bugün

dağınık ve soğuk odasında belden aşağısı çıplak, annesi, ablasını ya da kız kardeşini düşünüp 31 çektikten sonra toplum içine çıktığında "ben çok ahlaklıyım" masalı okuyan insan davranışı. ne kadar açık ve ne kadar net.

böyle adamlar, 18 yaşında kızlarla cinsel ilişkiye girmiş adamları bulduğu her ortamda yeren, bulaşılabilecek her türlü ahlaksızlığın karşısında yorgun ama onurlu bir savaşçı gibi dikilen, içten içe düştüğü karmaşık ahlak yapısını dışarıya kapatıp ahlaklıyı oynayarak düşürebileceği yeni fantezilerin peşinde olan böyle adamlar, midemi kaldırıyor. orası kesin.

yaptıklarının arkasında duramayan insanları sevmem ben. yaptığın şey dünyadaki en kötü şey bile olsa, arkasında duracaksın. adam olacaksın. ensest seviyorsan, ahlaksızsan, insanlıktan nasibini almamışsan ya da annene yazık edip orospu çocukluğu yapmışsan birilerine, bunun arkasında durup, adam gibi, yaptım, nedenlerim var, diyeceksin. anlatacaksın. anlatacaksın ki içindeki pisliğin nasıl var olduğunu, nasıl geliştiğini anlayalım. uzak duralım. ya da sevelim. bir şekilde senin hakkında "gerçek" bir fikrimiz olsun. karşımıza gerçek bir kimlikle çık. olduğun kişi ol. o zaman, saygı duyarız belki ahlaksızlığına bile. cesaretini överiz en azından. yaparız işte bir şeyler, mutlu ederiz seni. gereken değeri görürsün. ilgini çeker, siktir olup gidersin.

ama öyle yapmıyor. ve yapmayacak hiçbir zaman. kendi içindeki ahlaksızlığı kabul edemeyip ona buna sataşacak. meleği oynayıp elde edeceği primin peşine düşecek. ikiyüzlülük edecek, mide kaldıracak.

tutabildiğini sikecek bir adam değilmiş gibi, sikenlere laf edecek. sevişmeyi bile aşağılar böyle tipler, an gelir.
tek derdi birilerine yaranmak çünkü. yaranamadığı zaman, yaşayamıyor. var olamıyor bir şekilde işte, nefes alamıyor.

yalnız bırakılmış bir çocuk muydun kuzum? oyunlarına almıyorlar mıydı seni? neden böyle oldun? en kabul edilemez olup en kabul edilebileni oynamaya kaç yaşında başladın? seni almadıkları oyunlardan sonra mı karar verdin böyle olmaya? kimsenin seni istemediğini anladığında mı yemin ettin kendine? ne zaman kendin olmaktan vazgeçtin? hangi ara "bir daha asla!" dedin. çok mu çabuk vazgeçtin? yoksa savaştın mı sen de? içimde önleyemediğim bir merak oluşuyor. bilmediğime duyduğum bu korkunç merak sana çekiyor beni. midem bulanıyor ama dayanıyorum. kokuşmuş dünyana adım atıp içini görmeyi arzuluyorum çünkü. değişiksin, ilk defa bu kadar gerçeksin ve iğrençsin.