bugün

Filme yakışmayan bir sonla bitmesinin sebebi 2. Filme açık kapı bırakmak için gibi duruyor, bekleyip göreceğiz.
2. filmi gelirse o zaman "mantıklı" diyebileceğim filmdir. Olay döngüsü iyi hazırlanmış fakat tek filmle izleyenlere sunulursa sonuç hazindir aslında. En azından; Polisiye, kurgu, gizem kitaplarını okuyup filmlerini izleyen kişiler için beklentiden az getirisi oldu ilk filmin.
filmin adı yanlış olmuş kayıp kız değil zeki orospu olacaktı. e2 seviyesindeki ingilizcemle çevirmek gerekirse clever strumpet.
Az once izledigim genel olarak guzel olmaklla birlikte birşeyleri eksik kalan film.
öncelikle film iki bucuk saat insani sikmadan izlettirebiliyor kendini.
Devami spoieler icerir.
öncelikle adamın suclu olmadığını benim gibi psikolojik gerilim manyaklari icin anlasilmasi kolay bir fake olmus yemedik. Kadının plani zekiyceydi ama ne bilim o planin zeminine daha fazla yer verebilirlerdi. Onun disinda sonunda kadinin bütün o planları bırakıp adama geri dönmesi adamin kabul etmesi falan tatmin etmedi pek. Benim için bi (bkz: the life of david gale) değil.
Son dönemlerde geneli kısır döngüye girmiş, özgünlükten uzak filmler içinde parlamış filmdir. Yapısı, sebep - sonuç kurgusuyla dahi "Karmaşık" değildir. Izleyiniz, izlettiriniz efendim.
sağdan soldan, eşten dosttan tavsiye üzerine izlenmiş, lakin beklenen bulunmamış film.
Bu film kadınlar hakkında ki çok acı bir gerçeği de göstermiş bulunmaktadır.
--spoiler--
Kocasının kendini aldattığını öğrenen bir kadın bunun üstüne zekice bir plan yapıyor. böyle bir plan haftalarını almıştır yani büyük bir çaba var. Kocasından öyle çok nefret ediyor ki kendini dahi öldürmeyi düşünüyor. Annesinin babasının üzülmesini bile umursamıyor, soğukkanlılıkla adamın ölmesini bekliyor ama kocasını ekranda kendisine seslenirken görüp onu sevdiğini söyledi diye yelkenleri suya indiriyor. Aldatıldığını, planını nefretini her şeyi unutuyor. işte kadınların çoğu böyle ufacık güzel söz, biraz iltifat tamamdır. Hemen yumuşarız. Bir kadın manyak, sosyapat, katil de olsa tek istediği erkeği tarafından sevilmek. Evliliklerinin çoktan bittiğini biliyor, aldatıldığını biliyor ama yine de saplantılı bir şekilde adamı istiyor. Çünkü onu sevdiğini söyledi.*
Evlilik hakkında bir diğer acı gerçekse birisine aşık olduğumuzda onu görmek istediğimiz gibi görüyoruz. Farkında olmadan iki tarafta mükemmel olmaya çalışıyor ama evlenince buna ihtiyaç olmadığı için değiştiğini sanıyoruz. Bu sefer eskiden aşık olduğun kişiyle evlenmediğini anlıyorsun. Filmde de asıl problem bu. Sanırım bunun bir çözümü yok. Bazı insanlar çok iyi rol yapıyor.
--spoiler--
öncelikle bu filmden ''tüm gadınlar galtak, hepsi bizden nefret ediyo huaaaaa'' tezini çıkaran insan gerizekalıdır. amy dunne cinsiyetinden ayrı olarak psikolojik bir vaka olarak değerlendirilmeli, yoksa hannibal'dan tüm erkekler yamyam sonucunu da çıkarabiliriz, thor'dan yola çıkarak tüm erkekler yarı tanrı da diyebiliriz.

sonrasında ise fincher filmlerinin bir çoğu gibi etkileyici bir filmdi ancak sonu çok oldu bittiye getirilmiş, kitaptan uyarlanan bir çok filmde süre sıkıntısı ortaya çıkıyor, bu filmde de bir çok ayrıntı güme gitmiş gibiydi, belki de ben çok dikkatli izleyemediğim içindir ama film boyunca kafamda sorular döndü durdu. amy'nin cep telefonu evde mi kalmıştı? amy'e takık adamın evinde binlerce kamera var, kimse mi amy'nin adamı öldürdüğünü ya da kendine zarar verdiğini görmedi? bu arada neil patrick harris'in ölüm sahnesi çok güzeldi *
2014 yapımı gizem/dram/suç filmi. ben affleck'i hiç sevmem, ona rağmen hiç sıkılmadan izledim.

