bugün

hayır, bu entriyi boğaza nazır bir villanın bodrum katındaki mutfaktan yazan, evin büyük hanımının zulmünden yılmış; burasına kadar gelmiş ve sonunda patlamış bir hizmetçi kız değilim. beşir de değilim.

anam, bacım, biricik sevdiğim bu yazım sizedir:

pasif direnişlerdeyim. isyana götüm yiyor olsa evi çoktan cehenneme çevirir, cam çerçeve bırakmazdım.

anam, kurban olduğum, senede 4 gün geliyorum zaten evine (ikişer bayramdan ikişer gün), bırak çıkardığım ceket sandalyenin üstünde kalsın. bırak telefonum kanepenin ortasında dursun. ne çıkar? onu alıp, bilinmezlerin dolabına kaldırmanın, şu biricik evladına aratmanın ne alemi var? yahut, sabahın 6 buçuğunda kaldırmanın anlamı nedir? bırak beni uyuyayım. yok, olmaz. bu evin düzeni var. eyvallah.

ey kadın milleti! sıkmayın adamı, daraltmayın. evinde bari rahat ettirin. akşama kadar 40 çeşit itnen çakalnan muhatap olan herif (bu laf babamdan bana geçti. ona da babasından miras kalmış), evinde bari bi rahatlığın tadına varsın. çorabı çıkarıp atıversin kanepenin dibine. ne bu celal? ne bu, celal? gülmek için yaratılmış gözlerde yaşlar niye?

vay arkadaş, perdenin ucu kıvrılmış! varsın kıvrılsın. ertuğrul özkök bile istifa etmiş (evet konuyla hiçbir alakası yok ama, öğrenince şoklara girdim) biraz esnek ol.

askerde çok rahat ettim sayenizde. kendi evinde hür yaşamamış bir birey olarak, asker ocağında özgürlüğü tattım.

bak yalan söyleme. billahi yalan söylüyorsun! aradığım şey, koyduğum yerde değil. o kılları da banyoya ben dökmedim. hatta, kimin kılı lan bunlar? ha tijen? kimin kılı bunlar? eve adam mı alıyorsun ben çıkınca? ben kıl dökmem tijen, bu mevsimde hele hiç dökmem. üstüme gelme. zaten eve aldığın herif klozet kapağına çöğdürmüş!

----gündem dışı konuşma----
ferdi özbeğen, zingarella dinleyen bi insan evladını okuyorsunuz şu an. yok, uyarayım dedim. hafiften de sağa sola salınıyorum. laralalllalala lala lala lala.. belisima.
----gündem dışı konuşma----

kaçıp giderim buralardan. yaparım bunu. platin saçlı karılara * veririm kendimi. barda pavyonda akşamlar, otellerde sabahlarım. ne ana tanırım, ne bacı ne yâr. şu gün bu eyleme götüm yemiyor olabilir, lakin bir sabah güneş benim için de doğar. ve özgürlük, benim için de sarı sayfalı kitaplardan çıkıp gelir.

hiç belli olmaz.
evin hanımı aklına eser bütün mutfağı baştan sona değiştirir. hiç bişey olmamış gibi hayatına devam eder. siz bişeyin yerini bilerek ya da bilmeyerek değiştirirseniz bir de evin hanımı onu bulamazsa çıldırır ve gazabından kurtulmak pek zordur. ama kendi bişeyi kaybetsin hiçbişey olmamış gibi hayatına devam eder. *