bugün

ekranlardan yüzümüze vurulan bir tokat.

katliamdan sağ kurtulan bir çocuğun dehşetle anlattıklarından daha dehşetli bir ifade.

bu coğrafyada, bu ülkede bir çocuk, silahın adını, markasını biliyor. bir çocuk kalaşnikof'un ne olduğunu biliyor.

dünyanın pek çok ülkesinde yaşıtları ancak pc oyunlarının adını bilirken bu ülkenin çocukları silahların adını cinsini biliyor, onlarla büyüyor.

dünyanın pek çok ülkesinde çocuklara ekranlardan bile ölüm sahneleri gösterilmesi yasaklanırken, bizim çocuklarımız bu sahnelerde baş rol oynuyor.

sonra birileri çıkıyor törelerden, birileri çıkıyor terörden, birileri çıkıyor kürtlükten türklükten bahsediyor.

oysa esas kötü olan, esas geleceğimizi karartan şimdiden kaybettiğimiz bu çocuklar. silah altında, ölüm gölgesinde büyüyen çocukların kaybolan masumiyetleri bu ülkenin geleceğine nasıl yansıyacak?

siyasetçisi, köylüsü kentlisi, kürdü türkü herkes bir şey konuşuyor. ama sadece o çocuğun sesi yankılanıyor elinde kalaşnikof vardı.
daha ilkokul müsamerelerinde;

küçük ayşeye bebek bakmayı, küçük mehmet'e de silahına bakıp o na mermi koymasını dayatanlar oldukça çokta garipsenmeyecek durumdur.

- napıyon lan mehmet?
- silahıma bakıyorum o na mermi koyuyorum
- aferin tıpkı babası!

teyy teyy!
"kalaşnikof" dediğimiz şey dünyanın gelmiş geçmiş en meşhur ateşli silahının esasen tasarımına verilen bir isim olduğu için çok da küçük olmayan o çocuğun bu ismi bilmesi garip değildir kanımca, ha bu oradaki çocukların malesef alt koşullarda, silahın gölgesinde yaşadığı gerçeğini değiştirmiyor. ama dünyanın çoğu yerinde en ufak çocuklar bile biliyor mozambik bayrağında yer alan bu silahın adını, baştan aşağı barış içinde yaşayan ülkeler de tv'den bile olsa öğreniyordur bu adı. belki doğru bir örnek olmayacak ama abd gibi içeride büyük bir etnik sorunu olmayan ülkede kreşlerde çocukların birbirini silahla öldürdüğü/yaraladığı olaylar yaşandı. güneydoğudaki çocukların kaderinde malesef başka bir seçenek görünmemekte, ambardaki tavuğun bile silah sahibi olduğu bu coğrafyada bu lafları etmek de onların zoraki kaderidir.
elinde kalem olacak değildi ya denilesi durumdur. cehaletin olduğu yerde kalemin yerini silah alır. köy enstitülerini kapatarak cehaletten rant toplamaya çalışanlara yazıklar olsun şimdi bir kez daha.
sırtında asılan boyu kadar silahla yürüyen çocukların yaşadığı coğrafyada gayet normal olan bir söylemdir.
o adamların her anlarında silah var. çocuğun bunu bilmesi çok normal. düğünlerde falan 10-15 kişi toplanır havaya ateş ederler dakikalarca.
ayrıca o çocuk sadece kalaşnikof demedi. annem babam öldü dedi!
- annem öldü,babam öldü,2 yaşında da çocuk öldü,doğmamış çocukta öldü.
buyrun devam edebilen varsa devam etsin.
''Yeni nesil sizin eseriiz olacaktır.'' demiş Atatürk. Ne güzelde söylemiş. Gerçektende yeni nesil bizim eserimiz. Bizler dökülen kanlara, savaşlara, bozgunculuğa bir son vermedikçe çocuklarımız hep böyle büyüyecekler ve sonunda onlarda birer cani olacaklar.