bugün

John Locke'un dile getirdiği sorunsaldır. Renk,koku,tat ya da ses gibi izlenimlerin kendilerinde bulunan gerçek özellikleri yansıtmadığını,dışsal özelliklerin duyularımız üzerindeki etkisini yansıttığını savunur. Mesela ben ağacı yeşil görüyorum ama acaba yeşil mi? Bir hayvan da onu yeşil mi görüyor?
John locke ile aynı düşünceye sahipmişim onu gördüm şimdi. Bunu bende merak ediyorum dostum.
ben kucukken hep dusunmua idim bunu. sonucta hayatin the simse benzemekte olduguna kanaat getirmis idim.algilamam buydu
cevabı olumsuz olması gereken hededir. dünya bizim algıladığımız gibi değildir tabi ki. bizden başka yaşayan canlıların bile olduğunu ve hayatlarımızın, yaşantılarımızın kesişmediği bir düzende olduğumuzu bile varsayarsak, gözümüze görme eyleminin bir kısmının verildiğini farkedebilirsiniz. bir oyunun demosu gibi düşünün, oyunu satın aldığınız zaman oyunun tüm özelliklerini kullanabilirsiniz. bu da bir oyun, bir deneme süreci, görmek için gözler var ve bizim oyunu almaya paramız yeterse-o kadar para biriktirmeyi başarabilirsek- oyunun tamamını görebiliriz.
(bkz: uludağ sözlük yazarlarının felsefe aşığı olması)
(bkz: gorgias terk)şaka bir yana hepimizin kafasını meşgul etmiş demek ki.
görelik kuramına göre şöyle cevaplanabilecek soru:
dünya onu yorumlayabilen her kişiye göre faklıdır
aslında aldı farklılığın ta kendisidir
ve her an kendini göstermeye devam etmektedir.
yani bizim algımızın diğerleri ile aynı ya da benzer oldğu sürece pek bir önemi yoktur ama eğer diğerlerinden farklı bir algıya sahipseniz ya doğa üstü saçmalıkları size bahşedilmiştir,
ya da delisinizdir hasta da diyebiliriz
tabi
bunlar duruma göre değişmekle birlikte
katkısı sorgulanabilir
yani kendimizden şüphe edebiliriz ama dünyanın hızını ölçmek içn onu birşeyle karşılaştırmamız lazım
ya da bazen çok farklı şeylerin bir sentezini yaparız gözümüz ya da ölçüm aletimiz dünyanın diğer cisimciklere göre değişen şeyleri
çünkü fark etmenin temeli aynı değişimdir.
hiç değişmeyen birşeyi fark edemezsiniz.
mevcut duyu organlarımıza göre, genelde başka türlü algılama şansımız olmadığından, yanıtı bilinemeyecek sorudur. ancak, daltonizm denilen renk körlüğünde, renkler farklı algılanır. bu durumda, çevre algısı, en azından renk boyutunda "normal" gözlere sahip insanların algılamasından farklıdır.
Bu sorunun kesin bir cevabı verilememektedir. Duyu organlarımız dünyayı nasıl yorumluyorsa bizde onu kabulleniyoruz.
(#15369504)
hemen hemen tüm filozofların sorguladığı durumdur. deneyin ve duyumların bilinenlerin kaynağı olduğunu savunanlar da vardır, idealar evreni oluşturanlar da. bilgi felsefesinin sanat felsefesinin ve din felsefesinin hatta varlık felsefesinin alanına girer. her filozof kendince cevaplamaya çalışmıştır. ama felsefede önemli olan cevaplar değil sorular olduğundan ne kadar yanıt alınsa da sorulmaya devam edilmesi gereken sorulardandır.
konu hakkında bir fikir vermesi açısından aldous huxley-algı kapıları tavsiye edilir.