bugün

(bkz: türkiye de darbe yapmak)

yazısında yazdıklarımın alternatif maaliyetidir. çünkü elin oğlu rejim ve demokratikleşme süreci ile alakalı olan kısmı tamamen kafasında bitirmişken biz hala darbeyle indirilenlerin arkasından ağlamak ve rejim elden gidiyor muhalefeti yapmak derdine düşmüşüz.

50ler ve 60larda yapmamız gereken sanayi atılımında geri kalmışız sonra gidip "bu çocukları asıp rejimi kurtaralım bari" demişiz. sonra onların arkasında onların düşüncelerini ve uğradıkları haksızlıkları herşeyin üzerinde tutan bir nesil yetiştirmişiz.

kimse düşünmemiş, gelişim ve ilerlemenin hatta rahat yaşamanın yolu çalışmaktan ve kalkınmaktan geçer diye (iktidarlar seçim konuşmalarına konu etmişler ama amaç hep "biz geçmişte uğranılan haksızlıkların intikamını alan iktidar olacağız demiş" çünkü dugusal olan oy potansiyellerini hakimiyet altına almanın başka yolu yokmuş.

bi girişim olarak 80 sonrası kalmış elimize, tabi terör tamamen her yeri sarana kadar devam etmiş bu. devlet harcalamalarının önemli bir kısmı kalkınmaya değil savunma harcamalarına gitmiş. çünkü orda terör yapanlar "biz bu ülkenin istenmeyen kesimiyiz, batıda insanlar rahat rahat yaşarken her imkanları varken, burası herşeyden mahrum bırakılmış kendi dilimizi konuşmaktan bile".

sonuç; güvenlik sebebiyeti ile gelişemeyen bir coğrafya ve bunun etki ettiği geriye kalan bütün kısımlar.

biz birimizi yeme derdine düşmüşken para kazanmayı, gelişmeyi ve kalkınmayı gözden kaçırmış bir toplumuz. bu sanırım bu ülkenin en büyük sorunu.