bugün

sevgiliyi''beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana'' diye uğurlamaktır.
sevgilide olsa kaşarda olsa sonuçta kaybetmek insanın canını sıkar genelde.
o şimdi gerilla.
eski veya yeni, sevgili olunan insan; değer verilen ve dostluk edilendir. ayrılık da sevdaya dahilmiş ya, en kötü tarafı; sevdiğiniz ve değer verdiğiniz bir insan'ı kaybetmektir.
eğer ayrıldıktan sonra çok iyi bir insan olursanız, onu unutmak adına nafile heyecanlara kapılmadıysanız, baktığınız herkeste onu görüyorsanız hala, eğer onu gerçekten sevdiyseniz belki onu yeniden görebilme şansınız vardır.

ciddi değilim tabi ki. giden gitmiştir. aynı nehirde iki kere yıkanılamaz.
adı üstünde eski sevgili bir daha göremeyecek olmaktan daha iyi ne olabilir ki görmek istesen zaten adında eski olmazdı önümüze bakalım arkaya bakarken taşa takılıp düşmekte var.
görmeyeceksin ya,unutmaya çalışacaksın ya,dünyanın küçük olduğu işte bu zaman yine çıkar.en umulmadık zamanda görüverirsin.bacakların titrer,bogazına kelimeler tıkanır da tek kelime edecek mecalin olmaz.amnnnn kötü durum vesselam,yaşamasın kimse.
(#6390701)
yerinde bir eylemdir. ileriye bakmak daha sağlıklıdır.
unutmak için garantili yoldur. acı verici de olsa.
eski sevgili değil de, uğruna herşeyi göze alabileceğin o bir çift gözü bir daha göremeyecek olmak koyar adama. belki karşılaşırız umuduyla istiklal i bir kaç kez yürürsün yalnız başına, okulda gözlerin o'nu arar. bakamazsın fotograflara, amacın o'nu unutmaktır çünkü. yüzünü unutsan bile o bir çift gözün yeşilliğini unutamazsın, beynine çakılı kalır hep. görmemek için dua edersin , ama görmek istersin vakitlerden birinde. başka gözlerde sürgüne gitmektir ilacı, haksızlıktır bu evet ama başka türlü iyileşemezsin.
ikili deliliktir.
yurtdisinda olan birisi icin ne yazik ki sadece onun fotograflarini facebook ta gorup ah keske simdi turkiyede olsaydim dedirten olay.
eski sevgiliyi bir daha göremiyecek olmak en az ayrılırken verdiği acı kadar acıtır insanı.en azından ayda bir kezde olsa görülüp,gözlerin hasret gidermesi gerekir.
Sen içerdeyken ben
Sinemalara gittim
Bütün filmlerini seyrettim
O sevdiğimiz artistin
Sen içerdeyken ben
Vita kutularında çiçek yetiştirdim
Sokakta top oynadım çocuklarla
Ayakkabılarımı eskittim
Güneşe karşı durdum sabahları
Geceleri bir başıma yıldızları bekledim
Annenin gönlüne su serptim
Aldırma dedim aldırma
Bir şarkı söyle, bir dilek tut herkes için
Bir ada rüzgarı gibi
Sürtünerek geç hayata
Bir sarmaşık gibi tutun
Ve değer ver hatıralara
Aldırma dedim
Sen annesin, aldırma

Sen içerdeyken ben
Kiramı ödedim, pijamalarımı giydim
Haber bültenlerini izledim
Gazetelerden kupon kestim
Sen içerdeyken ben
Sigara içtim, öksürdüm
Otobüse bindim
Fotoğraflarımıza baktım
Acıyan yanlarımı körelttim
Deniz kıyısında yürüdüm
Manavdan soğan aldım
Yeni çıkan şarkıları dinledim
Kafeste beslediğimiz kuşu saldım
Islık çaldım
Sen içerdeyken ben
Hep uyandım, sayıkladım
Kanadım boyuna
Takvimler aldım
Her gün bir yaprağını kopardım
Deli ayrılığın

Sen içerdeyken ben
Gömleğimi ütüledim
Sobada elimi yaktım
Bir şiir yazdım
Bir hercai menekşe aldım çiçekçiden
Hani o alnına kader değmiş
Hani o dudaklarına deniz tuzu dokunmuş
Hani o erken vurulmuş
Gençliğimiz gibi dağıldım
Sen içerdeyken ben

