bugün

açıklamanın daha ilk cümlesi fiyaskoydu benim için. ''la ilahe illallah'' demek islamın şartıdır mesela. ''la'' yok demektir ve insan islamiyete sorgulayarak başlamalıdır. Allah nedir ve nasıl olmalıdır diyerek. neden vardır veya var olmalıdır diyerek. dogmalardan soyutlanarak inanan bir insan gerçekten sağlıklı inanan bir insandır.
bugün kendini bilimden soyutlayıp tamamen dine verenleri de görüyoruz. dinden soyutlayıp bilime verenleri de. dengeyi, ikisi arasında ilişkiyi kurabilmek gerek.
dinin bilimle çelişmesi dinin subjektif yanıyla ilgili bence. dinin içinde gerçeğe dair bir uzantı varsa o uzantının o an mevcut bilimle kıyası sonucu doğru veya yanlış yargısına ulaşılabilir.
ben bunun üstünde bakışımı söyleyeyim, din gereksiz bir şeydir. bilimin açıklalıyıcılığı zaten olanı olanla olduğu gibi üzerinedir ve din olmayan alanda at koşturmak gibidir.
yani bilimin dinle kıyasının, bilimin önüne dini algı set vurmadığı sürece bir sorun olmasından çok dinin bilimsel alanla ilgisi olmadığını söylüyorum.
din bana platonik aşk gibi geliyor çünkü, bir köşede kendi kafada bir şey yaratıp onun üzerinden bir doyuma gidiyorsun ama gerçekte bunun karşılığı yok. ha işe yarar belki o an tatmin eder ama bu gerçekte bir şeylere etki etmez ve bir şeylerin gidişini değiştirmez.

ayrıca bilimin dine hiçbir alanda ihtiyacı da yoktur. din zaman kaybı, boş bir uğraş. hatta insanın felaketidir.

insanlar gerçekçi bir varlıksa gerçeği olduğu gibi kabul edip onla yaşamalıdır. aksi halde karanlıkta hayal kurup görmek istediğini oraya yansıtmak dışında bir işe yaramaz tüm bunlar.

gerçekçilik önemlidir, bu da ancak var olanı, gözlem ve deneyle çözmekle mümkün olur. boş uhrevi saçmalıklarla olayı çarpıtmak, olanı olmayan bir şeye bağlayıp hepten uçmak gereksizdir.

ayrıca din bilimsel anlamda hiçbir şey katmamıştır. zaten bu yönde de bir şey değildir. din bir nevi insanların aklında olan soruları duygusal ve temelsiz açıklamalarla gideren bir umut tüccarıdır denebilir.

bilimin olduğu yerde dine ihtiyaç yoktur, din cehaletin kutsanmış halidir.
Kitabın ilk emri "oku"dur.

islam altın çağını yaşarken, bilime ve matematiğe kattıkları ortada.

yahu hastayım sizin, müslümanlar üzerinden islamı eleştirmenize...
görsel
sen bilime inanmasan bilimin sikinde değil, ben dine inanmasam dinin sikinde.
ALAK SURESi 2.AYETTE ALLAH ŞÖYLE BUYURUYOR:
O, iNSANI BiR KAN PIHTISINDAN YARATTI.

BU AYETLER KUR'AN'IN iLK iNEN AYETLERiNDENDiR. 1400 SENE ÖNCESiNDE HENÜZ ORTADA BiLiM NAMINA BiRŞEY YOKKEN ALLAH, iNSANLARA iNSANIN NEDEN OLUŞTUĞUNU HABER VERiYOR.

PEYGAMBER(A.S.)'IN DA HERKES TARAFINDAN BiLiNEN iLiM, ÇiN'DE DE OLSA GiDiNiZ HADiSi VARDIR.

BUNLARDAN YOLA ÇIKARAK DiN, BiLiMLE ÇELiŞMEK ŞU TARAFA DURSUN, iLMi VE BiLMi HER DAiM ANLATMIŞ VE TEŞiK ETMiŞTiR.
Öyle bir çelişki yoktur. dini yaşamak istemeyen şahsiyetlerin sığınması gereken bir yer arayınca ortaya attıkları yalandır. Türk tarihinde bilimde en ileri gidilen dönem, avrupaya bilim dağıtılan dönem, osmanlının hem dini ilimler hem fenni ilimlerin beraber okutulduğu altın çağda yaşanması en büyük kanıtıdır