bugün

belli bir yaştan sonra zorunluluk haline gelen ihtiyaç.

kimisi aile baskısıyla evleniyor. kimisi sevgilisiyle hayatını sonsuza kadar birleştiriyor. kimisi yetti lan artık bu abazalık diyor evleniyor. kimisi hayatım düzene girsin diye evleniyor. kimisi ütü yapmaktan delirme noktasına gelip evleniyor. kimisi minik bir kız çocuğum olsun diye evleniyor...

daha bir dolu bahane bulup evlenen vardır. yaşınız 25'i geçtiyse askerliğinizi tamamlayıp bir de iş bulduysanız sanırım artık evlilik bir ihtiyaç haline geliyor.

ben evlenmiycem deyip kaçmak mümkün değil. bir şekilde aklınıza sokuyorlar bunu. insanı stresten strese sokan bir durum.
Yalnızlık kaygısıyla oluşan ihtiyaçtır. Toplumsal baskılar da üzerine üzerine gelince insanda evlenme isteğinden ziyade ihtiyacı oluşur elbette. Sanki kimse yalnız kalmamalıdır gibilerden bir şart vardır ve bu şart, bir çivi gibi beyninize çakılır.
çocuk yapma ihtiyacının körüklediği ihtiyaçtır. **
etrafınızdaki arkadaşlarınızın çoğunluğu evliyse ve haftasonu tatilini eşleriyle beraber rock'n coke'a giderek ya da bulunduğunuz şehirden başka bir şehirde geçirmeye giderek değerlendirmişlerse ve bekar olan size " evlen öyle gel " demişlerse hissedebileceğiniz ihtiyaçtır . *
kanımca evlilik hayattaki iki önemli seçimimizden biridir. bunlardan biri işimiz, diğeride eşimizdir. çünkü ikisiylede bir ömür muhatap oluruz.

eş seçmekte, bir ihtiyaç olmamalı, sadece bu yüzden. hata durumunda geri dönüşü kötü olur çünkü. insan sabretmeli. evleneceği insanı iyi seçmeli, beklemeli, doğruyu bulmak için...

hani olmaz ya, bulamadı doğru kişiyi. o vakit evlenmemeli. şart değilki evlilik. bir ömür mutsuz olacağına, bir ömür yalnız olursun, hepsi bu!
boşanma ihtiyacına yol açabilecek ihtiyaçtır.
kulturumuzun getirdigi bir zorunluluk.
cocuk sahibi olmanin hissedildigi vakit duyulacak ihtiyactir.