bugün
- tüm sözlük kölemdir25
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri13
- arap milliyetçiliği22
- memati192324
- gideon reid morgan jj34
- manyak olmaya karar verdim12
- erkeklerin çoğunun yalnız olması15
- aydinoglu bombala27
- magnum un 2 tl olduğu yıllar19
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak8
- neden fenerbahçeliyim11
- yazarlardan akıl almak19
- bamya seven insan20
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç14
- yetkili yapsanız da yeter9
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası14
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- siradansiradisibiri12
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler10
- özge özacar'ın memeleri8
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- anın görüntüsü11
- jose mourinho39
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması35
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla16
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- hakemlerle şampiyon olmak12
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- sözlükten hatun kaldırmak13
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey10
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek10
- 3 çarpı 3 çarpı 38
- en sevmediğiniz sözlük yazarları16
- hapistekiler birbirine mi basıyor sorunsalı8
sonra edebiyat, heves, edebiyat güncesi, üç nokta, mor taka gibi dergilerde şiirleri yayımlanan, kitap çıkarmamış şair. kün adlı şiiri 2007'nin en çok sevilen şiirlerinden biri olmuştu. aşağıda isyan adlı şiiri var.
isyan
inkârın soylu kanatları vardı ki onlar kırıktır
kaynayıp coşsam huruç büyüse dal dal
selam ederim kırık sabahlara
buğday yansa ekmekler mi esmerleşecek
kanasam kızaracak mı sular
selam olsun yıkılan kerpiç duvarlara
yakılan tarlalara selam olsun
kırılsa göçmenlerin kanadı
ağlamak mı düşecek payıma
ateşe hançer çeken yaşlarıma selam olsun
selam olsun kararan gözlerime
ihtilal günlerinden sabırlar devşiren sen misin
sen misin kuytularda inatçı mağlubiyetleri büyüten
kaç kerre gördüm ölülerin üşüdüğünü
ve dahi duydum kanadığını çınarların
yansam, alevden bir çelenk koysalar göğsüme
başım mavzere ayağım denize bakardı
geldim işte silerek hesabımı
övüyorum omzumdaki tüfenk ağrısını
dalgalar kabardıkça kabarıyor
mezar taşlarından isimler seçiyorum
bir utanç gibi uzuyor ömrüm
şafak gümbürdese
turkuvaz koksa denizden uzak şehirler
otlaklara zümrüt diyorsan eğer
her sözünü lanetliyorum
çürüyen dilim beni sars
yasak bir sevdayı anlatır hep türküler
patlamış nar çiçekleri acıkmış gök
tutundum dalınıza
kırılsa üzülecek mi ulu şehirler
bil insan!
koşar ayak geçtik
zeytin ve defne ağaçlarının altından
şelaleler ki yurdu saçlarımızı
acıtmazlardı sular gibi
koçlar bildik ve develer bildik
ve yemişler yedik özlenen ellerden
ey bağbozumlarının uslanmaz neşesi
şarapların bin yıllık tortusu ey
ne kadar uzakta kalsa da gelecektir
bir mülteci gibi yoksul şehrimizi kıskanan
isyan
inkârın soylu kanatları vardı ki onlar kırıktır
kaynayıp coşsam huruç büyüse dal dal
selam ederim kırık sabahlara
buğday yansa ekmekler mi esmerleşecek
kanasam kızaracak mı sular
selam olsun yıkılan kerpiç duvarlara
yakılan tarlalara selam olsun
kırılsa göçmenlerin kanadı
ağlamak mı düşecek payıma
ateşe hançer çeken yaşlarıma selam olsun
selam olsun kararan gözlerime
ihtilal günlerinden sabırlar devşiren sen misin
sen misin kuytularda inatçı mağlubiyetleri büyüten
kaç kerre gördüm ölülerin üşüdüğünü
ve dahi duydum kanadığını çınarların
yansam, alevden bir çelenk koysalar göğsüme
başım mavzere ayağım denize bakardı
geldim işte silerek hesabımı
övüyorum omzumdaki tüfenk ağrısını
dalgalar kabardıkça kabarıyor
mezar taşlarından isimler seçiyorum
bir utanç gibi uzuyor ömrüm
şafak gümbürdese
turkuvaz koksa denizden uzak şehirler
otlaklara zümrüt diyorsan eğer
her sözünü lanetliyorum
çürüyen dilim beni sars
yasak bir sevdayı anlatır hep türküler
patlamış nar çiçekleri acıkmış gök
tutundum dalınıza
kırılsa üzülecek mi ulu şehirler
bil insan!
