bugün

Halbuki Ara güler'le röportaj yapan vatan gazetesi yazarı sanem altan ara güler'e sorduğu :

"Kaç tane fotoğraf makineniz vardır?" sorusune ara güler:

"Bana hediye gönderirler bunları. Hiç umrumda değil, makine var mı yok mu. Çekmek istediğin kafandadır. 50 tane vardır ama. iyi fotoğrafçı dikiş makinesiyle de fotoğraf çeker." demiştir.

"Otantiklik illuzyonu" hayatlarımız bizi sürüklüyor kapitalizme, bilgisizliğe, burjuvalığa..Zevk güzel sey ama hakkını verene o zaman boynuna seteskop takan herkes doktor olsun..Hoş oda olur bu gidişle..
--spoiler--
en iyi fotoğraf makinesine sahip olan en iyi fotoğrafçı olsaydı,
en iyi daktiloya sahip olan en iyi yazar olurdu.
--spoiler--
http://www.facebook.com/senfotografcidegilsin
onlara acın götünüzü çekin dedim rahatdım size öyle yapın .
çok tartışmaya açık bir konudur bu. en başta sanat nedir sorusunu sormak gerekli. sanatın belli bir kalıbı yoktur ve çekilen bir piknik fotografı bile sanat olarak öne sürülebilir. bir fotografın sanat olup olmadığını çeken kişi değil verilen tepkiler daha doğrusu fotografa bakıldığında yarattığı etki belirler.

nasıl bir eğitim aldığınız yada nasıl bir makine kullandığınız önemli değil. cep telefonu ile mükemmel, sanatsal kareler yakalayabilirsiniz. makine sadece piksel kalitesi, ışık aktarımı gibi konularda rol oynar onun dışında deklanşöre basan kişinin eseridir fotograf.

hayatı boyunca sokakta basketbol oynamış biri ben basketbolcuyum diyemez ama bu onun çok iyi basketbol oynadığı gerçeğini değiştirmez. profesyonel fotografla uğraşan arkadaşların mesleklerine olan ilgiyi sidik yarışı olarak değil, daha olumlu ve sevindirici karşılamalarını beklerdim. sonuçta ben profesyonelim diyorsanız zaten sizin çektikleriniz her zaman farkını belli edecektir. kızan arkadaşları anlayabiliyorum.sonuçta profesyonel mesleğinizi bir açıdan zedeleyen bir genellemeye neden oluyor bu durum ama misal ben eski bir basketbolcu olarak iyi yada kötü her topu eline alana her zaman saygı duyarım ve onu desteklerim. çünkü eğer malum kişi benimle kendini kıyaslıyorsa bunu sözle, tartışmayla değil sportif alanda ki yeteneğimle kanıtlarım.

hele photoshop'a kesinlikle karşı biri olarak fotograf çekmeye hevesli birinde photoshop bilgisi aranmasını anlamıyorum. sanat dediğimiz şey sanal ortamda yapay düzeltmelerle ve oynamalarla yaratılacak kadar basit olmamalı. ha bahsedilen şey vesikalık için yapılan ps ise tamam zaten heralde kimse çıkıp sanatsal bir biometrik vesikalıktan bahsetmez.