Bir adını söyleyemedim
Şöyle bağıra bağıra
Bir yüzünü göremedim
Görüş günlerinde
Bir de eline değemedim
Bir de yüreğine
Şöyle kucaklayamadım bir de
Ölümüne

Sen içerdeyken ben
Kapı kapattım, pencere açtım
Mutfakta oyalandım
Kanepede yattım
Hatta bir yolluk aldım odaya
Çok da kulak asmadım
Çok da koymadı bu bana
Alt tarafı içerdeydin
Alt tarafı bir yanımı alıp götürmüştün
Bir yanımı
Yani adamlığımı
Yani gözlerimin ferini
Yani canımı
Alt tarafı şarkılar ölecekti
Alt tarafı kanayacaktı kalbim
işte sensiz
işte nefessiz
işte kimsesiz bir sesti alt tarafı
Her tarafım

Yıldızlar yine oradaydı oysa
Yazdıklarım
Gözden kaçan o defter yapraklarında
Boşver 128
Hayat bir gemi
Yürüt onu göreyim seni
Boşver 128
Boşveriyor ya
Aldırma reis
Reis aldırmıyor ya

Bir adını söyleyemedim
Şöyle bağıra bağıra
Bir yüzünü göremedim
Görüş günlerinde
Bir de eline değemedim
Bir de yüreğine
Şöyle kucaklayamadım bir de
Ölümüne

Sen içerdeyken ben
Vitrinlerin önünden geçtim
Minibüs duraklarında bekledim
Simitçilerle yarenlik ettim
Üstüme bir ceket aldım
El tezgahlarında kitaplara baktım
Sen içerdeyken ben
Hiç oturup ağlamadım
Hiç karartmadım umudu
Hiç bulandırmadım onuru
Öyle dimdik durdum ortada
işte burada ulan işte burada
Böyle burada
Hiç yıkılmadan
Hiç utanmadan
Ve hiç unutmadan

Sen içerdeyken ben
Gülen resmimi yaptırdım
Sokaktaki ressama
Her zaman yaptığım gibi
Buzdolabını ayağımla kapadım
Parkların banklarına adını kazıdım
Adını kazıdım duvarlara
Adını, adımın yanına yazdım
Hiç unutmadım, utanmadım
Korkmadım
Parmaklarımı şıklattım Fidayda'da
Hani vardı ya
Fidayda'da hanım kızım Fidayda
Gelip geçen her tren bağırtısında
Kalkıp aynaya baktım sonra

Sen içerdeyken ben
Perdeleri hiç kapatmadım
Hiç bakmadım arkama
Başını ellerinin arasına alan
Üç-beşinin arasında olmadım
Öyle bıraktığın gibi
Öyle yaşadığımız gibi yaşadım
Sen içerdeyken ben

Bir adını söyleyemedim
Şöyle bağıra bağıra
Bir yüzünü göremedim
Görüş günlerinde
Bir de eline değemedim
Bir de yüreğine
Şöyle kucaklayamadım bir de
Ölümüne
Sen içerdeyken ben...
bazen iç acıtan bir durumdur. * bunun gibi bişi. (bkz: cevapsız sorular)
tek dileğimdir.

o iğrenç yüzünü görmediğim günler gelsin artık.
(bkz: kusma nedenleri)
(bkz: nefret)

edit: heyy eksileyen, eski sevgilim falan mısın diye düşünmeden edemedim şimdii bak.
neden eskiye çıktığına göre verilecek tepkinin değişeceği durum.
ömür boyu içte kalacak uktedir.
(bkz: eski sevgiliye kafam girsin)
(bkz: kimin umrunda)
yapıcak daha çok şeyin varken, birden boşluğuyla yalnız kalmak. düşüncesi acı verirken, gerçeği daha çok acı verecektir. hayatına en yakından tanık olan kişinin hayatında olmaması belki hasta edecektir. ama o an geçmeyen zaman, acıyı yine unutturan olacaktır.
kaderin size en güzel oynadığı oyunlardan biridir. bir hediyedir. ittirmeden alınız.

evet öyle. dümdüz gidiyorsun 500 metre ilerde solda köşede gülümseyen yeni biri. bak seni bekliyor. üstelik bu çok yeni!
en hayırlısıdır.
olması gerekendir. zaten adı üzerinde ''eski'' dir.