bugün

insanların çorap çekmeceleri genelde evde giyilecek çoraplar ve gezmeye giderken giyilecek olan çoraplar olmak üzere tam ortadan ayrılmasa da ikiye ayrılmışlardır. gezmeye gidilirken giyilen çoraplar genelde siyahtır. hangisinin yırtık olduğunu ayırt edemezsin. ve bir gün arkadaşına gidersin ayakkabını çıkartırsın bi ayağına bakarsın bi arkadaşına. şey, bişey lazım mı içecek falan alayım mı bahanesine yatarsın önce. içecek falan lazım değildir her şey hazırdır. bu durumda yapacak hiç bir şey yoktur. ayakkabını çıkartırsın hemen terlik ararasın önü açıklar vardır. mecburen kaderine razı olursun.
eğer gerçek arkadaş ise sorun olmayan durumdur.
çaktırmadan ayağını bir yere vurmus gibi yaparsın ve ardından da aaaaa çorabım yırtıldı tühh ne şanssızlık dersin.
giyilen çorabın sonradan kaçması kadar acı olamayacak talihsizliktir.
yalniz yasiyanlarin basina gelicek bi durum. evli olup da cekmeceden cikan corap yirtiksa derhal o kadini anasinin evine postalayin * anneniz yapiyorsa bilemiyem araniz da halledin iste.
dönülmez yollardaysanız, ayakkabınızın gün boyunca sizinle olması demektir.
Adamı sinir eder. Evet.
küçükken "çorabım kaçtı" yerine; "fareler yedi" dediğim durumdur.
sinirlenip çorabı baldıra kadar çekiştirip tozluk yapmayla son bulur.
ayakkabı almaya gittiğin zaman büyük sıkıntılar çıkaracak durum.
Sabah sabah psikolojiyi bozup insanı ağlayacak duruma getiren şeydir.
aynı çorabı yıllarca giyme durumudur fakirligin şanindan dir.