bugün

yaptığınız salaklığın bedelini ödemektir efendim.

ne tür bir salaklık;

hani sevgilinin ismini bir tarafına dövme yaptırırsın ya öyle bir salaklık. gerçi onu bile çıkarıyorlar ama neyse...

bundan aylaaaar aylar önceydi. tamam çok abarttım hazirandaydı sözlük. sevdiğim kızla* tartışmıştık. normal bir tartışma değildi. hani sevgili olsak bir daha görüşmemek üzere ayrılmıştık öyle diyeyim. neyse efendim haziranın 10 unda yeğenim oldu benim.* isim falan olayı oldu haliyle. (aslında önceden belliydi ama sonra benim yüzümden vazgeçilmişti) geldi ablamlar ne koyalım ne edelim diye bana soruverdiler...

ben salak bir adamım bakın anlayacaksınız;

derken efendim yeğenimin 2 isminden biri onun ismi oldu. düşüncem; her ne kadar bir daha görüşmeyecek olsak da hayatımda yaşadığım en büyük aşkın ismini yeğenime koymaktı. gayet güzel bir fikirdi. o benden nefret etse de ben onu hala seviyordum zaten. ama bir daha görüşmesek de olurdu yani onun için kötü bitmiş olsa da benim için hala geçmiş güzeldi...

sonra efendim yine konuşmaya başladık biz bunla. sonra hayatımı alt üst etti ve gitti. sonrasında takvime baktım 1 ay bile olmamış. yani 20 günde falan hayatımı tersine çeviriverdi birden. ben ki onu her ne olursa olsun severim diye düşünüyordum. şimdi tiksindirmiyor bile. yalnız tek kötü yan var ne zaman ablamlar gelse bize;

şeyda aşağı, şeyda yukarı...diyemiyorum da şeyda demeyin ayşe deyin diye. insan kendi koyduğu isim söylenmesin istermiymiş...* işte bütün olan biten bu. biliyorum büyük salağım...*
-yavrum bi hedecan vardı artık görüşmüyosunuz sanırım
+anne bi ^+%+&%//()
hep aynı muhabbet hep.
eski aşkın adının su olduğunu düşünmemi sağlamış olay;

- oğlum bi su versene.
+ ne biçim konuşuyosun lan baba! benim o benim! üühühü :(

- oğlum su bitmiş, sucuyu arasana.
+ anne doğru düzgün konuş sıçıcam ağzına, ne demek lan "sucu" !?
(bkz: eski aşkla aynı isme sahip olmak)