--spoiler--
amy manyak da olsa haklıydı. nick'in güzel başarılı çekici bir karısı var, üstelik amy'nin sayesinde krallar gibi yaşıyor. ama nick gül gibi karısını, 20 lik bir kevaşe ile aldatıyor. bu birinci sebepti, ikinci sebep amy'nin diktatör ailesiydi. onu olmadığı biri olmaya zorlamışlardı yıllarca, bu kadar şeye rağmen insan nasıl normal kalabilir ki? o yüzden amy'ye hak veriyorum, ayrıca o pislik nick haketti. adam gibi ayrılmak yerine, aşşağılık bir pislik gibi karısını aldattı.

amy akıllı ama zayıf bir kadın, nick sıradan uçkuruna düşkün yavşağın teki. Amy daha güçlü olsaydı, önünü kimse alamazdı. ama o bunları katil olmak için değil, kocasını cezalandırmak için yapmıştı. amy, nick in yalandan seni seviyorum sözüne ve timsah göz yaşlarına kandı. bu da, bir kadın ne kadar nefret etse de ne kadar acımasız olsa da gerçekten severse affedeceğini gösteriyor. yalan olduğunu bildiği halde affeti, nick'in onu sevmediğini bildiği halde mutluymuş gibi davrandı. işte bir kadın gerçekten severse, yapamayacağı şey yoktur.

aklıma takılan bi nokta var. nick amy'yi sevmediğini ve gitmek istediğini açık açık söylüyor, artık onunla yaşamak istemiyor. ama mecburen evde kalıyor ve ayrı odalarda kalıyorlar. nick resmen amy'den tiksiniyor ve korkuyor, eski sevgilisini öldürdüğünü de biliyor. sonra filmin sonunda nick kız kardeşi ile konuşuyor, kız kardeşi ağlayarak "onunla kalmak istediğini biliyorum" diyor. daha 2 gün önce karısından boşanmak isteyen, tiksinen, korkan, evden gitmek isteyen, genç sevgilisini sevdiğini söyleyen adam şimdi amy ile yaşamak istiyor. niye peki? niye nick kararını değiştirdi? Sakın aşıktı falan demeyin, şimdi mi fark etti aşık olduğunu? son sahnede amy'nin kafasını okşayıp "acaba şimdi ne düşünüyor, nasıl hissediyor" diyor. filmin sonu karanlık kaldı..
--spoiler--

Abartıldığı kadar muhteşem değil, sadece güzel film o kadar. 8.1 imdb puanı çok olmuş.
Adamın amına koyan girl diye düzeltilmesi gereken film.

ne var arkadaşlar ? koymadı mı ?
en güzel oyuncuların başında gelen rosamund pike'den soğumama neden olan film. hala etkisini atlatamadım bu nedir arkadaş?
rosamund pike için bu film de ''hakketten kendinden nefret ettiriyor'' dedirtiyorsa bir insana Gerçekten iyi oyuncudur.
izlediğim en iyi filmlerden biri.8.0/10
david fincher'ın son ürünü olan ve rosamund pike'ın en iyi kadın oyuncu dalında oscar adayı olduğu dram filmi.

--spoiler--

başlıkta ki entrylere göz gezdirdim ve genel olarak herkesin film hakkında ki kanısının amy'nin psikopatça planlar yapmasına bağlı olarak kadınlara sataşılmaması gerektiği konusunda fikirler yürüttüğünü gördüğüm. her ne üstte akan konu bu olsada filmin alt metni çok daha farklı şeyler anlatıyordu. bana kalırsa bu filmi, toplumun algısının ne kadar kolay bir şekilde değişebildiğinden bahsediyor ve bu algı değişiminin sebeplerini ortaya koymaya çalışıyor. olaylara farklı perspektiflerden bakıştan tutun, küçücük mimiklerin veya kelimelerin insanlar üzerinde yarattığı etkiyi görmek mümkündü filmde. nick'in topluluk önünde konuşmaya çıkmadan önce eğitilmesi bunu gösteriyordu. insanların görünüşü, bakışları, mimikleri başka insanlar üzerinde çok büyük etkilere sahip.

