bugün

Türkiye'de Müslüman kimliğiyle öne çıkan bir burjuvazinin oluşma süreci içerisinde değerlendirilebilecek bir konu.
hepimiz zenciyiz.
(bkz: yaratıcı beşiktaş taraftarı)
güney sahillerindeki haremlik selamlık beş yıldızlı oteller bu çabanın bir örneğidir.
yansımaları görülen durumdur.

yıllar önce yasaya meydan okuyup -türban yüzünden- okuldan uzaklaştırılan kişiler; bugün mezun olmuşlar, devlet kurumlarında girişte başlarını açarak çalışıyorlar. standartları yükseliyor. "ah bir vakko eşarbım olsa" geçiyor içlerinden. tırmanışları sürüyor böyle böyle.

zaten iktidar da ellerinde olduğundan ve sermaye de o iktidarı desteklediğinden aksi düşünülemez. unakıtan prada pabuçlar giyiyor, emine hanım burberrys eşarplar takıyor.

hiçbir şey ramazan günlerinin klasiği "rabia"nın yaşayışına benzemiyor. nerde zeytin yiyen rabia, nerde bugünkü dindarlar?

zaten iktidarın da ileri sürdüğü ve yansıtmaya çalıştığı değişim rüzgarları değil midir? merkeze kaydıklarını ilan etmiyorlar mı?