bugün

öyle bir adam ki, derdi sadece film çekmek olan bir sinema manyağı. bakmış kilise para ödüyor, dini film çekicem demiş, porno sektörü revaçta hemen oraya geçmiş. 'yeterki film çekeyim de götümü bile siktiririm' zihniyetinde biriymiş rahmetli. zaten yaptırmış da galiba. büyük bir yeteneksiz, ancak eşi az bulunur bir sinema sevdalısıymış toprağı bol olsun.
1924 yılında new york'ta doğan ed wood'a 12 yaşına gelene kadar kız elbiseleri giydirilmiş. ed wood 17 yaşında ilk fotoğraf makinesine sahip olmuş ve ilginç resimler çekmeye başlamıştır. alkol ve uyuşturucuyla iç içe bir hayat süren ed wood ilk filmini 1959'da çekmiştir plan 9 from outer space. 1978 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda eden ed wood tarihin en kötü yönetmeni olarak kabul edilirdi ama öldükten sonra filmleri kült film mertebesine yükselmiştir.
her iş başvurusunda ismini kullanmak zorunda kaldığım deli manyak vatandaş.
amerika'nın tayfun güneyer'i olan rahmetli yazan&yöneten.
Akıllı adammış ed wood junyur. Madem iyilerden olamıyorum, en kötüsü olmalıyım deyü karar kılmış.
Şimdi sinemayla çok haşır neşir yeşil çay elde gezen entel imajı uyandırmak istemem, lakin bu adam cidden azimli, bu açıdan bakarsanız başarılı da.

Garibimin arkasında sağlam bir finansörü olmamış hiç. Kim üç-beş kuruş arka çıkıyorsa, onun verdiği rollere tamah etmiş. Glen ve glenda filmi bu çaresizliğin pençesine düşmüş olmanın bir eseridir. Zaten milyon dolarların sinemaya yatırma çılgınlığının henüz model alınmadığı dönemler olduğundan, kim ne derse, harfiyen senaryoya dahil etmiş. Evanjeliklerin, baptistlerin söylediklerini senaryoya katacak kadar bağlı.
Almış yanına bela lugosi’yi, olur da wapira’nın Frankenstein’ın ekmeğini yerim demiş, ama bela demode olalı en az 3-4 decade geçmiştir.
Yılmadan denemiş, ama olmayınca olmuyor.
Adam da o dikiş tutmamış.