bugün

son zamanlarda laik müslümanların ağzından bol bol duydugumuz sıfatlardan biridir. betimledigi kişiler, Turkiye cumhuriyeti nin laik yapısına zarar vermeyen müslümanlardan oluşur.

yoksa liberia ya açlıktan kırılan müslümanın gerçek olup olmadığı konu dışıdır.

ayrıca bir sıfat tamlamasıdır.
takdiri sadece allah ta olan, yargi verirken dikkat etmemiz gereken sifat.
(bkz: dindar olmak ama tayyipçi fethullahçı olmamak)
(bkz: sessiz çoğunluk)
(bkz: bediuzzaman said nursi)
bunca korku, vehim ve yasak...

öyle insanlar var ki, her ramazan sektirmeden oruç tutar, her bayramda günahlarının kefareti için kınalı koyun keser, hacca umreye gider, günde beş vakit alnı secdeye değer ama yüreğinde ne sevgiye yer vardır, ne de merhamete. bre adam, o zaman ne demeye uğraşır durursun ki? aşksız inanç olur mu? sevmeden ve sevilmeden, habire bir şeylere söylenip homurdanarak iman etmek mümkün mü? aşk yoksa "ibadet" bir kuru kelimeden, yanyana gelmiş altı harften ibarettir. dışı kabuk, içi oyuk. insan aşkla ve aşkta iman etmeli; damarlarında gürül gürül hissederek allah ve insan sevgisini!

tanrı'nın gökyüzünde, tepede bir yerlerde olduğunu sanırlar. kimileride o'nu mekke'de medine'de ararlar. ya da mahalle camisinde! allah bir mekana sığar mı? ne gaflet! o tek bir yerdedir yalnızca: aşıkların gönüllerinde. tanrı ancak ve ancak inananların yüreğine sığabilir.

vah ki vah o budalaya, tanrı ile pazarlık etmeye kalkar. yani sen şimdi her türlü art niyeti aklından geçir; onun bunun dedikodusunu yap, kuyusunu kaz; karısının kızına dil uzat; elin işte olsun, gözün oynaşta; camiden çıkar çıkmaz kıldığın namazı unut; sonra da iki koyun kesmekle, dört dua ezberlemekle herşey halloldu zannet! boş yere abdest almakla uğraşma, eğer kalbini temizlemeyi bilmiyorsan! benim rabbim tüccar değil ki, senin gibilerle ticaret yapsın! benim rabbim bakkal değil ki, defterinin bir köşesindee günah hanesi, bir köşesinde sevap hanesi, toplayıp çıkarsın! ne bir elinde terazi tartmak peşinde, ne öteki elinde kalem yazmak derdinde...benim tanrım bayağı hesaplardan münezzehtir. o muhteşem bir güzellik, kaynağı kesilmeyen nur, sonsuz merhamet ve rahmettir.
kuran'da cok esliligin oldugunu, kadin erkek esitligi olmadigini, kadinlarin ortunmesi gerektigini, kuran'da cihat cagrisi oldugunu bilen ve bunlari kabul ederek inanan muslumandir. bunlari reddedenler musluman sayilamaz cunku muslumanlik kuran'a tamamen iman gerektirir. kuran'da bunlar acikca olduguna gore bunlari reddeden musluman olamaz.
türkiye'deki anlamı; dinin içinde türkiye toplumunun geneline aykırı olan şeyleri görmezden gelen demektir.
namaz kılan, oruç tutan ve müslüman bir zevce edinen gerçek müslümanlardırlar...
müslümandır.

gerçek olmayan müslüman için "münafık" zamiri kullanıma hazır bir şekilde, anlatım bozukluğuna sebep olmayacak kadar uyumlu bir hâlde beklemektedir.

böyle bir durumda da "müslüman" dediğimizde zaten aklımıza "müslüman" gelmekte, gelmesi gerekmektedir.

he illa ki "dalkavukluk" yapmaksa amaç, ona da amenna.
sadece müslümandır. müslümanlığın gerçeği, azgerçeği, yalanı olmaz.olursa münafık yada kafir olur.ne bu böyle otobüs firması benzetmesi gibi, gerçek müslüman, öz müslüman, hakiki müslüman v.b diyeceğim açıklamadır.
allah'a ve peygamberimize iman eden herkes müslümandır..ama gerçek müslümanlıktan kasıt mümin kişi ise allah'ın emir ve yasaklarına riayet eden müslümandır..en önemlisi mümin namazını kılar..yüzünden allah'ın nurunu okursunuz..yoksa müslümanlık kuru kuruya olacak bir şey değildir..her şey iman ediyorum demekle bitmez..ahiret ve dünya hayatında kurtuluşa erenlerdir...
kimseyi yargılayıp kızmaz...
zamanla ateist olandır.
görsel
henüz karşılaşmadığımız var oldukları söylenen vaha serap gibi
cematlere , hocalara , politakaya bulaştılar doğrusu kalmadı .
Gerçek bir müslüman sahip olduğu dininin ona verdiği kitabı tam anlamıyla uygulayarak yaşamaktır. Formatına uyulmayan bir sözleşme kabul edilmiş sayılmaz bu devletler arasındada böyledir. Peki biz müslümanız derken onun gereklerini yaşamadığımız zaman bu sözleşmeyi kabul etmiş olmayız yani eğer müslümansak dinin kurallarının bilinçli bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
özgürlük karşıtı olmayan müslümanlar için kullanılır bu kalıp genelde. biz müslümanlar şöyle böyle diyince "onlar gerçek müslümanlar değil!" diye çıkışırlar. halbuki bilmez ki tam olarak gerçek müslüman onlardır. kendisi gerçek değildir. kitapta yazan belli, yapacaksın.
(bkz: muminun suresi) *
Ebu Hureyrenin (radıyallahu anh) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün minbere çıkarak ashabına şöyle hitap etti:
Ey insanlar, bir kul insanlar onun elinden ve dilinden salim kalmadıkça Müslümanlardan sayılmaz.
hayal kahramanıdır. habire sözü geçer ama bir türlü denk gelinemez. belki birey birey karşılaşabilirsiniz ama kitle haline gelince hiç o bahsedilen "gerçek müslüman" görünmez. bildiğin cani ruhlu psikopatlarla karşılaşırsın.
Nihat abinin yorumu ile gercek musluman

http://www.facebook.com/v.../video.php?v=409384478534
(bkz: ay ben değilim)
son zamanlarda karsilasmis oldugum yabanci insanlar, iyilik melekleri, gorev askiyla tutusan yardimseverler, hayatimizi kolaylastiran en degerli varligimizi emanet edebilecegimiz insanlar demek isterdim.
Çoğu insanların beklediği gerçek müslümandır. Biri çıkıp müslümanların "yobaz" olmadığını göstermeli.
Varliga sevinmeyen yokluga uzulmeyen sahistir.