bugün

zor zanaat elektriğe çarpılmak. emo'nun sitesini bilenler bilir, elektrik çarpmasından dolayı kaybettiğimiz arkadaşlarımız diye bir bölüm vardır, sormayın gitsin, üzülür insan.

çok kez 220 ve 380 volta maruz kaldım. ancak bugün çok farklı bir deneyimdi, John Coffey'i anladım, saygı duydum.
380 voltla beslenen bir sürücümüz var. tekniker arkadışımız izinli olduğu için iş bana düştü.

+ abi açıyorum bak kabloları, kapattınız değil mi ana şalteri.
- kapattık kardeş, hadi rahat ol sen. kolaylar gele.
+ eyvallah.

diyalogunun ardından iki tane 380 volt barındıran fazı -allahtan 3. sünü tutmadım- elime aldıktan sonra başka bir boyuttaydım. ilginçtir kabloyu tuttuğum an ile kendimi panodan 1 metre uzaktan bulduğun an arasında geçen süreyi hatırlamıyorum. vallahi geçici hafıza kaybı. sanki o mekana, zamana, boyuta ait değildim ve aniden oradayım. birden kendime geldi, büyük bir acı. sanki geçici öldüm, acayip birşey.

çoğu zaman siktir et lan, ne olacak gıdıklar geçer diye değindim elektrik çarpması olayına. gençliğin de verdiği enerji olacak ki pek umursamadın. siz siz olun umursayın. şaka gibi anlatıyorum ancak ölüme en çok yaklaştığım an oldu. sol elim yanık içinde. kol saatim durdu, bileğimi yaktı.

askerden gelen çoğu kişi "lan prizlerde 'parmağınızı sokmayın' yazıyordu, yarıldık auna koim" demekte. buradan genel kurmay başkanlığı karargahına seslenmek istiyorum, almayın abi o yazıyı oradan. çok zor vallahi, allah kimsenin başına vermesin.
elektrik çarpmasında önemli bir noktayı irdelemek gerekirse, elektriğin insan vücudundan geçerken hangi yolu izlediğidir...

mesela elektrik akımın bir koldan girip, diğer koldan çıkarken kalbi ziyaret edeceği düşünüldüğünde 25 miliamper yeterli oluyormuş nalları dikmeye..48 volt nanesi burdan çıkar. şöyleki; öldürücü akım = 25 ma * 2kohm (kabul edilen insan direnci)=50 volt eder...standartlarda 50 volt olmadığından 48 volt ve yukarı öldürücüdür derler...

yok ben hala çarpılıcam diyosanız, mümkün mertebe kuru olunuz, elleriniz nasırlı olsun, elektriğin akımının kalbiniz üzerinde geçmemesine özen gösterin(muhtemelen kalbi ziyaret eder ya..)ve mümkünse çarpılırken başkası ile temas halinde olmayın, efendi efendi tek başınıza çarpılın.. birilerinin sizi duymasını sağlayın bağırın, çağırın, sesinizi duyurun..

elektriğe çarpılmış birisini gördüğünüzde ise, hemen atlamayın...elektriği tamamen kesmeniz lazım..bunun için gerekirse sigortalar siz attırın...elektriğin kesildiğinden tamamen emin olunca kişiyi en yakın sağlık kurumuna götürün...eğer elektriği kesme şansınız yoksa emin olduğunuz bir yalıtkan maddeyi(tahta,odun,plastik,v.b)kullanarak elektrik akımına maruz olmuş kimseyi çarpılmasına sebep olan yerden uzaklaştırın..
bugün 27 volt ile başıma gelen hadise. seksi ve dirençli ficudum artık kaç amper çektiyse o kadar çarpıldık. bence elektrik de bana çarpıldı ehehe.

aym seksi en ay novit.
sonuçları ülkelere göre değişebilen (Amerikada şebeke gerilimi 110 volt acdir Türkiyede ise 220 volt acdir), romatizmaya iyi geldiğine inanılan, yılda ortalama* 2480 kişinin ölmesine neden olan ve insanın iletken olduğunu kanıtlayan olay.
Az önce gerizekalı gibi duyun içine parmağımı sokmamla başıma gelmiş hadise. üzgün olmam bir tarafa, parmağım hala acıyor. bunu kendime nasıl yaptığımı bilemiyorum.

internette sonrasında yapılmasına gerek duyulanlar arasında nasıl defnedileceğiniz falan var. yani hafif elektrik çarpmaları için, bu olayın mantığı nedir, ne yapılması gerekir, gibi bilgilerin olmadığı konu türü. Beni çarptı karşı duvara fırladım muahkehkeh o bişey mi ben iç organlarımı hissettim huahhooow
tarzı yorumların yapıldığı saçma başlık.

