bugün

ayrılığının ardından, eski sevgiliye, üzülememesini tavsiye etmek, ona sımsıkı sarılmak.
ne de olsa eski güzel hatıralar vardır, insana yaşama sevinci katan şeyler. işte onlardan dolayı ufak bir vefa borcu için, eski sevgiliye güzel şeyler söylemek gerekir ayrılık akşamında.
yaklaşırken yanınıza, beyaz teni bembeyaz olmuştur, solgundur, hayalet gibidir ve ihtyiacı olan güzel sözlerdir.

birkaç gün önce

ayrılacağını duyar ve karmakarışık duygular içine düşüverirsiniz. hatta ' acaba? ' bile dersiniz. o eski duygular hala sönmemiştir, bir yerlerde alev yanmaktadır, ufak da olsa. içten içe intikam çığlığı atarken, onun da insan olduğunu ve üzülmesinin üzücü olacağını kabul edersiniz. zor anlar başlar.

o akşam

o kadar savunmasızdır ki, küçük bir yavru kedi gibi. tek istediği kendini anlayabilecek biri, başını koyabileceği bir omuzdur ve doğrudan size gelmiştir. teselli istemektedir. o an karşınıza 2 soru çıkar: ' gitmeli miyim? ' ya da ' kalmalı mıyım? '. insan yönünüz kalmayı seçerse oturur ve yanınızdaki yeri gösterirsiniz. saçları hala yumuşaktır yabancını, gözyaşları omzunuzu ıslatır. tek laf etmeden omzunuzda ağlamasına izin verirsiniz.
"yetmiyor sevda sözleri/yaralanmış ömrüme" diye fonda bir müzik sesi olursa,konuşmaya gerek olmadan halledilebilecek bir durumdur.
merak etme daha iyisini bulursun vs. sözlerinin geçebileceği durum.
(bkz: ayrıldım ama sor bi neden ayrıldım)
çocuk kıza yaklaştı.

kız hüngür hüngür ağlıyordu. ayrılıklarının üzerinden kısa bir zaman geçmişti ve çocuk kızın kendisi yüzünden ağlıyor olabileceğini düşündü. bu sırada kız salya sümük ağlamaya devam ediyordu.. "iyi misin?" diye sordu. kız gözlerini zorla açarak "çok kötüyüm ya.." dedi.kızın söylediklerini, daha çok tahminleri yardımıyla idrak ettikten sonra çocuk büyük bir ciddiyetle "neyin var?" diye sordu. kız yakınlardaki birilerini işaret ederek, "salyangozları ezip üzerlerine limon sıkıyorlar.." dedi.. sözlerinin buradan sonrası anlaşılmıyordu. dumura uğramış olan çocuk gülmemek için kendini zor tutuyor ve bu sebepten dolayı ağrımaya başlayan karın kaslarını kafaya takmamaya çalışıyordu.. "sen çok duyarlı bir kızsın" dedikten sonra, biraz ileride gülmekten renk değiştirmiş olan salyangoz katillerine döndü. "yapmayın lütfen" dedi. ardından duyguları karmakarışık olmakla birlikte, rahatça gülebileceği bir yer bulabilmek için oradan uzaklaştı. **
çok ilginçtir. değişik duyguları bir arada hissedersiniz. akıl vermek ise çok daha zordur eğer ona karşı hala bir şey varsa içinizde.
Ben sana layık değilim,benden daha iyilerine layıksın.
-Tamam hatalarım oldu.
+Bir değil bin değil, hangisi.
-Gel ya ben her şeyi düzeltmek istiyorum.
+Ben neyi düzelteceğini biliyorum o da bende kalmadı..Hadi canım...
(bkz: teselli ediyosan iyi de sikiyorsan ayıp ediyorsun)
(bkz: sana kız mı yok)
daha iyilerine layiksin