ZEKAT VE HACCIN fakir için mümkün olmamasından dolayı para olmadan cennete bile zor gidileceğini ifade eden özdeyiştir.
zengin olanın sevabı niye bizden daha çok olsun ki diye sordururken, bir yandan da önemli olanın niyet olduğunu, tanrı' nın her ne kadar gerçekleştiremeyeceğimizi bilse de niyetimi bildiği için bir sorun olmayacak durumdur. Ona göre değerlendirecektir.
Öbür dünyada 3 şartı bile yerine getiremeyen fakirin götünden kan çekileceği gerçeğini de hatırlatmaktadır.
ama cennete en önce fakirler girecektir.

kurban olduğum rabbimin adaleti iştee..
yatalak olursun, namaz kılamazsın; sorun olmaz.
ilaç alman gerekiyordur, oruç tutamazsın; sorun olmaz.
paran yoktur, zekat veremezsin; sorun olmaz.
maddi durumun iyi değildir, hacca gidemezsin; sorun olmaz.

bazen hepsi bir arada olur; yine de sorun olmaz.

çünkü islam'ın ilk şartı kelime-i şahadet getirmektir. dilin tutulmuş olsa da içinden söylersin.

kim neyi yapabiliyorsa, ondan sorumludur. yapmaya gücün olmayan şeylerin hesabı senden sorulmaz.

öte yandan, bir gülümseme de zekattır.
oruç tutmuş bir fakiri doyurursan da oruç tutmuş gibi sevabı vardır.
namaz dediğin -mecbursan- gözünle bile kılınır.
hacca gitmeyi öyle arzularsın ki gitmiş kadar sevap alırsın.

önemli olan niyettir deriz ya hep... islam, çabalandığı vakit esneklikleri olan bir dindir. yeter ki ruhumuz iman etsindir.
fakirleri mutlu edecek fetva.

cennetin kapısında;

- zengin sen bekle

- şişşşt fakir öne gel öne

- amk. fakiri gir ki bizde girelim ağaç olduk

- açılın ben fakirim

repliklerinin bolca duyulacağını da öğretmiştir, teşekkürler.
doğru önermedir.

zira farzlar yükümlülük sahibi kişiler içindir.

örneğin ileri derece de yaşlı bir insan, için namaz farzı düşer. nedeni bedeni sıkıntılar yüzünden farzı ifa edememesidir. hastalar için de bu böyledir, yani mazeret esas olmalı.

meğer ki farzlar, keyfiyetle terk edilmesin. hac ve zekatta bu çerçevede değerlendirilmeli. bunu daha örneklendirmek mümkündür ama çerçevesi ilkesi budur.
yanlış bir önermedir. tüm insanlar Allah katında eşittir. maddi durumlarının farklı olması ise imtihandandır. bir fakirin, fakirliğine karşın isyan etmeden tevekkül ve ibadet ederek yaşaması bile ona başlı başına cennetin kapısını aÇacakken, bu tarz bir söylem yanlıştır. hz. ebubekir'in sürüsünün hepsini zekatta vermesi ve fakirleşmeyi göze alması, maddeden geÇip manayla kucaklaşması ve rızkın Allah'tan geleceğine inanması bir örnektir. aa ben fakirim ben o ikinin üstünü Çizeyim demek olmaz ki. her fakir gelirinin artması iÇin elinden ne geliyorsa yapmaya Çalışır. o halde o iki farzı yerine getirebilmek iÇin de Çalışmalı. eğer yerine gelmemişse ne önemi var ki. önemli olan niyet değil mi sanki.
islam'ın şartı birdir. o da kelime-i şehadet getirmektir. diğerleri islam'ı kabul ettikten itibaren sana yüklenen ödevlerdir. (bkz: farz ibadetler)
kuran'da yerine getirelemeyen her ibadetin kefareti açıkça anlatılmıştır.