bugün

yılların getirdiği türk insanı yapamaz , türk insanı beceremez düşüncesinin sonucudur.

halbuki türkiye çalışınca çok rahat başarır.
bakın 800 tl asgari ücret düşük bir rakam değildir. en alt limit rakamdır. yani alt limit olarak 800 tl baz alınır.
ağaoğluna yeni ferrari aldırabilecek kadar büyüyen bir ekonomi asgari ücretli ali amcamın evine hala eti sokamıyorsa yemişim türkiye ekonomisini.

tanım: türkiye ekonomisinin kime göre büyüdüğünü anlayan kişi düşüncesidir.
(bkz: rosava gelecekten mi bahsediyor sorunsalı)
bizim nedense nasibimizi alamadığımız büyüme. babam emekli 950 lira alıyor ve başbakanın söylediği gibi 3 kardeşiz. üçümüz de okuyoruz.
Dünya beğense beğense babamın parayı nasıl böyle yetirdiğini beğenir.
dünyada asıl hayranlık uyandıran asgari ücretle kiralık evini geçindirip, üstüne birden çok çocuğunu okutabilen türk insanıdır.
ne halt etmeye beğensin, adamın karnı aç. bu tıpkı dört duvar arasındaki bir insana senin için dışarıda çok güzel bir bahçe yaptım, dışarıdakilerin hepsi hayran. eğer bir gün belki buradan çıkarsAN sende o bahçede yaşayacaksın demek gibi bir şey...

vatandaşa etkisi yok, görünürde ki sanal bir şeyi ne diye taktir etsin. yaşam standardı diye bir kavram var ve ekonomisi gelişmiş olan ülkelerde yaşam standardı daima yüksektir. asıl ve gerçek göstergede budur...
ekmeğin fiyatı belli, peynirin fiyatı belli. asgari ücretle çok rahat geçinilir diyen bir zihniyetin bakan olduğu ülkede ayda bir kez bile et yiyemeyenlerin, çıkıp çocuklarıyla hafta sonu rahatça dolaşamayanların olduğunu düşününce türkiye ekonomisinin beğenmemek gayet normaldir. ekonominin büyümesinin bana bir faydası yoksa beğenmemde gereksiz olur.
dünyanın geri kalanı bizi kucağa almak istediğinden mütevellit olabilir. ya da daha doğrusu; yıllardır hoplattıkları o kucaktan hiç indirmek istemedikleri için.

-ekonomimij iyi mi abi?
+iyi canım, iyi bitanem, harika hem de, sen hele şunu bi sıvazlayıver
-ehehehe
+ooooooohhhh
-büyük üyke olduk bij değiy mi?
+tabii tabii, büyük, kocaman
-hihihi
+oooh, şu doğuyu da ayır bakalım bu yana
-böyye mi abi?
+biraz daha aşağı.. heh.. azcık daha güneydoğuya doğru... ooooohhh
-hehehehe...
beğenip beğenmemek marifet değil , bu ülkede asgari ücretle yaşamak zorunda olan kaç insan var ve asgari ücret ne kadar bir hesap et bakalım ne yiyorsun bir ay boyunca. beğenen arkadaş Türkiye'de yaşamıyor olsa gerek.
dünyaca beğenilen türk ekonomisi değil, türk insanının sabrıdır. 1920 lerin sonu 1930 ların başı dünya ekonomisi durgunlukla can çekişirken enflasyon almış başını giderken alman hükümeti enflasyona çözüm buldu. adamların 90 sene önce yaptığını biz hala çözemedik. 90 lardan bu yana erbakan hükümeti hariç bütün hükümetler harcamamaya dayalı bir enflasyon politikası güttüler. harcayacak paran yoksa enflasyon düşme meyilinde olur...

erbakan sadece denk bütçe modeliyle bir çözüm getirdi. her ne kadar siyasi olarak eylemlerini beğenmesem de ekonomik anlamda bulduğu çözümler onu bir deha yapmıştır.
onun da geçmişindeki almanya döneminden alman modelini uyguladığı söylenebilir...

ha bir de bi konuda da haklıymış... hakikaten o ders anlatırken bu erdoğan onu hiç dinlememiş ... bari ekonomik modeli örnek alsaymış iyiymiş...

gerçi erdoğan her ne kadar fenerli olsa da fatih terim taktiğini belirlemiş bir siyasidir. rakiplerine oynayacak alan bırakmadığı için başbakan olmuştur...

