daha ileri teknolojiler icin;
(bkz: gumusluk)
özellikle seksenli yıllarda evlerin en güzel köselerini kaplamıs kocaman ve içinde işe yaramaz bir sürü seyin bulundugu mobılyalardır.. nedense anneler bu mobilyaları cok sever asla atmak ıstemezler.. hala bir problem olarak bazı evler de durmaktadırlar..
sarı turuncu arası; türk kahvesi için büyük nescafe (nescafe yerine ne demek gerekir ki reklama girmesin) için küçük fincan takımı vardır genelde.
bir de bu vitrinlerin üzerine örtülen danteller vardır ki evlere şenlik..

gelinlik kızlarımız taa çocuklarından başlarlar bu dantel takımını yaratmaya..
evimde asla kullanmayacağım şeydir. içini temizlemek kadar acı bir olay yoktur.
80'li yıllarda evlerin en önemli odak noktası olan alışkanlıktır. o zamanlarda, her evde çeşitli modellerde vitrin olmak zorundaydı. bu vitrinlerin ortasında mavi filtre takılmış bir siyah beyaz televizyon bulunurdu. çocuklar için asıl kabus bölüm camekan kısmıydı. evde top oynandığında ilk kırılması muhtemel bölüm oydu çünkü. bu camekanlı bölümlerde ne işe yaradığı bilinmez türlü türlü cam bardak, tabak, şekerlik gibi zımbırtılar olurdu. alt kısımlarda ise ana britanica dolu kitaplık olurdu. hey gidi günler!
''aldığım bardakları neden evin bir köşesinde sergileme ihtiyacı duyayım ki ?'' sorusunu bana sordurtan hadisedir. hadi sergiledim ozaman neden ücrete tabi tutmuyorum?