bugün

içindeki depresif damarı kaybetmemiş bünyenin afyonudur bazen gecenin karanlığı. bu kara örtüdür bazen insanı dinginleştiren.
sessiz olmasından kaynaklanabilecek olması muhtemel hede.
yaz gecesinde güzelce esiyorsa rüzgar, açıksa balkonun kapısı sonuna kadar -hele sürmeli kapıysa- oturduysan koltuğuna yayıldıysan uzattıysan ayaklarını duvara, laptopun kucağındaysa açıksa uludagsozluk, giriyorsan entry gereksiz bir duygusallıkla bir başlığa huzur dolusun şu an ademoğlu sevdiceğin yanındaysa getiriyorsa bi bardak kola.. *
(bkz: kendine adına konuş)

ayrica bkz:

(bkz: gecenin insanı korkutması)
gece,insanı kendine getirir.kendini bulursun gecenin karanlığında,yaşamın ne demek olduğu karanlıkta çıkar karşına.

ama bir kış gecesi karla kaplı bir sokağa bakarsan hapsolmuş hissedersin kendini kar yüzünden.
karanlık sayesinde etrafın çevre ve gürültü kirliliğinden arınmasından ileri gelen bir hadisedir.
hem huzurlu hem verimlidir.
eğer bi iki şey karalayacaksan , kitap okuyacaksan , film izleyeceksen ya da ders çalışacaksan geceden iyisi yoktur.
kimileri için söz konusu olmayan durumdur. bütün dertler gece başlar.
yalnızlığı cağrıştırdığı için ve genelde sessiz olduğu için insana huzur verir.*
Birazdan balkona çıkacağım. Biraz üşüyüp biraz da ilk defa bulunduğum bu şehrin sessiz sokaklarına bakacağım. Yani umarım sessizdir heheh. Sonra belki sigara yakarım. Biraz düşünürüm falan. Huzursuz dönersem hesabını gecenin verdiği huzuru savunandan sorarım.

Şaka şaka sormam.

ilk defa bulunduğum şehir de Çorum, nasıl bir huzur bekliyorsam ahsjsj.
Herşeyi düzelteceğim hissi veriyor bana ama gündüz üşengeçliğimle hislerim sona eriyor.
sessizdir bir sen bir daha sen hep sen. sen senle başbaşa kalınca bir sessizlik ve iç sesinin gurultusuyla başbaşa kalma anıdır