filmle ilgili gözüme çarpan başka bir nokta, filmin başlarında nick'in objektif gördüğünde veya "gülümseyin" komutunu duyduğunda istemsiz olarak kameraya bakarak içten bir şekilde gülümsemesi oldu. bu direk gerçek hayatın içinden verilmiş bir örnekti. modumuz ne olursa olsun, ne kadar üzgün veya sıkkın olursak olalım kamera karşısında her zaman gülümsemeye programlamışız kendimizi. başka insanlara ne kadar mutlu olduğumuzu göstermeye çalışırmışcasına. nick bu yüzden tepki alıyordu, bir refleks haline dönüşen objektif gülümsemesi nedeni ile...

bunun dışında klasik kadın erkek ilişkilerinin çıkmaza girmesi ve durumun artık bir ilişkiden çıkıp deyim yerinde ise "sidik yarıştırma" olayına dönüştüğünü biraz daha abartarak david fincher dokunuşları ile anlatıyordu film. günümüzde de böyle, çevrenizde ki çoğu çifte baktığınızda nick ile amy'nin olmaktan korktuğu onlarca yüzlerce çift görebilirsiniz. sanırım dünyanın her yerinde böyle, kimse oturaklı bir ilişki kuracak kadar olgun değil.

gözüme takılan diğer noktalar hakkında konuşulanları gördüm tekrar etmeyeceğim. yalnız kendi çapında bir izleyici olarak filmin izleyiciye vermeye çalıştığı alt metni düşünmek yerine, kurgusal hatalarına takılmamanızı öneriyorum. rosamund pike'ın oscar kazanma ihtimali yüksek bana göre, cidden çok iyi bir oyunculuk sergilemiş. özellikle desi'nin evinde ki kamera kayıtlarında kendini yere atma sahnesi bile o oscar'ı kazandırabilir.

"What are you thinking? How are you feeling? What have we done to each other? What will we do?"

--spoiler--
tamam fena değil ama ımdb de 8,2 puanı hak etmediğini düşündüğüm David Fincher filmi. Ben Affleck çok yakışıklı ama rosamund pike'ın yanında oyunculuğu sönük kalmış.
imdb puanını kesinlikle haketmeyen film. ayrıca ben affleck çok kötü oyuncu, konusu sıradan ve basit. bu kadar abartmanın anlamı yok!
kadına her ne kadar ilkten gıcık olsam da sonradan haklı buldum ve helal olsun dedim. yav adam, böyle bir karın var gidip üniversitede ders verdiğin götü tutuşmuş orospuları neden beceriyorsun ki? karını isteyen ultra zengin adamlar varken o fakir olmana rağmen seni seçmiş.

çok iyi filmdi bu arada. 9.9/10 diyorum.

edit: bunun neyine eksi veriyorsun be kardeşim?
böyle karı düşman başına dedirten film. lanet olası sosyapat. kesinlikle film hakkında hiç bir şey okumayın ve sadece izleyin. spoiler almamaya dikkat edin. o değil ben harbiden kadından çok tırstım on dakika oldu filmi izleyeli içim bir garipleşti yahu hele o son sahnede öyle ekrana baka kaldım. acaba bu nalet karı neler yapacak diye. on numara david fincher filmidir sonuna kadar izletir.
son yılların en iyi filmlerinden biri...

özellikle kadın başrol rosamund pike oscar'lık bir performans göstermiş.

kurgusal olarak mükemmele yakın...hayata yön veren küçücük şeyler , bastırılmış kimlik patlamaları, iyi insan kötü insan analizi, medyanın olaylarla ve algılarla nasıl oynayabildiğine dair bir toplum analizi ve yüzlerce algımızı yöneten ince detay ile bana göre bir başyapıt...

sayfalarca film üzerine yazabilirim ama spoiler vermeyi sevmiyorum.

öyle filmin adına bakıp ''kayıp bir kız var onu arıyolar işte , ne izlicem yeaa'' hatasına düşmeyin.

mutlaka izleyin...
Gitmiş o gitmiş.
Kurgusuyla aklımı başımdan almış, ters köşe yapmakta muhteşem film. Uzun zamandır bu kadar iyi film izlememiştim.
yarısına gelince durdurup sigara yaktırtan film. şu ana kadar aşırı yavan ama acayip bir şekilde sizi olayın içine çekiyor. sonuç nereye bağlanacak görelim.
Etkilendiğim filmlerdendir. Ancak filmde bazı karakterler kitabına göre yavan kalmıştır.
sen ne çılgın kadınsıın,helalin var diyerek izlediğim filmdir.
ayrıca 18. kez düzenlenen Hollywood Film Ödülleri Töreni'nde Büyük Ödül'ü kazanmıştır.
fazlasıyla başarılı bulduğum film. 2014'ün en iyi filmlerinde başı çeker.

yalnız filmin adı psikopat kız olmalıymış.