bugün

o nasıl bir pakettir ki, eşek kadar adam oldum ama ne zaman o doritos paketini görsem içim cıvıl cıvıl oluyor. münir özkul'a yapılan ölüm yakıştırmalarını dahi unutup hemen mutlu oluyorum. "istiyom da istiyom" falan dediğim için beni uyarıyorlar. özellikle annem; aptala anlatır gibi anlatıyor bu durumu bana: "oğlum sen artık büyük bir insansın. üniversite okuyorsun. doritos için küçük çocukların ağlaması gerek. sen niye ağlıyorsun? saçmalamayı kes ve bırak şu tasoları. onların kaybolması gerekliydi çoktan." diyor. tuzsuz çekirdek paketlerinden bile taso çıkacağı ümidiyle yaşayan ben, bu duruma daha fazla dayanamıyorum. beni bir ağlamak tutuyor ki anlatamam. bütün ismail türüt şarkıları, gözümün önünden bir film şeridi gibi geçiyor. fatihalar yasinler kısmındaki sübliminal mesajı da es geçmiyorum tabi. fakat! ankara'da kar yağsa rize'de uşiyirum diyen ismail türüt bana hiç samimi gelmiyor. şimdi de ziraat türkiye kupası maçlarının belli bölümlerinde canlı canlı çitos reklamları yapılıyor. oturmuş 5-10 herif. maç izlerken çitos yiyor. gel de ağlama! tam o sırada biri almış eline mandalinayı elmayı, bana dayatıyor. lan bakkalda doritos var iken bana mandalina mı kemirteceksiniz. ama hala aklım; 4 dakikada iki gol atan Lamine Diarra'da.