anap ın dyp nin ve bir çok partnin eski dönem kurmaylarını toplayarak iktidara gelmiş. daha sonra o kurmaylardan bir çogunu siyasi linçe uğratarak orta da rakip oalbilecek bir birleşim bırakmamıştır...

sol partilere hiç girmiyorum. zira hala ilhan mansız gibi tribünlere oynadıkları için kaybettiklerinden haberleri yok.. velhasıl futbol aman siyaset takım oyunudur...

gerçi akp altyapıdan oyuncu çıkartamadığını göstermiştir. mevcut partiler de altyapı zaafiyeti olduğu için en azından 2 dönem daha akp hükümetlerine alışkın olmamız gerekecektir.

yeni oluşumlar stk ların içinde başlamış olsa dah parti kuruluşu için yeterince olgunlaşmadılar. bekleyip göreceğiz anlaşılan...
dünyaca beğenilen türk ekonomisi değil türk hükümetinin abd nin emirlerini harfiyen yerine getirmesidir. Bu politikalar halka pazarlanabilsin diye ekonomi iyi tutulmakta ve hükümet plan sahiplerince desteklenmektedir.

Diyelim ki bop projesi memuru olmayan biri hükümete talip, patriotlara izin vermediniz, incirlik'i kapattınız, ya da kürt devleti, yabancılara toprak satışı gibi ihanet işlerine bulaşmadınız. O zaman ekonominiz iyi gitmez, dünya da sizi beğenmez.

Mesela Esad, Ahmedinejad, Saddam, Kaddafi felan bunların nedense ekonomileri iyi gitmedi. Hatta ikisini öldürdüler ikisi de can derdinde. Yani bir türlü beğendiremediler dünyaya ekonomilerini!
eğer hayvani bir akılla bakacak olursak, yani insanın yemeden, içmeden, barınma ve cinsel ihtiyaçlarından başka bir ihtiyacı yoktur zaviyesinden bakacak olursak Türkiye yi ekonomik yönden başarılı bulabiliriz.
Fakat biz hayvan değiliz.

(Not: Yani ekonomi iyi olabilir ama beşeri bir sistem olması bla bla)
kredi notu BB den BB+ ya yükselmesi -biraz ekonomiden anlayanlara- ekonominin olumlu yolda ilerlediğinin göstergesidir.

ekonomiyi beğenmeyenlere hitaben.
vatan satarak ekonomiyi gelişiyor sananlara götüyle gülmektir.
Dunyaca begenildigi falan yoktur efendim. Davulun sesi disardan hos gelir misali ulke ekonomisi kagit ustunde gercekten guzeldir. Ama gercekte hayatin icinde bu ekonomiden bahsetmek imkansizdir. Adamlar islerin ic yuzunu bilmedigi icin takdir edebilir ama sadece kagit ustunu..
ekonomiden anlayan kişilerin gösterdiği tavırdır.
Benzin 5 lira asgari ucret 800 lira olunca buyuyen genisleyen ekonomidir.

(bkz: benzinin maliyeti)
(bkz: açlık sınırı)
(bkz: biz görmedik abi)
nesi güzel . ülkede o kadar fakir insan aç insan yaşıyorken daha bunlara bile bişey yapmayan bir devletin ekonomisi mi güzel ? normalde çoğu ülkede 1 liradan alınan benzinin 5 lira olduğu , asgari ücretin ancak ev kirasına yada faturasına yettiği bir ülke nasıl da ekonomisi iyi olur . tabi siz ne anlarsınız , verin akp'ye oyları ne güzel arkadaş .
(bkz: işkembe-i kübra)
reelde halka yansımayan ekonomiidir. mesela bir örnek vermek gerekirse işsizlik % 9 deniyor. fakat geçen senenin yüzde 9 uyla bu senenin yüzde dokuzu aynı değildir. neden mi? çünkü; geçen seneye göre üniversiteden mezun olan sayısı artmış, bir işte çalışabilecek insan sayısı artmıştır. yani nüfus artmıştır. ama işsizlik bir önceki seneye göre aynı seviyede kalmıştır denmektedir iktidarın medya organlarında. normal vatandaş da bunu izleyip işsizliği aynı seviyede tutuyorlar ya da azaltıyorlar diye sevinip bunlara oy verir. öyle bir dünya yoktur. işin aslı öyle değildir. bu verdiğim örnekten başka onlarca örnek verebilirimdir.