bu ülkede insanlar ölünce kıymete biniyo mk.

etkilerinden birisi, duygusala bağlamak bu kesin.
ilkokul 2. Sınıfa gidiyorum. 6 yaşındayım. Okula bir saat erken gitmişim annemler kış saati uygulamasına geçmeyi unutmuş sanırım. Okul bahçesi bomboş ve karanlık. (Annemlerdeki rahatlık ibretlik gerçekten 90'lı yıllar...) gece yağmur yağmış her yer ıslak. Okulun bahçesindeki sokak lambalarından birinin kapağı açık kalmış. Lamba yanmıyor. Bir sarı bir de kırmızı olmak üzere iki kalın kablo var kapağın içinden hafif sarkmış vaziyette. Düşündüm dedim ki ben bu kabloları birbirine değdirirsem bu lamba yanar. Bunlar kopmuş birbirinden! Bir elimde kırmızı kabloyu bir elimle de sarı kabloyu tutup birbirine degdirdigim anda ne oldu bilmiyorum! Yere çömelmiş bir haldeydim çünkü kalktığımda toprak alandaydım. Demek ki elektrik beni fırlatmıştı. Canım öyle bir yanıyordu ki! Sonra kalktım gittim oradan derse girdim. Tüm gün sol elim zonk zonk zonklamıştı.
Nasıl yaşadığımı hala bilmiyorum. O toprak alana nasıl fırladım onu da bilmiyorum. Çünkü orası lambanın arka tarafındaydı.
Tek bildiğim bir şekilde hayatta kaldığım.
insanların elektriğe çarpılmaları onun bir iletkeni haline gelmelerinden olmaktadır. Sıvılar iyi iletkendirler, yani elektriği iyi iletirler. Vücudumuzu içi sıvı dolu bir kap olarak düşünürsek, bütün koruma görevi derimize kalmakta, O da vücudumuzun her tarafında aynı kalınlıkta olmadığı için Islanınca o da iletkenleşiyor, hele üzerinde bir yara varsa direnci tamamen yok olmaktadır.

Evlerimizde 220 volt ve 50 Herz akım daima vardır. Ne kadar ilginçtir ki, bir elektrik akımının insana en tehlikeli frekans aralığı 50 - 60 Hz.dir. Elektrik akımını evimizdeki su tesisatına benzetebiliriz. Suyun basıncı neyse 'Volt' ta odur. 'Amper' de suyun miktarının karşılığıdır.

Elektriğe çarpılmada süre de önemlidir. Süre uzarsa deride yaralar oluşur ve elektrik bu yaralardan daha çabuk geçer. Derimizden geçen elektrik akımı derhal sinir sistemimizi etkiler. Beyindeki nefes alma merkezini felç eder, kalbin ritmini bozar hatta durmasına neden olur. Elektrik çarpmasının sonucu genellikle kalp durması olduğu için ilk yardım da ona göre yapılmalıdır. Elektriğe nereden çarpıldığımız da önemlidir. Elektriğin elden ele veya elden ayağa geçmesi aradaki hayati organlarımıza zarar verebilir.

Elektriğe çarpılınca şoka girmemizin nedeni kendi elektriğimizdir. Sinir sistemimizin ürettiği elektrik ile dışardan çarpıldığımız elektrik karşılaşıp iç içe girince vücudumuzda kasılmalar ve titremeler yaratıyor.

Elektrik çarpmasında voltajın değil de akımın şiddetinin yani amperin önemli olduğu ileri sürülüyor. Bu konuda elektrik mühendisleri ile fizikçiler arasında görüş ayrılığı var. Zaten elektriğin kendisinin de tam bir tanımı yapılmış veya tek bir tanım üzerinde uzlaşma sağlanmış değil.

Elektriğin öldürücü gücünün voltaj değil de akım miktarı olduğunu öne sürenlere göre akım doğrudan kalbi etkiliyor. Bu düşünüşe göre l ila 5 miliamper akımın vücutta hissedilme seviyesi; 10 miliamperde acı başlıyor; 100 miliampere gelince sinirler reaksiyon gösteriyor ve 100-300 miliamperde şok oluşuyor. Tabii bütün bu değerlendirmeler tam bir bilimsel sınıflandırma değil. Yani tuzlu bir suyun içinde iseniz, cereyan tüm vücudunuza birden değeceğinden mili değil mikroamper seviyesinde bile bir akımdan zarar görebilirsiniz.

