bugün

Tayyibin dedelerinin
Benim dedelerimi mağlup ettiği savaş.
12 Ağustos 1121 tarihinde Gürcülerle Büyük Selçuklu imparatorluğu arasında gerçekleşen savaş.

Birinci ve ikinci Haçlı seferleri arasındaki gergin barış döneminde, Büyük Selçuklu imparatorluğu'nun kuzey sınırındaki küçük bir Hristiyan krallık Akdeniz'deki Müslüman krallıklar arasında endişeye yol açmaya başlamıştı. Selçuklular Kafkaslara yayılırken, Gürcistan'ın genç kralı 4. Davit, evlilikler sayesinde bölgedeki Kuman - Kıpçak boylarıyla derin bağlar kurmuş, onları krallığına katmış ve Hristiyanlığa döndürmüştü. Selçuklulara vergi ödetmeyi reddetmesinin ardından Selçuklu topraklarına düzenlediği akınlarda kullandığı yeni ordusunun çekirdeğini bu topluluklar oluşturdu.

Bir süre sonra 400.000 kişilik (sayı değişik kaynaklarda farklılık gösteriyor) devasa bir ordu, kendinden fazla emin bu Hristiyan krala haddini bildirmek üzere Gürcistan'a doğru harekete geçti. Yalnızca 55.600 askerle yola çıkan 4. Davit'in akıllıca bir plan yapması gerekiyordu. Geri çekilme seçeneğini ortadan kaldırmak için ordusunun arkasındaki yolu kütüklerle kapattıran Davit, güçlerini ikiye bölerek bir bölümünü gizlice Selçuklu ordugahının yakınındaki bir tepenin ardına yerleştirdi. Kalanlara ise kendisi komuta ediyordu. Ardından, 200 süvarisini saf değiştirmek istiyormuş gibi rol yapmaları için Selçuklu ordugahına gönderdi.

Selçuklular, sözde teslim olan süvarilerin ordugahın içlerine kadar girmesine izin verdi ve generaller teslim olma isteklerini kabul etmek üzere toplandı. Bu sırada Gürcü süvariler aniden saldırıya geçti ve bu anı izlemek için orada bulunan Selçuklu liderlerini ve pek çok askeri öldürdüler. Eşzamanlı olarak, tepedeki kuvvetler kampın savunmasız kanatlarına doğru hücum ederken, 4. Davit'in birlikleri ön cepheden saldırdı.

Hem Liderleri katledilmiş hem de saldırı altındaki ordugahları düşman süvarileri ve piyadeleri tarafından yakılıp yıkılmış olan Selçuklu askerleri paniğe kapılıp kaçtı. Bölgeye dağılan Selçuklu askeri sayısı o kadar fazlaydı ki Gürcüler üç gün boyunca onları yakalayıp öldürmeye çalıştı. Ermeni tarihçi Urfalı Mateos bu katliamı şöyle aktarıyordu: "Muharebenin hemen ardından Selçuklu birlikleri vahşice katledildi. Cesetler nehirleri doldurdu, tüm vadiyi ve tepeleri kapladı."
(All About History, 2022/06, Sayı:13)
bu savaştaki Selçuklu ordusu dört yüz bin değil yüz bin, kimine göre de yetmiş bin kişidir. o dönemde Selçuklu'nun böyle bir ordu toplaması imkansız gibidir. hem toplayabilseydi bile haçlıları tümden atmaya çalışırlardı öncelikle veya istanbul'a yönelirlerdi.

sayılar abartılsa da Selçuklu açısından kötü bir mağlubiyettir.