bugün
- düşün ki o bunu okuyor14
- iğrenç bir his tarif et27
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı8
- sel felaketinin nedeni cehapedir10
- 1 mayıs10
- icardi190516
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz31
- sözlüğün en götü güzel kızı20
- ahirette sorulacak ilk soru9
- suriyeliler suriye'ye dönsün13
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması16
- memesi küçük olmak16
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak14
- anın görüntüsü16
- emmanuel emenike15
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı10
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı10
- hamas bir terör örgütüdür20
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- ben bu davanın savcısıyım8
- sözlük kızından gelin olmaz10
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız12
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim9
- en yaşlı özelliğiniz9
Sınırları zorlayan bir Küçük iskender şiiridir:
yeryüzünü gökyüzüne itiraf ederek başlıyorum;
vardın; klasik döşenmiş yüzünle
bir gemi indirilir gibi denize
indirildim sessizce bedenine, o gece
dudaklarına sığınmış ölü martınla hep
söylenmesi askıya alınmış aşk adına
ballarımı aldın en güzel çiçeğimden
ne sarılıyordum kabusuma
ne de bir müzik parçası bitiyordu,
itiyordum sesimi kulaklarına doğru
duy beni duy beni duy beni Hayta
tasarlanmış bir gezegen değil bu
ormandaki tek yalnız hayvan benim
kar yağıyor üşüyorum donacağım Hayta
avcımı arıyorum bir çabuk
istediğim, sıkılacak bir kurşun
kendi kanımı görmek istiyorum Hayta
bir gelinlik gibi giyeceğim kanımı bir başıma
kocam karanlığın ruhuna uzanacağım sonra
duvağımı en korktuğum canavarlar kaldıracak
ve ağzıma deyecek hafifçe uzay
bekaretimi hüsrana saklıyorum Hayta
tasarlanmış bir gezegen değil bu
tanrı dediğimiz, şaşkınlığımızın karakutusu
ellerim artık senin suyunda denizyosunu
felaketten arta kalanlar senin olsun
gözlerine deprem olmak için ne yapmalı
kasıklarını yıkıp geçen sel
kim bilir şimdi nerelerde ve
şimdi hangi güzel çocuklar çırılçıplak
yüzüyor içinde, yüzüyor senin için de!
Hayta! mum bitiyor
Hayta! padişahımı devirdiler
sarayda nereye saklayacağım küçük şehzademi
ve tahta atını
o da ağlıyor
biz bu yalnızlığa ne zaman yazıldık
ne zaman günışığına çıkarttılar sevdamızı
mektuplarımızı taşıyan ulak niye öldürüldü
mektuplarımızı şimdi kim okuyor
mektuplarımı şimdi kim yakacak
bak, öfkem firarda, Hayta!
bak, öfkem firarda!
prangasında yasadışı güller açan;
madem kalbime bırakılmış şu yeni yurdum uçurum
ilk kez, ama ilk kez
yeryüzünü gökyüzüne şikayet ederek başlıyorum
ölümüm evcilleşmeyecek asla sen olsan da Hayta!
yeryüzünü gökyüzüne itiraf ederek başlıyorum;
vardın; klasik döşenmiş yüzünle
bir gemi indirilir gibi denize
indirildim sessizce bedenine, o gece
dudaklarına sığınmış ölü martınla hep
söylenmesi askıya alınmış aşk adına
ballarımı aldın en güzel çiçeğimden
ne sarılıyordum kabusuma
ne de bir müzik parçası bitiyordu,
itiyordum sesimi kulaklarına doğru
duy beni duy beni duy beni Hayta
tasarlanmış bir gezegen değil bu
ormandaki tek yalnız hayvan benim
kar yağıyor üşüyorum donacağım Hayta
avcımı arıyorum bir çabuk
istediğim, sıkılacak bir kurşun
kendi kanımı görmek istiyorum Hayta
bir gelinlik gibi giyeceğim kanımı bir başıma
kocam karanlığın ruhuna uzanacağım sonra
duvağımı en korktuğum canavarlar kaldıracak
ve ağzıma deyecek hafifçe uzay
bekaretimi hüsrana saklıyorum Hayta
tasarlanmış bir gezegen değil bu
tanrı dediğimiz, şaşkınlığımızın karakutusu
ellerim artık senin suyunda denizyosunu
felaketten arta kalanlar senin olsun
gözlerine deprem olmak için ne yapmalı
kasıklarını yıkıp geçen sel
kim bilir şimdi nerelerde ve
şimdi hangi güzel çocuklar çırılçıplak
yüzüyor içinde, yüzüyor senin için de!
Hayta! mum bitiyor
Hayta! padişahımı devirdiler
sarayda nereye saklayacağım küçük şehzademi
ve tahta atını
o da ağlıyor
biz bu yalnızlığa ne zaman yazıldık
ne zaman günışığına çıkarttılar sevdamızı
mektuplarımızı taşıyan ulak niye öldürüldü
mektuplarımızı şimdi kim okuyor
mektuplarımı şimdi kim yakacak
bak, öfkem firarda, Hayta!
bak, öfkem firarda!
prangasında yasadışı güller açan;
madem kalbime bırakılmış şu yeni yurdum uçurum
ilk kez, ama ilk kez
yeryüzünü gökyüzüne şikayet ederek başlıyorum
ölümüm evcilleşmeyecek asla sen olsan da Hayta!
kelime olarak anlamı, a$k acısıdır. ama aynı zamanda janis joplin'in benden evvel davranıp sözlükle payla$tığı o muhte$em $iirin ana temasıdır bu.. öyle kekremsi bir acı; fazlası değil.
aşk, aşırı gönül düşkünlüğü anlamına gelen bir sözcüktür. abdülhak hamid' in meşhur manzum eseridir.
Abdülhak Hamid'in bütün şiirlerini topladığı kitapır. garam'da ; gençlik dönemindeki sorunlarını anlattığı şiirler bulunur. çoğu eserinin -Makber de dahil- başlangıcıdır. isyankar ve başka yaşam alanları arayan Hamid'in yenilikçi yönünü gösteren bu ilk dönem eserlerinden Garam; yazılır yazılmaz basılamamış, tefrika edilebilmek için II. Meşrutiyet'i, kitap haline gelmek için de Cumhuriyet dönemini beklemiştir.
güncel Önemli Başlıklar