bugün

yaş ilerledikçe, hayaller eskidikçe, insan sevdiklerinden uzak düştükçe artarak yaşanan tecrübe. sadece çaresiz kalır ve bir şeyler için yumruklarını savurmaya devam edersin, bazen boşluğu dövsen de.
insana yılgınlık verir.

Artık çok geç diyebilmek için bile çok geç.
Ağır yaşadığım sendrom. Geç kaldığım kadar hızlı geçiyor zaman en üzücüsü. Zaman yolculuğuna çıkasım var.
her yaşta bir şeylere gec kaldığını hisseder insan da zamanı geri verilse iyi değerlendireceğini düşünür. ama kendisi de çok iyi bilir ki yılları da geri verilse boşa harcanacak, pişman olunacak şeyler daima olacaktır. böyle böyle düşünürken ömür biter de yaşamak için geç kaldığını asıl o zaman farkeder.
"Ben kendim, iyiyim, sıkılsam giderdim." değil. Ben kendim iyi değilim. Sıkıldım ama gidemedim. Ya yollar kalabalık geldi ya da yalnızlık. Kendimi de ne yapacağımı da bilemedim. Amacına uygun yasayayim derken amacina uygun bi kafeste çürüdü ruhum. Gelecek günler icin bugünümü ertelerken bütün heyecanımla durduğum yerde soldum. Dökülen yapraklarıma basıp geçti gitti herkes. Sesleri sevdim götümden şarkılar uydurdum. Her notanın isyanı vardı. Her sözcüğün verdiği mesaj... Bi ben anlamadım herhalde o mesajı söylediğim her şeyin tersine durdum. Özgürlükten bahsederken uçmaktan korktum. Sadece kitap kahve olmuyor o işler. Bağırmak lazım bazen avazın çıktığı kadar. Kaybolmak lazım ayazına dayanabildiğin kadar gecenin... içinden gelen ne varsa söylemek istemek lazım hayattan hakkını... Oyunlar oynamak lazım durmadan büyümelere inat...
açılmaya hazırlandığın kişinin yanında karşı cinsten birini gördüğünde oluşan histir.
30 yaşı devirdikten sonra sık sık hissedilir ve ya bunu insanlar size hissettirir.
kötüdür.