bugün

tanıtım videoları dönmeye başlamıştır. http://www.showtvnet.com/...gudan-oykuler-once-vatan/
kanlar aksın... biz reklamların arasına bir dizi daha yapalım. daha 20 sine yeni girmiş bir genç olsun. bir de nişanlısı olsun. paramparça cesedini gösterelim önce... nişanlısı ağlasın istanbul sokaklarında... sonra bir de kahramanımız olsun. ama ölenler gibi değil, yakışıklı olsun. tamam! sistemi de arada bir eleştirsin kahramanımız, ama, yine de "bizden" olsun... kesinlikle yiğit olsun, mert olsun, özü sözü doğru olsun ki dedirteceğimiz her şey inandırıcı olsun. teröristler hep somurtkan olsun... çirkin olsun... karaktersiz, namert ve yalaka olsun. güzel yüzlü bir terörist varsa, mutlaka kandırılmış olsun... robot gibi baksınlar ve hiç espri yapmasınlar, yapsalar bile cahilliklerini belli eden odun esprilerden olsun... v.s... v.s...
tipik türk işi asker dizisi. tanıtımında yalnızca 2 tane subay var. yok ben mi yanlış biliyorum bizim ordu da astsubaylar vardı ama?
sabırsızlıkla beklediğimiz dizidir.
hakan evrensel in kitabından uyarlanacak dizi. kitabını okudugunuzda göreceksiniz ki öyküler tamamen masumane anlatılmış hamaset yok. ey siz kürt yalakaları . rahatça izleyin. korkmayın kürt karşıtlığı yok. olaylar tamamne oldugu gibi anlatılmış.
(bkz: güneydoğu dan öyküler önce vatan)
parti kurmak ya da iş kurmak için para arayan yeni bir emekli asker anlatısı olması muhtemel. bakın pamuk osman'a önce kan uykusu adlı belgesel sonra da partinin tüm türkiye'ye yayılması. değirmenin suyu nerden geldi zannedersiniz. yirim sizi.
tam da türkiye'nin ihtiyacı olan dizi. böyle günlerde uydurma hikaylerle yine insanların içindeki nefret tohumunu yeşertecekler.nerden mi biliyorum? daha önce de yapıldı böyle diziler hep aynı format ve senaryoyla devam edeceklerinden eminim. televizyon demek tekrar demek aynı şeyi ısıtıp ısıtıp yine önümüze getiriyorlar.
edit: ben demiştim...
Hakkında pek bilgim ve de fikrim olmamasına karşın birçok klişeyi yine yeni yeniden önümüze koyacağını düşündüğüm bir çeşit seyirlik.
bu ülkede hemen her erkek askere gittiğine göre çok kişinin kendinden birşeyler bulacağı dizidir.
kısa bir süre sonra yayından kaldırılması muhtemel dizidir. ama iyi kazandırır da.. gel gelelim zaten amaç da odur. zira ülkede romanların hayatı konu olur filmlere, dizilere.. hatta müjdat gezen gibi son zamanlarda üstat diye anılmaya başlanmış, ikinci sınıf tiyatrocuların maalesef bu topluma büyük sanatçı olarak takdim edilmesinde rol de oynar bu tür diziler fakat romanların hayatında ya da onlara olan bakış açısında hiçbir değişiklik olmaz. garibim romanlar da onlar anlatılıyor diye koca 'filimciler' onları anlıyor ve yaşamlarını bir film konusu yapıyorlar zannederler, oysa bahse konu sadece kazançtır.

80'li yıllar anlatılır güya.. deniz gezmişler konu yapılır filme ama solcuların algılanma düzeyinde hiçbir oynama olmaz. sözde dönemin yıprananları bağra basılır..bağrınıza eşşeğin sikini basın bence.. bu daha şık bir kompozisyon olur.
-şafak kaç?
- 17 komutanım. atarsa bursa

çok duygulandım lan!
-doğu ile batı iki kardeş gibidir. biri sağır diğeri kör derler.
-biri kör diğeri sağır nasıl anlaşacaklar abi?
-dokunarak

tutacaktır bu dizi. çünkü barışı anlatıyor.
komutan teslim olan terörist kızlar için askere şu talimatı verir;

-temiz elbiseler verin, yesinler, içsinler, yıkanıp temizlensinler. sonra da yatıp dinlensinler.