sonuç olarak mesleğinizde profesyonel olduğuna inanıyorsanız insanlara kızmak yerine onlara profesyonel olmanın ne demek olduğunu gösterin. bu sayede hem birikiminizi paylaşma fırsatı hemde ilgili kişinin bir daha artistlik yapmamasını sağlamış olursunuz.
karanlık odada daha önce bir film yıkamamışsa bir baskı almamışsa,önüne geleni çekmeyip güzel kompozisyonlar bulamıyorsa;düşünemiyorsa o fotoğrafçı falan değildir arkadaş.
olsa olsa auto'dan fotoğraf çeken bir ergendir.S nedir M nedir,iso nedir,enstantane,diyafram nedir dediğimizde cevap olarak bizde nedir sorusunu yöneltirler.
bide bunların çekimlerinde martı vapur yaşlı amca üçlüsü olmazsa olmazlarıdır.
dreiberg e ek olarak, sümüklü erkek çocuğu, elinde yavan ekmek olan pasaklı bir kız çocuğu ve en önemlisi dar ve yokuş olan bir varoş sokağı bunların vazgeçilmezidir. elbette isteyen istediğini yapabilir, hatta yapanlara olumlu gözle bakmaktayım. ancak biraz araştırın, okuyun, internet diye bir şey var en basitinden ordan bir bak be kardeşim, hangi amaçla yola çıktıysan, hangi makinayı kullanmalısın, hangi lenslerle işe başlamalısın (bakın ben de anlıyorum az buçuk) kazıklanma yani, çünkü çok hızlı bir teknolojidir, 1000 avro bayılırsın, 1 sene sonra 300 liraya satamazsın o makinayı.
iş bu entry fotoğrafçılığa meraklı arkadaşlara tavsiye niteliğindedir.
çok gülerim böyle tiplere ben. Paraya yazıktır makineye yazıktır. Değersiz ellerde vallaha da billaha da yazıktır.
niye nikon diye sınırlandırılmış anlamak mümkün değil.
canon alanlarda da aynı durum var.
adam canon 5d mark2 almış. şu anda alınabilecek en iyi FF gövdedir. bu objektif olmadan çalışırmı diye soruyor.
facebooktan sonra burdada can sıkan hede.o kadar mesele varken bu kadar kafa yorulmaması gereken hödö.
nikon'un gerçekten de çok iyi bir marka olmasından kaynaklanıyor olabilir.
(bkz: sen bile yaparsın).
cihaz pahalı diye tek hünerin onda olduğunu sanan arkadaşların yaptığı eylem.
Fotoğrafçı geçinerek ortam yapan, hava atan tiplerin son zamanlardaki serzenişi. Çoğunun boş olduğu, fason olduğu ortaya çıktı tabi. Kendileri de aynısını yapıyordu vakt-i zamanında. Zaten fotoğrafçıyım diye geçinen tipleri kolaylıkla herkes ayırt edebiliyor, kimse boşuna kendini kasmasın.
Zamanında gitar için de söylendi bunlar. Herkes gitar çalıyor, akdeniz akşamları, 3 akor vs. vs. Bu tiplerin elinden gitarı alıp, iki parça çalıp geri verdiğiniz de mort oluyorlar zaten. Siz de öyle yapın.
Bak o tipler de ayıklandı iyice. Kimse çemkirmesin boşuna. Her şeyi de sahiplenmeye kalkmayın.
özellikle üniversiteye yeni başlamış, üniversiteye kapağı zor atmış abiler/ablalar için geçerli bir durumdur. bir şeyler yapabilmek, yaptığını ya da yapıyormuş gibi göründüğünü cümle aleme bildirmek ihtiyaçlarından ileri gelir. bu tip insanların geçmişine baktığınızda ya da o kadar uzmanlaşmaya gerek yok odalarına baktığınızda köşede hiç çalınmamış karizmatik ve genel olarak siyah ya da kırmızı renklerde bir elektrogitar veya basgitar durur.

(bkz: amlarına koyayım ben onların çok ayıp ediyorlar)
ha evet böyle bir şey de görmüştüm içler acısı facebook'ta. gözünde mavi lens elinde nikonla aynadan çekilmiş arkadaş. üstüne üstlük gözlerin ne güzel yazmışlar o ayrı mesele.
facebook listemde olan bir ergen profesyonel makina almasından 3 gün sonra; her fotoğraf makinası alan fotoğrafçıyım diye yazmasın lan!! diye statü girmiş,akabinde listemden uçurulmuştur. (bkz: ergen atarı)
eline nikon alan herkesin model olması durumundan bir önceki evredir. tehlikelidir.
üste ekstra olarak bir de "komik" olması durumunu getirir.
ah bi de çektiği her fotoğrafın altına eciş bücüş yerleştirdikleri "x photograpy" logoları yok mu, bitiyorum.
(bkz: fotoğrafçı değilsin sadece nikonu olan ergensin)

edit: nikon sahipleri alınmayın hemen bak üzülürüm.
(bkz: biri de çıkıp demiyor ki aga bu nedir)
2 sene profesyonel fotoğraf makinelerinin eğitimini aldım.
hala kendime, "fotoğrafçıların tırnağı olamazsın" diyorum.
ve facebook'ta profil resmi için nikon'la, zenit'le fotoğraf çekilenlerden tiksiniyorum!
anlamsız serzeniş. gerçek fotoğrafçıların umursamayacağına ınandığım bir durumdur herkesin eline nikon makıne alması.

nasıl ki her ayağına nike top alan "futbolcu" olmuyorsa nikon alanda "fotoğrafçı" olmuyor kişisel isteğini yerine getiriyordur.kaldı ki "fotoğrafçı" olabilir de "kendince" kimi neden bağlar ? ( ne nikonum var ne de fotoğrafçıyım )

son zamanlarda "nikon" ve "fotoğrafçılık" korumacıları neden bu kadar çoğaldı anlamış değilim ama her ikisininde korunmaya ihtiyacı yok rahat olun.
artık boku çıkan tespit.
fotoğrafçı bir arkadaşım "90'larda gitar çalmak modaydı herkes eline gitar alırdı, şimdi ise bunun yerini fotoğraf çekmek aldı" demişti birgün. pek hak verdiğim durum; makineyi program moduna alan herkes facebook'ta kendine "bilmemkim photographer" diye fan sayfası açıyor.