bugün

hiç çekilmez insanlardır. fıkranın gerektirdiği ses tonu, hareket ya da mimikleri beceremezler. fıkrayı "işte öyle bişey" "hahahah çok komik di mi" gibi saçma sapan bitirirler. güzelim fıkrayı rezil ederler.
"benim burda mı gülmem gerekiyor?" denilerek yerin dibine sokulması gereken insandır. anlatamıyorsan anlatma kardeşim. niye güzelim fıkrayı p.ç ediyorsun ki acaba? insan evde çalışır da gelir.
fıkrayı sürekli unutup,duraklayıp, anlatamayan benim gibi tiplerdir.
"bak biliyorsan anlatmiim" diyen insandır.
ortam çok soğuksa ve kimse birbiriyle konuşmamaktaysa ortamı ısıtmak isteyen bir halk kahramanıdır. böyle insanlar hayatlarını buna adamışlardır. fıkrayı anlatır, bitirir, bekler.. ancak tepki yoktur. kimse gülmez. herkesten "ee yani" sesleri yükselir. bu durum adamı çok müşkül duruma düşürür.
fıkra anlatana da dinleyenede angaryadır eziyettir. fıkra anlatmak kuşkusuz bir yetenektir. bunu anlatamamk ama anlatmaya calısmak ayıptır. yapmayınız o güzelim fıkrahı hiç etmeyiniz. birde anlatmayı bilmedigi halde inadına fıkra anlatanlar vardır ki bunlara sus desenizde fayda vermez ya fıkrayı dinlersiniz ya arkadasınızı döversiniz üçüncü bir secenek yoktur. kolay gelsin. *
anlatan için daha boktan bir durumdur. insan konuşmaktan soğur.
kendi bir sonraki toplantıda fıkra durumuna düşecek olan insan.
aslında komik olan fıkraları çekilmez hale getiren,fıkranın bittiğini kendisi haber veren ve sonunda tek başına yarılarak gülme kapasitesine sahip kişiliktir.
anlatmaya çalışmasa iyi olacak insandır. o kişi benim oysa. ne deseniz yeri. anlatmıyorum fıkra! hatta yaran fıkralar başlığına bile yazmıyorum. yazamıyorum bile.
adamın biri dye başlayıp, '.. eyvah sıçtık..' diye düşünerek donup kalan insandır.