bugün

Yeni sevgili yapacak olanlara tavsiyelerdir, kızlara ayrı erkeklere ayrı ayrı tavsiyelerdir.

Erkeklerden başlayalım .

Kızın bakire olduguna sakın aldanmayın,
Bir tek zarına dokunulmamış olan modelleri o kadar çok ki piyasada
Sakın buna aldanmayın.
ergen olduğunuzu belli etmeyin. hele hele sözlükten tavsiye almak için başlık açmayın. bi siktirip gidip çay koyun. o kaaa.
Hic bir tavsiyeyi dinlemeyin akisina birakin.
nereye gelecek de yapacaklarmış ? önce ona karar versinler.
haa bir de -de eki yazımını şöyle bi araştırıversinler.
Sadece seks için sevgili yapacaksanız sakın bu türbanlı bana vermez gibi bir ön yargıya kapılmayın
Çok yanılırsınız.
Sevisirseniz eger kesinlikle korunun
Hem
Hastalığa karsı
Hem de gebeliğe .
bu tavsiyem kızlara.
eğer hoşlanmıssanız gerçekten boşuna vakit kaybetmeyin, ağırdan satmayın kendinizi.
sonunda yine onda karar verirseniz , erkek daha kıymetli hale geliyor bu sefer.
ısrar etmeme kuralını bir çok erkek biliyor artık haberiniz olsun.
(bkz: arge fantezileri)
sağlam birşey yapın.
hani öyle kaçıp göçeninden, yan çizeninden, işine gelmeyince çekip gideninden olmasın.
dırdır sevmiyorsanız, konuşma fonksiyonunu iptal edin mesela.
Gerçekten hoşlandığınız birisi olsun. Bir kızla sadece sevişmek için sevgili olmayın. Olaylar beklediğinizden çok daha farklı şekilde gelişebilir.

(bkz: tecrübe konuşuyor).
(bkz: yapmayın böyle şeyler)
tecavüz teknikleri gibi algıladığım tavsiyedir.
hobi olarak yapın.
tuzunu az koyun.

gelecekte sevgili yapmak ne demek lan?
aşk heyecanınına kapılıp onu tanımayı unutmayın.. iş, güç,eğitim, aile vs
sonra sorunlar çıkıyo ama sevdiğin için kılını kıpırdatamıyosun.
hiç yapmayın. gerek yok yani.

(bkz: bence)
ipleri elinizden sakın ha bırakmayın.
bu tavsiyem erkeklere
evliyseniz evliyim , sevgiliniz varsa sevgilim var diye söyleyin.
inanın daha çok talep göreceksiniz.
bu kaltakla aynı mahallede büyüdük. mevlanakapı da. babası zabıtaydı. alkolik hasta bi adamdı rahmetli, erkenden de gitti zaten. bu anasıyla yoksul, perişan. bizim tuzumuz kuruydu, hacı babam yapmış bi şeyler. bi de zagor vardı. bizim eski evin kiracısının oğlu. babası filimciydi yeşilçamda. cepçilik, arpacılık, her yol vardı itte. ama sevimli, yakışıklı oğlandı. bizimkine aşık etmiş kendini. ben efendi oğlanım, okul mokul takılıyorum o zamanlar. öylece büyüdük gittik işte. ne bok varsa? hep askerliği beklerdim. dört sene kaldı, üç sene kaldı. sonunda o da geldi gittik. bizde de herkes bunu bekliyormuş; gelir gelmez yapıştılar yakama. ev düzüldü, kız bulundu, çeyiz falan filan... nikahlandık. iki taksi bi dükkan verdi peder. dükkanda koltuk moltuk satardım. bi gün bu orospu çıkageldi. hiç unutmam, görür görmez cız etti içim. böyle basma bi etek dizine kadar, çorap yok, üstünde açık bi bluz, saçlar maçlar... pırlanta anlayacağın. şunun bunun fiyatını sordu, dalga geçti benimle. kanıma girdi o gün. tabii taktım ben bunu kafaya. ertesi gün bi soruşturma. dediklerine göre yemeyen kalmamış mahallede. ama asıl zagor a kesikmiş. zagor da kaftiden içerde o sıra. bi gün, süslenmiş püslenmiş; zırt geçti dükkanın önünden. yazıldım peşine. tuhafiyeciye gitti, pastaneden çıktı; minibüs otobüs, geldik sağmalcılar a ; benim içimde bi sıkıntı. işi anladım tabii: zagor u ziyarete gidiyo. bi tuhaf oldum, piçi de kıskandım. uzatmayalım çaresiz evlendik ötekiyle. o ara zagor içerden çıktı. sonra bi duyduk; kaçmış bunlar. altı ay mı bi sene mi; kayıp. hep rüyalarıma girerdi orospu. o gün dükkana gelişini hiç unutamadım. benimkine bile dokunamaz oldum. sonra bi daha duyduk ki iki kişiyi deşmiş zagor: biri polis, ikisinin de gırtlağını kesmiş. karakolda beş gün beş gece işkence buna. arkadaşlarının öcünü alıyorlar. kaltağa da öyle... önce öldü dediler zagor a, sonra komalık. ankara da oluyor bunnar. bizimki bi gün çıkageldi mahalleye. zagor içerde, en iyisinden müebbet. bi sabah dükkana geldim, baktım bu oturuyo. önce tanıyamadım. anlayınca içim cız etti. cız etti de ne? tornaya değmiş gibi oldu. çökmüş, zayıflamış, bembeyaz bi surat. ama bu sefer başka güzel orospu. oranın şarkıları gibi. kalktı böyle, dimdik konuşmaya başladı. dedi para lazım, çok para. zagor a avukat tutacakmış. ilerde öderim dedi. esnafız ya bizde, nasıl? diye sormuş bulunduk. orospuluk yaparım dedi, istersen metresin olurum. içime bişey oturdu ağlamaya başladım, ama ne ağlamak... işte o gün bu günden beri bu orospuyla tam yirmi yıl geçti. uzatmayalım, zagor a müebbet verdiler. ama rahat durmaz ki piç! ha birini şişledi, ha firara teşebbüs; o şehir senin bu şehir benim, cezaevlerini gezip duruyo. orospu da peşinden. sonunda dayanamadım: ben de onun peşinden. önce dükkan gitti, ardından taksiler. karı terk etti, peder kapıları kapadı. yunus gibi aşk uğruna düştük yollara. iş bilmem, zanaat yok. bu durmuyo hiç. ilk yıllar ufak kahpeliklere başladı, sonra alıştı. gözünü yumup yatıyo milletin altına. gel dönelim diye çok yalvardım. evlenelim, pederi kandırırım, zagor a bakarız: yok. kancık köpek gibi izini sürüyo itin. naptı buna anlamadım. kaç defa dönüp gittim istanbul a. yeminler ettim. doktorlar, hocalar kar etmedi. her seferinde yine peşinde buldum kendimi. bi keresinde döndüm, biriyle evlenmiş bu, hamile. beni abisiyim diye yutturduk herife. nedense rahatladım, oh dedim, kurtuluyorum. bu da akıllanmış görünüyo. yüzü gözü düzelmiş, çocuk diyo başka bişe demiyo. sinop ta oluyo bunnar. ben de döndüm istanbul a. doğumuna yakın, zagor bi isyana karışıyor gene. hemen paketleyip diyarbakır cezaevine postalıyorlar. çok geçmeden bizimki depreşiyo gene; o haliyle kalk git sen diyarbakır a, üç gün ortadan kaybol... herif kafayı yiyo tabii. dönünce bi dayak buna: eşek sudan gelinceye kadar. kızın sakatlığı bu yüzden. sonra çocuğu doğuruyo. uzun zaman anlaşılmamış. ortaya çıkınca bi gece esrarı çekip takıyo herife bıçağı. çocuğu da alıp vın diyarbakır a, zagor un peşine. allahtan herif delikanlı çıkıyo da şikayet etmiyo. ben o ara istanbul da taksiden yolumu buluyorum. epey bi zaman böyle geçti. yine her gece rüyalarımda bu. zagor un diyarbakır cezaevinde olduğunu duymuştum o sıra. bi gece bi büyükle eve geldim. hepsini içtim. zurnayım tabi. bi ara gözümü açıp baktım: karlı dağlar geçiyo. bi daa açtım, başımda bi çocuk, kalk abi, diyarbakır a geldik diyo. baktım, sahiden diyarbakır dayım. bi soruşturma. kale mahallesi vardır oranın, bi gecekonduda buldum, malımı bilmez miyim? görünce hiç şaşırmadı. hiç bişe demedik. o gece oturup düşündüm. oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. o gün bugün usul usul yürüyorum işte
iyi dinleyin

1- kurs benzeri ortamlara girin. kurs dedikse gidip de futbol okuluna yazdırmayın kendinizi ebru gibi alanlara yönelin. gitar kursundan da iş çıkmaz uyandırıyorum.

2- muhakkak kız yurdunda kalan bir tane kız arkadaş edinin. bıyıklı falan olursa daha da işe yarar. bütün kızlarla kanka olabilecek yegane kadın prototipi bu kızlardır.

3- sürekli olarak aynı grubun konserlerine gidin ama açık hava konseri olmasın ve grup fazlaca bilinmesin. bu işte devamlılık ve az nüfus esastır.

4- deniz kenarına gidip uzun palto giyip uzaklara bakın. milattan bu yana gizem her zaman çekici olmuştur.

5- kendinize bir kafe belirleyin ve hep oraya gidin.

6- dövme, piercing, kitap gibi sohbet başlatıcı argümanları asla es geçmeyin ve hemen bunlardan söz açın.

7- çok iyi yemek yaptığınızı ima etmekten sakınmayın.

8- girdiğiniz ortamda komiklik, yapmaya çalışmayın bir süre sonra ciddiyetinizi kaybedersiniz.

9- kitapçılara sık sık gidin. ama bunda da dikkat edeceğiniz şey hep aynı kitapçıya gitmektir. kitap okuyan sivilceli kadın tarihe karıştığı için entelektüel ve güzel kız popülasyonu arttı unutmayın.

10- en babasını sona sakladım paranız varsa üsttekilerin hepsini çöpe atın.
Pişman olacaksınız. Yokluk iyidir.