bugün

başlığın aslı; "filmlerde sinirlenince eldeki bardağı kırma takıntısı" idi ama karakter sayısı izin vermedi. "nasıl bu hale geldi lan öyleyse?" derseniz, cevap veremem. boynumu büker, duygulu gözlerle bakarım. neyse ben bu duruma düşmeden, konumuza dönelim biz en iyisi.

efenim malumunuz filmlerde, normal hayatta gerçekleşmesi pek mümkün olmayan şeyler anlatılır. anlatılan şeyin etkisinin artması için, senaristler türlü oyunlar yaparlar. yaparlar da, bazen de ipin ucunu kaçırırlar. olay dangalaklığa döner. bu eldeki bardağı sıkarak kırma olayı da bu abartılmış olaylardan biri işte.

eylemin gerçekleşme sebebi kuvvetle muhtemel kıskançlık, daha az bir ihtimal olarak ise sinirdir. misal; esas oğlanla esas kız bir koktryle giderler, fakat esas kız bakasını seviyordur ve kokteylde ona ilgi gösterir. yani kocasına satış yapar anında.

malumunuz kokteyl ortamları böyle içeceklerin ayakta tüketildiği bir yer olduğu için, elinde halihazırda bir bardak olan gavat koca, eşini diğer elemanla samimi bir halde görür. peki ne yapması gerekir bu noktada? yada siz olsanız(allah göstermesin) ne yaparsınız? gider o karınızı ayartan ibnenin ağzını yüzünü dağıtırsınzı değil mi? ve hatta annesine küfreder, aşağılar, kafasına şaplak atarsınız. ama bizim esas oğlan böyle yapmaz işte. o onları izler izler, motive olur iyiden iyiye. ve o da ne? elindeki bardak kırılır. eleman çok sinirlenmiştir çünkü, o sinirle de elindeki bardağı kırar.

ulan göt oğlanı madem o kadar asabisin ve dahi kuvvetlisin, git dal o adama! niye elindeki bardağı kırıp kendine zarar veriyosun? "yok adama dalmaya maçam yemez abi!" diyosan, bardak kırıp şekil yapmanın anlamı ne lan? sittirtme belanı, sümsük herif. adam gibi mekanı terk et .minakoyyim! durup durup şekil yapma. "yok, illa yapıcam ben" diyosan git daha değişik şeyler yap. garsonun elindeki tepsiyi kafana geçir mesela, ama bardak kırma. çünkü; mal gibi duruyosunuz o vakit.
genellikle bardak sevilen kadının duvarda asılı resminin üzerine fırlatılarak kırılır.
filmdeki artiz tipli adamların viski bardağını yere çapraz atmasıyla daha bi artiz olduğunu düşünmelerinden dolayı meydana gelir. ortalama bi viski bardağı 8-10 ytl , içindeki viski de kafadan bi 10 ytl olsa bide bunun cam kırıklarını temizlemesi ve halının alkol kokmasınıda eklersek başa büyük iş açar. ama artizimizin uşağı vardır bunları dert etmez kırar tabağı çanağı.
her artistlik sinirlenme pozisyonunda koşa koşa mutfağa gidip elime bi su bardağı kaparak, pencerenin önüne geçip uzaklara şöyle uzun uzun bakıp bardağın bokunu çıkarmaya çalışsamda olmuyooo olmuyoo olmuyoo işte!kestiiikk! diyip baştan çeksemde aynı karizmayı veremiyorum yavv.daha çok bardak gerek bana benim onu yamultmamaa!!
birde programlarda sinirlenince kafasında kıranları mevcuttur.

(bkz: caner)
artistlik yapan kişidir, genelde bu esas oğlan cool takılmak zorundadır. fakir ise kırar, zengin ise kırdırır.!

(bkz: artis ne arar la bazarda)
genelde anime karakteridir. dayak yerse de toprağı tırmalar hatta.
erol büyükburç'tur kendisi. çeşitli kılıklara girerek bardak kırar. ayrıca "tülin ile caner"deki caner'in de olma ihtimali yüksektir.
http://www.facebook.com/#...=1051265380526&ref=mf

+18, şiddet görüntüleri içerir.
akıllara o ismini hatırlamadığım evlenme programındaki caner'i getiren kişidir.
sinirlenince masayı deviren kişiye nazaran daha kabul edilebilir bir davranıştır yaptığı.
çok klasik bir hareket olarak gözükür. ama unutulmaz bir filmin unutulmaz bir sahnesini de getirir aklıma.. fatih akın'ın duvara karşı filminin bir sahnesi..
güven kıraç ve birol ünal (filmdeki ismiyle cahit) barda otururlarken güven kıraç aşkın aslında bir bok olmadığını cahit'e anlatmaya çalışmaktadır. cahit ise sinirlenip bira bardağını elinde kırar ve "aşikim" diye bağırır.sonra da kanlı elleriyle sahneye fırlar ve çevresindekilerinin bakışlarına aldırmadan dans etmeye başlar..
işte çok klasik olan bir hareket, fatih akının kalemiyle anlatılır ve unutulmaz bir sahne olur.. en azından benim için..