bugün

(bkz: heredot şu anda şarabını yudumlayıp sizi izliyor)
(bkz: hafıza kaybı)
600 yıllık osmanlı döneminin 300 yılı duraklama ve gerileme dönemidir başka devletler ve halklar ileri giderken biz yüzyıllarca geriye gittik. bütün kaynaklarımız çar çur edildi son kalan bir avuç şey ise fakir güçsüz ve yeni kurulmuş türkiye nin imkanları ile günümüze taşınmaya çalışıldı. bozulma osmanlı da başladığı için bu mirası devralan türkiye kısa bir ilerlemenin ardından tekrar gerilemeye başlamıştır bu yüzden şimdiki duruma gelmemiz normal.
geçmişimizden yoksun yaşıyor olmamızın sebebi, onu çocuklarımıza sadece yıl olarak ezberletiyor olmamızdır. sebebi, tarihimizi sbs - öss - kpss sorusu haline getirmeyi; onu anlamlandırıp yorumlamaya, düşünmeye yeğlemiş olmamızdır. oysa bir milletin tarihi ezberletilmez; hissettirilir, anlatılır, gerekirse eleştirmeye açılıp özümsetilir. bu kafayla biz daha çoook yoksun yaşarız tarihimizden. ve tabii kim olduğumuzdan.
(bkz: her şey geçmişte kaldı üzülme)
600 uzun yıl ve bu süre zarfında depolanan onca bilgi birikimi/tecrübe. nerde?! yok. ben göremiyorum, ya siz?? (ha sadece 600 yıl diyemeyiz. bütün türk tarihinin araştırıldığı bi' 600 yıl)

geçenlerde arşivler açıldı. bu durum bazılarına heyecan verdi. fakat boşaydı o heyecan. çünkü o arşivlerden bi'şeyler anlayacak kişi türkiye'deki gay sayısını geçmez. (bakmayın serra yılmaz'ın %60 gay oranı verdiğine)

bu yüzden o cart curt tarih kitaplarından beslendiğimiz kadarıyla yetiniyoruz. oysa osmanlıca biliyor olsaydık, yani o ana dilimiz değişmemiş olsaydı şimdi daha tecrübeli, daha ileri düzeyde bi' toplum olmaz mıydık? tamam belki batıya özenme oranımız dilleriyle uyuşmadığımızdan düşerdi ama, kendi fikir üretimimiz artmaz mıydı?..

uzak doğuda 20.000 yıllık dil kullanılıyor. adamlar 20.000 yıllık tecrübe ile yollarını çiziyorlar. buna dezavantaj demek hangi epsem, hangi eblek, hangi sümsük beynin eseri olabilir ki?!!