koşar ayak geçtik
zeytin ve defne ağaçlarının altından
şelaleler ki yurdu saçlarımızı
acıtmazlardı sular gibi
koçlar bildik ve develer bildik
ve yemişler yedik özlenen ellerden
ey bağbozumlarının uslanmaz neşesi
şarapların bin yıllık tortusu ey
ne kadar uzakta kalsa da gelecektir
bir mülteci gibi yoksul şehrimizi kıskanan
pek çok edebiyat dergisinde şiirleri yayımlanmış şair, edebiyatçı, öğretmen kişilik. çocuk kitapları konusunda türkiye'deki önemli isimlerden biri olan ebru akkaş'la 2008'in mayıs ayında evlenmiştir. heves'te yayımlanan ve tarihine altın harflerle yazılmış olan "kün" adlı şiirini, şiir deryasında apayrı bir yere oturtuyorum ben. kendisini okudukça okutturan, başkasından dinledikçe dinlettiren, su gibi duru, bal gibi tatlı, hafif limoni; lakin her daim rakı kıvamında kafa yapıcı bir şiir. çok konuştun deriko. söz bitsin de hadi, şindik de dizeler gelsin.
kün
kalu belada duydum sesini ben o gündür seni ararım
o gündür seni ararım ayaklanmaların ilk kargışlarında
bir eskimiş saat bekler çıkmaz sokaklarda, ıssız bulvarlarda
sana ne söyleyeyim kara kara odalarda içim buruk bile değil
bilmem uyuyakalır mısın yaz akşamları tahta iskemleler toplanırken
bilmem, istemem bilmeyi ellerinin yumuşaklığını aklının mavi rengini
kan oturmuş uzuvlarım var gözlerim var görülmedik sen bilmezsin
kırık kalmış selamlarım, pazar yıkanmalarım, yapılmamış ödevlerim
kaçıp uzak koyakların yaprak kokularını bulsam da hep aynı yerdeyim
ölü bir dostun son bakışına mı benziyorsun, acı gibi değil, değil matem gibi
dönüp dönüp seni buluyorum sanki hep senden korktum hep sevdim seni
sanki sözlerin altın varaklı kitaplarda çoğaldı açık yeşil torbalarda saklandı
sanki kün dedin bu sokaklar o yüzden boş bu oda ondan dağınık
sinsi kâbuslar tutarken elimden bilmecesini cevaplardım istiharelerin
ah ben ne çok severdim yağ kutularından fışkıran fesleğenleri
açıl derdim kapılara ve açılırlardı beni dışarıda bırakarak her seferinde
şiirler okurdum hiçbir dilde yazılmamış, âşık olunmamış kadınlar severdim
intiharla biten romanlar alırdım, anlardım ölümün sevgili bir sayvan olduğunu
köleler gölgeleri özlerdi, ben utanırdım sana biriktirdiklerimden
gel de al bu kesilmiş saçlarımı saçılmış uykularımı bitmemiş şiirlerimi
sen ol dersin ve olur, dolar sokaklar taze kokular yükselir kara kara odalardan
kün
kalu belada duydum sesini ben o gündür seni ararım
o gündür seni ararım ayaklanmaların ilk kargışlarında
bir eskimiş saat bekler çıkmaz sokaklarda, ıssız bulvarlarda
sana ne söyleyeyim kara kara odalarda içim buruk bile değil
bilmem uyuyakalır mısın yaz akşamları tahta iskemleler toplanırken
bilmem, istemem bilmeyi ellerinin yumuşaklığını aklının mavi rengini
kan oturmuş uzuvlarım var gözlerim var görülmedik sen bilmezsin
kırık kalmış selamlarım, pazar yıkanmalarım, yapılmamış ödevlerim
kaçıp uzak koyakların yaprak kokularını bulsam da hep aynı yerdeyim
ölü bir dostun son bakışına mı benziyorsun, acı gibi değil, değil matem gibi
dönüp dönüp seni buluyorum sanki hep senden korktum hep sevdim seni
sanki sözlerin altın varaklı kitaplarda çoğaldı açık yeşil torbalarda saklandı
sanki kün dedin bu sokaklar o yüzden boş bu oda ondan dağınık
sinsi kâbuslar tutarken elimden bilmecesini cevaplardım istiharelerin
ah ben ne çok severdim yağ kutularından fışkıran fesleğenleri
açıl derdim kapılara ve açılırlardı beni dışarıda bırakarak her seferinde
şiirler okurdum hiçbir dilde yazılmamış, âşık olunmamış kadınlar severdim
intiharla biten romanlar alırdım, anlardım ölümün sevgili bir sayvan olduğunu
köleler gölgeleri özlerdi, ben utanırdım sana biriktirdiklerimden
gel de al bu kesilmiş saçlarımı saçılmış uykularımı bitmemiş şiirlerimi
sen ol dersin ve olur, dolar sokaklar taze kokular yükselir kara kara odalardan
dünyadaki tüm öğretmenleri tanimadim ama, benim icin dunyanin en esprili en bilgili edebiyat ogretmenidir. bitanedir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar