu da yetmiyor geçmişte yazdığı pek çok entrty sebepsiz yere eksileniyor.
çözüm çok basit öncelikle eğer aynı takımdaysak görüşlerimiz farklı da olsa bunu bir yana bırakmalı takımımızınn daha iyi olması için kenetlenmek ve daha ileriye nasıl taşırız düşüncesie sahip olmamaız gerek. aynı şey Türkiye Cumhuriyeti için de geçerli. dinimiz, mezhebimiz,ırkımız,dilimiz,örf ve adetlerimiz ne olursa olsun takım olursak üzerimize oynanan hiç bir oyuna müsaade etmeyiz.
buna olması gereken kadar çalışmak da dahildir.
Ek: kimi zaman umudum kaybolmuyor değil, kardeşliği birliği öven ve bunun bizi daha ileriye götüreceğini söyleyen bir entry nin eksi oylanması bunu istemeyenlerin de aramızda olduğunu gösteriyor. bu, işimizin çok zor olduğunun bir göstergesi. ayıklamak bir yöntem ama, bu düşüncenin doğruluğuna inandırmak zor olmakla beraber olması gereken yöntem. o yüzden diğer yanağımı da dönüyorum. vurabilirsiniz. olumlu düşünebilirsem eğer, her şeyin olumlu olabileceğine inanıyorum. iş yine bende bitiyor.
Muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kanda...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar