bugün

genellikle uzatma anlarında yenilen gol anında gözlenen kesittir. rakip deliler gibi sevinçle sağa sola koştururken, altıpas içinde oturup ellerini dizlerinde birleştirmiş kalecinin boş gözlerle etrafı izlediği andır.

trajedidir.

aylar sonra gelen edit: ve mutlaka maçın son 5 dakikası içinde yani telafisinin mucizelere bağlı olduğu bir anda gol yenilmesini gerektiren oturuştur.
(bkz: hayati yi silecesin msn den)
(bkz: gol yemis iker casillas tribi)
sıçar pozisyondur. bildiğin ofsayt.
bacak arası yenilen bir golden sonra daha da anlamlı olan oturuştur.
(bkz: volkan demirel)
ulan ben şimdi eve nasıl gidecem oturuşudur, ki evde kendini bekleyen eşi kapıdan girer girmez onu teselli edecek bi cümle söylerse zaten zıvanadan çıkar adam. ama gölü yemiş olması kurtarmış olmasından daha iyidir, zira kurtarsa bütün defansın ağzına sıçacaktır kendisi. kendi görüşüm kaleciler hep golü kurtarıp defansa bağırıp çağırma anını beklercesine dururlar kalede.

-aha şut geliyo, uç oğlum mahmut, hooop aha kurtardım amk., şimdi bittiniz oğlum siz...
kafayı iki el arasına alıp, sıçar pozisyonda "ne yaptım lan ben" oturuşunun kardeşidir.

bakınız: http://2.bp.blogspot.com/...X0eB1RM/s400/%C3%A7ek.jpg

bir de örnek vermeden geçemeyeceğim büyük üstad için gelen bakınız:
http://images.habervitrin.../haber_resim/y2p1t119.jpg
http://www.medyaplus.com/...g&size=article_medium
cok zor durumdur. hele yedigi kol son dakikalarda kendi hatasiyla gelmisse, Allah sabir versin psikolojisi bozulur. bu durumda teknik direktor iyi, futbolcu arkadaslar da cok hirsi, sinirli degilse bi sey olmaz. ama allah göstermesin yilmaz vural gibi bir teknik adam varsa takimin basinda vay o kalecinin haline derim.
Şanlıurfa ve Erzincan'lı vatandaşlarımızın ortak ağıt yakma pozisyonudur. artı olarak ağlanır.
önce bir yan hakeme adeta kurtarıcıymışcasına yollanan bakış ve altı pas bölgesini işret eden iki kol, ardından defans oyuncularına suçu atmak istercesine bir bakış atmasına rağmen kimsenin pek tınlamadığı, seyircilerin de kendisini saygıyla andığı dakikalarda dünyanın istemediği ve zorla aya yollanmışcasına bir hüznün eşlik ettiği oturuştur. dirsekler dize dayanmış şekilde önde kavuşmuş eller de bu hareketin önemli bir parçasıdır, donuk bakışlarla santra vuruşunu izlemek ise hareketi tamamlayan bir unsurdur.
Geri dönüşü olmayan bir olay gerçekleşmiş, kaleci topu ağlarında görmüştür. Tribündeki taraftarlar ellerini saçlarına götürerek içlerinden küfrederler, bazısı sinirini dışa vurur oturakları tekmeler. Peki ya kaleci? Tribünde sadece seyirci olan taratar bu kadar üzülürken kaleci nasıldır? O olayı ancak yaşayan bilir. O kadar çabuk gelişir ki kaleci adeta şoka girer. Olayın asıl kahramanı hikayesinin en kötü kısımlarına gelmiştir. kalecinin oturuşu sıçıyormuş gibidir suratındaki ifade ise kazığa oturmuş gibidir. Kısacası kaleci acıların çocuğuna dönüşmüştür. bir de kafasına inecek olası bir yabancı cisim olayları daha da dramatikleştirir.
http://img250.imageshack....mondragon1024x7681ha0.jpg
tam olarak budur.

http://www.hayatimfenerba...loads/2008/05/mondi01.jpg
köşesine çöküp kendi dünyasına kapanan adamdır.

ha birde yıllar önce bir karikatür görmüş ve çok gülmüştüm. malum 2001-2002 sezonu filan o zamanlar gsm operatörleri bir sistem yapmıştı. üye oluyordun tüm goller, kartlar, kaçan penaltılar vs. haber olarak cebine geliyordu. bunu alaya alan karikatür de şöyleydi;

kaleci kalesinde gol yemiş somurtuyor. kale arkasından elinde telefonuyla kalecinin arkadaşı sesleniyor;
- abi gol yemişiniz.
- biliyom lan.
gol yedik bare şeklimiz bozulmasın diyen insan .
ağlayanı da var bunun;

http://video.bilgiblog.co.....ole_kaleci_agladi_video
bu türün bir başka örneği de recep öztürktür.
Aynı kaleci gol yer yemez topu ağlardan alıp rastgele degaj da yapabilir.
güncel Önemli Başlıklar