bugün

** Beynin hipokampus bölgesindeki dopamin-adrenalin-serotonin reseptör mutasyonu (( bu yüzden eşcinselliğin beynin cinsiyet merkezini etkileyen bir şizofreni türü olduğunu bilimadamları kanıtlamıştır..))

** Androjen insensitivite sendromu (Testiküler feminizasyon, Androjen duyarsızlığı)

** XY gonadal disgenezi (Swyer sendromu, Testislerin bilateral disgenezisi)

** 5 Alfa Redüktaz Defekti

** Testosteron ve DHT hormonunun biosentez defekti

** AMH (Anti müllarian hormon) defekti

(( Not: 1-) Bristol Üniversitesi'nden bilimadamları, denek fareler üzerinde eşcinselliği ''şizofreni tedavisinde kullanılan antipsikotik ilaçların jenerik formu'' ile tedavi etmeyi başardılar..Faz-2 ve Faz-3 maymun-insan deneklerde de başarı elde edilirse 15-20 sene içinde eşcinsellik, klasik şizofreni gibi ilaçla kontrol altında tutulabilecek..

2-) Çocukken tacize uğramak sanıldığı gibi eşcinselliğe yol açmaz..Çocukken tacize uğrayan kişiler genelde cinayet,yaralama vb gibi şiddet içerikli suçlara karşı yatkın olup sosyopatlık derecesinde toplumdan nefret ederler..Bu da şiddet içerikli suçlara karşı yatkın olmalarını sağlar..Küçükken kendisini taciz eden kişileri bulup öldüren kişi sayısı da az değildir..

3-) Kız-erkek karışık eğitim, aşırı anne ilgisi, erkek çocuğunun saçlarını uzatmak, kızlarla oynamasını sağlamak yada kadınların içinde çocuk büyütmek gibi faktörler de eşcinselliğin gelişmesine katkı sağlayabilmektedir..

4-) Fakat bunların hiçbiri genetik ve hormonal bozukluklar kadar güçlü bir neden değildirler..

5-) Ayrıca eşcinsellerin hepsi kadınsı değildir..Önemli bir kısmı da çok erkeksidir.. ))
hakkında yaygın iki görüş vardır. Birinci görüş; eşcinselliğin biyolojik kaynaklı olduğudur ve insanların doğuştan eşcinsel olduğu savunulur, fakat bilimsel araştırmalar bunu doğrulamamakla birlikte eşcinsellik üzerine çalışan araştırmacılar birçok faktörün eşcinselliği etkilediğini söylüyor. ikinci görüş ise; eşcinselliğin bir tercih olduğunu savunur. insanlar davranışlarını seçebilirler fakat arzularını ve atraksiyonlarını (çekicilik/çekim gücü) seçemezler. Bu sebeple kişilerin eşcinsel duygular beslemelerini bir tercih olarak savunmak doğru değildir. Tıpkı duygu gibi arzu ve çekim gücü de içten gelir ve bilinçli bir tercihle oluşmaz.

http://www.escinsellik.ne...n-nedenleri/#.WhhTpyMY7gA
Çevresel ve genetik etkilerdir.
durumun stabil olmaması. *