bazen nerde duracağınızı nerde hıçkırıklarla ağlayacağınızı şaşirabilirsiniz. dikkatli olmak lazım; hocaefendi bunlara önem veriyor. örnek veriyorum:

" ... daha sonra tarık bin ziyad kollarını.(işte burda ağlama başlar)- cemaati bir merak sarar- ağlama devam ettirilir ve sadece son kelime tekrar edilir.
-kollarını açar ve rabbim beni affett dedi- ağlama hıçkırıklarla devam ettirilir ve eklenir "bizi de rabbim, bizi de ühühühü"

yanlışı: "... daha sonra tarık bin ziyad kollarını açar ve (eğer burda ağlamaya başlarsanız, yapacağınız tekrar daha az etkili olur ) kollarını açar ve rabbimm beni affet dedi."

aslında neden birincisi daha etkili bunun mekanizmasını bilmiyorum ama yapılan retrospektif araştırmalar göstermiştir ki birincisini uygulamak cemaat üzerinde daha etkilidir. vereceğimiz vaazlarda dikkatli olalım ve bu bilimsel veriyi kullanalım, hocaefendi öyle yapıyor zira.
(bkz: fethullah gülen kim olum)
eğer hocaefendi arapça bir sey söylüyor ve bunu sonra çevirecekse arapça çevirinin sonlarına doğru kesinlikle ağlamak lazımdır. eğer hocaefendiden bir tepki yoksa bile bu yapılmalıdır; çünkü bazen cemaatim ne kadar bilinçli diye sınav yapıyor. örnek veriyorum:

"daha sonra amr bin el as döndü ve şöyle buyurdu: el yevmen vel ahhhiretin ve insani bi kulliyun selameten vahame(işte burda ağlayacaksın arkadaş, hocaya da gaz lazım, o sizden bir elektrik almazsa, bu işler yürümez her seyi ondan beklemeyin-"

burda dikkatli olunması gereken nokta türkçe çeviride ağlayanların tekrar ağlamamasıdır. enerjimizi boşa harcamayalım değerli müslüman kardeşlerim. bilinçli olalım.
nihat genc'in gozyaslariyla gaza gelmek gibi bir seydir.