bugün

ay ışığının pencerelere vole vurduğu bir gecede halısız odalarda uyanmak. Yataktan ayaklarını sallar, soğuk fayansın üzerinde giyinip duvar saatine yuvarlanmış defter yaprağını atar evden çıkarsın. Sağa, sola bakıp gökyüzüne doğru derin nefes aldıktan sonra ellerin cebinde voltaya başlarsın. Yürüdükçe kafan buğulanır, sigaranı yakar devam edersin. Yolun ortasına serilmiş, yıldızlı ve parlak bir halının üstüne basıp geçmişsindir farkında olmadan, arkana baktığında. Kaşlarını kaldırıp "bu halı nerden düştü acep" diye söylenirsin. Yıldızlara ayaklarımın altına almışım meğer. O kadar gökyüzüne çıkmışım demek düşünürken vay be.