-herhangi bir ihtiyacınız olursa askere söyleyin. korkmayın artık güvendesiniz
adında hayır yok: önce vatan! fragmanında bağıran bir türk subayı, perişan kürt kız teröristler de var. muhtemelen terörden voliyi vuran, terörü para kazanmak için kullanan birileri de vardır.

yine facia olacak, pis kürtler, melek karakterinde türkler. teröristi tedavi eden doktor da var sanırım. idealist öğretmen de var mı? vardır herhalde...

bu böyle olmayacak aga, anlayamadınız mı hala? o değil de, ota boka uyarı yağdıran, ceza veren rtük nerelerde? ayrımcılığı körükleyen, amacı doğrudan bir halka nefreti körüklemek olan bu diziler neden hala +7, "şiddet, korku" vs. +90 olmalı bu diziler, onlar nasılsa uyuyor tv karşısında...

edit: izledim, içler acısı görüntüler, diyaloglar, gerçek olamayacak olaylar. olmamış yine, daha doğrusu olmuş amaçlanan açısından. kim yer, kim yemez bilmem ama bana gına geldi. böyle bir şey değil güneydoğunun öyküleri.uyduruk, dramatik, faşist bir öykü. izlemeyin, değmez, yalan anlattıkları.
insanın gözlerini dolduran, boğazını düğümleyen hisli sahnelere sahip gerçekleri anlatan bir dizi...
harika bir dizi, özellikle askerden yeni gelmişseniz sizi çok fazla etkileybilir,
ayrıca bugun 4. kez ilk bölümün tekrarı yapılıyor ve yine izlenilmeyi hakediyor.
sevilesi dizi.
gerçeklerin anlatıldığı dizidir, teslim olan teröristlere dizidekinden farklı asla davranılmamaktadır. bendeniz yakalanan bir kadın tetöristin çay içermisin sorusuna "ben tc'nin çayını içmem" dediğine şahit olmuşumdur ve kendisine asla kötü davranılmamış ve helikopterle merkeze gönderilmiştir ancak teröristler o bölgeye giden ve kürt çocuklarına öğretmenlik yapmaya giden öğretmenleri öldürmüş ve o bölgenin halkının yararı için giden sivil insanları infaz etmişlerdir. o yüzden hiç kimse oradaki türk askerini kötü, teröristi iyi gösteremez.
pkk'nın bölge halkı açısından arzettiği tehlikeyi, resmi devlet güvencesi ve desteğiyle anlatmanın zorunlu olduğu yıllara götüren dizi. jitem'den bahsetmeden, onun yaptığı kanlı terörist eylemlerden bahsetmeden anlatılan terörist eylemler pek birşey ifade etmemektedir. helikopterle yer göstersin diye alınan yaralı pkk'lıların işleri bittikten sonra nasıl helikopterden atıldığını, ölü ele geçirilenlerin kulak, göğüs ve bilimum organlarının nasıl kesildiğini ve verniklenerek nasıl hatıra olarak saklandığını bilmeyen yokken bu dizinin halen böyle mal gibi şeyleri gerçekmiş gibi gözümüze sokmaya çalışması bildiğiniz ahmaklığı, "evet böyle olmuştur" diye inanan binlerce insanın da dangalaklığını görmemize vesile olmuştur. öğretmenlerin öldürülüşüne değinmesini bilirken, yine aynı bölgede olmuş ve korucu olmadıkları için öldürülmüş, yerinden kovulmuş insanlara da değilnseydi belki o zaman gerçekçi bir öyküyle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirdik. görünen o ki anadolu ajansı tadındaki uydurma hikayelerle birileri ölen insanların kanından para kazanıyor. birileri de buna oh ne güzel olmuş diyebiliyor.
bugün 2. bölümünün fragmanına denk geldiğim dizi.

hemşire kızımın şehit kardeşi, bilindiği üzere. bu kez şehit olmuş abisinin arkadaşı, kendisinin sevdiceği kollarında ölüveriyor.

aynı bölükten, daha önce komutanını bırakıp düğününe gidemeyen kahraman erimiz de bacağını kaybediyor, bir taraftan komutanı için ağlarken diğer taraftan evdekiler görmesin diye kartondan bacak talep ediyor, bunu duyan tabip komutanları da iki gözü iki çeşme oluveriyorlar.

bırakın ya! olmuyor böyle şeyler!

bu sınırlar içinde yaşayan ve ateşlenmeye hazır bir savaşın potansiyel askerleri olan iki ulusun bireylerini niye kışkırtıyorsunuz? yeterince gerginlik var zaten, niye ateşe körükle gidiyorsunuz?

nedir amaç? niye bu kin? birlikte yaşamayı öğretmeniz gerekirken niye kan sürüyorsunuz ellerinize, ellerimize? bi siktirin gidin, siz olmadan daha kolay çözeceğiz biz sorunlarımızı. elinizdeki çomağı da götünüze sokun mümkünse. istemiyoruz biz onu!
bu dizide, anlaşılmayan bir dilde söylenen halk müziği şarkısına yer verilmiştir az önce.
kürtçe bir şarkıya yer vermiştir. şarkı gayet hoştur..
bu dizide anlatılanlar tamamiyle gerçektir ibaresine dikkat etmekte fayda var.
eh be mehmedim. kaldı mı senin gibi yiğidolar...???