Elektriğe çarpılanlar eğer ölmezlerse, genellikle hayatlarının geri kalan kısmını bu olayın izi kalmadan, problemsiz olarak yaşayabiliyorlar. Ama az miktarda da olsa sinir sistemi üzerinde hasar bırakabiliyor. Elektrikten çarpılıp şoka girenlere de, kalp ritmini düzenlemek için yine elektro şok uygulanıyor
bir elektrikçi için sıradan bir olaydır.
sevgili sozluk,

yaklasik on bes dakika once bir yildir cekmecede duran fotograf makinesi gozume carpti ve bir bakayim dedim. bakmaz olaydim.

fotograflara baktiktan sonra kasinti tuttu beni, bir sunun icini acayim, zaten kulustur bozulsa da birsey olmaz hesabi aldim elime tornavidayi. almaz olaydim.

plastik kapaklari soktukten sonra sadece bakmaya basladim once. daha sonra dedim ki bir de bunun arkasina bakayim. demez olaydim. devreyi -sanirim- flas devresinden tutunca n'oldugunu anlamadim sozluk. kendimi sandalyeden atmam 2 saniyeyi buldu. az once arastirdim ki flas devresinin calismasi icin yulsek gerilim gerekiyormus. (220 v diyenler bile var !) neyse sozluk cok sukur nallari dikmedim, sadece parmagim sizliyor.

demem o ki
fotograf makinenizi acmayin
diyelim ki actiniz flas devresine sakin dokunmayin !

bol elektriksiz gunler.
yarım saat önce babamla apartmanın deposunu temizlerken başıma gelen berbat ve bir o kadar da can yakan olay. elimde seyyar lamba vardı kaç volt bilmiyorum küçük bi ampul işte, hidroforu temizlediğimiz için ortalıkta ıslaktı biraz. lambayı yukarıya koy dedi elime almamla titremem bir oldu. o 7 8 saniyede öleceğimi hissettim. neyse ki fişi hemen çekti de minik bi hasarla kapattım bu kötü tecrübeyi de. hiç öyle komik değil arkadaş ölüyodum sanki lan diyorum. aman allah kimsenin başına vermesin. hala tüylerim diken diken oluyor lan.
Az önce ipad şarjının demirlerinin prizde kalmasıyla akabinde benimde çıkartmak amacıyla demirlere ellememle yaşadığım olaydır. Kısa süreli romantizm yaşatabilir.
1-Elektrik gerilimi mutlaka kesilmelidir.
2-elektriği birinin açmasına karşı kilitlenmeli ve uyarı levhası asılmalıdır
3-Çalışma yapmadan önce pensampermetre veya multimetre ile ölçüm yapılmalı. Ölçüm cihazı son 1 yıl içinde akredite kuruluş tarafından kalibrasyonu yapılmalı ve raporlanmalıdır.
4-Alanda oluşabilecek gerilime karşı sistem topraklanmalıdır.
5-Yakınlarda bulunan enerjili bölgeler yalıtkan malzemeler ile izole edilmesi sağlanmalıdır.
son kural ise hiçbir zaman elektriğe enerji verirken(prize fiş takmak en basitinden) elektriğin kalbe geçiş yapmasını önlemek amacıyla sol el ile temas yapılmamalıdır.
Kazasız belasız günler dilerim.
kalbin bir anda işlevini yitirmesine neden olduğunda öldüren, idamda ise, elektrik verildiği anda kişiyi kendinden geçirten acısız ölüm aracı. bunu sağlamak için elektriği ileten elektrodlar yeterli akımı sağlamak için mahkumun kafasının her iki yanına yerleştiriliyor. kafanın üstüne yerleştirilen sentetik sünger ise elektrodlara bağlanıyor. yapılan araştırmalar bu yolla öldürülen mahkumların başları, elleri ve kollarında oluşan yanıkların ölümden sonra oluştuğunu, buna karşın vanderbitt üniversitesi’nden jon wilkswo, yaraların kişi ölmeden önce oluştuğunu, ölüm sebebinin ise beyin yanması olduğunu iddia ediyor.
topraklaması olmayan bir buzdolabının arkasındaki demirlere ıslak tepsiyle değilmesi sonucu başa gelen eylemdir.
sol elin içi ile değil sağ elin dışı ile şüphelendiğiniz ve kaçak olasılığı mümkün yerlere hızlı bir temas yapabilirsiniz, yüzüğünüz cebinizde, künye veya kol saati gibi orta gerilim ve üzeri durumlarda sizi mıknatıs haline getircek cisimleri bünyenizden tahliye etmelisiniz. malum, elektrik, iyi bir iletkene, kesinlikle hayır demez.