bugün

ks. delivered ex quay. VARIŞ LiMANINDA RIHTIMDA TESLiM
"Taşıma ve Sigorta Bedeli Ödenmiş Olarak Teslim" terimi, satıcının, CPT terimi ile aynı yükümlülükleri taşıdığı, ancak bunlara ek olarak, malların taşınması sırasında kayıp ve hasar riskine karşı alıcıya yük sigortası sağlama zorunda olduğu durumu anlatır. Satıcı, sigorta sözleşmesini akdeder ve sigorta primini öder. Alıcının dikkate alması gereken husus, CIP teriminde satıcıdan yalnızca asgari düzeyde bir sigorta kapsamı sağlanmasının beklendiğidir. CIP terimi, malların ihraç çıkış işlemlerinin satıcı tarafından yapılmasını öngörür
(bkz: dövme)
Fotoğrafçı Murat Yazar, Mezopotamya’nın “kayıp, saklı tarihi” olarak gördüğü deq’lerin izini sürüyor. Uzunca bir süredir Kürt illerinde deq’li kadın ve erkekleri çeken Yazar, deq için “insan bedenini bir tapınağa çeviren kutsal simgeler” diyor. Murat Yazar, çektiği fotoğrafları sergilemenin yanı sıra bir kitap da hazırlayarak, deq’i gelecek kuşaklara taşıyan bir belge bırakmak istiyor.

Objektifini sürekli “öteki”lere yönelten fotoğrafçı Murat Yazar, bir süredir deq’i çekiyor. Urfa ve Mardin’de yoğunlaştırdığı çalışmalarını ne zaman bitireceği henüz belli değil. Ancak O, artık unutulan bir gelenek olan deq’i belgeleme amacında.

Murat Yazar, devam ettirdiği çalışmasıyla ilgili olarak sorularımıza yanıt verdi.

* Deq (dövme) konulu bir fotoğraf çalışması fikri nasıl ortaya çıktı?

- Fotoğraf çekmeye başladıktan sonra, yaşadığım coğrafyada insanların yüzlerindeki deq'ler ilgimi çekmeye başladı. insanların yüzlerinde taşıdıkları anlamların yanında deq ayrı bir giz barındırıyordu. Bu yüzden bunu fotoğraflamaya ve araştırmaya karar verdim.

* Nasıl çalışıyorsunuz? Köy köy mü geziyorsunuz? Deq’li Kürt kadınlarını nasıl buluyorsunuz?

- Deq yoğun olarak Mezopotamya havzasının kültürü olarak önümüze çıkıyor. Bu yüzden o bölgeden tanıdıklar aracılığı ile yer tespitleri yapmanın yanında bazen rast gele köylere gidip sorarak bu şekilleri taşıyan insanların fotoğrafını çekiyorum.

* Hangi kentlerde yapıyorsunuz çekimleri?

- Mardin ve Urfa kentlerinde yoğun olarak yapıyorum çekimlerimi. ileriki bir zamanda Kuzey Irak'ta Şengal bölgesinde de çekimler yapmayı düşünüyorum.

* Bölgenin büyük kentlerinde görebilmek mümkün mü deq'li kadınları?

- Deq genellikle kırsal kesimde yaşayan insanlarda görülmesine rağmen, büyük Kürt kentlerinde de görülmektedir. Bu insanlardan çoğu göçle kentlere gelenler oluyor ama çok az olsa da kent doğumlu olup bu deq’leri taşıyanlar da var.

* Deq nasıl yapılıyor?

- Deq; yeni doğum yapmış kız annesinin sütü, hayvan ödü ve lüks lambasının isinden elde edilen karışımın, iğne ile yapılacak bölgenin derisi delinip üzerine sürülerek yapılıyor.

“NEDEN YAPTIKLARINI BiLMEDiKLERiNi SÖYLÜYORLAR”

* Fotoğrafları çekerken hikâyeler de dinliyor olmalısınız... Deq ne anlam ifade ediyor fotoğraflarını çektiğiniz kişiler için? Hangi nedenlerle deq yaptırmışlar?

- Ben deqleri Mezopotamya'nın kayıp-saklı tarihi olarak görüyorum. Çünkü bin yıllardan beri kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşmış görsel tarih gibi bu şekiller. Fakat maalesef bu şekilleri yapanların hemen hepsi neden yaptıklarını ve anlamlarını bilmiyorlar. Fotoğrafını çektiğim insanlar arasında yaşları 85- 104 olanlar da olmasına rağmen verilen ortak cevap şu oluyor; ‘çocuktuk büyüklerimiz yaptı o zaman…’ Neden yaptıklarını ya da anlamlarını bilmiyoruz. Herkes yapıyordu, bizde yaptık. Yapılan araştırmalar deq’in genellikle şu nedenlerle yapıldığını gösteriyor; “Kötü güçlerden korunma, şansı sağlama. Sağlığını korumak ve hastalıkları iyileştirmek. Aidiyet, soyluluk ve aşiret sembolü. Cinsellik, doğurganlık, güzellik. Ana Tanrıça kültürünün izleri-doğurganlık. Hastalık ve ölümlere engel olmak.”

* Dinlediğiniz deq hikâyelerinden birini anlatabilir misiniz?

- Urfa'da fotoğraf çekmeye gittiğim bir köyde 85 yaşında bir Kürt kadınına neden bunları yaptığını sorduğumda, fotoğrafını çektiğim diğer kişilerle aynı cevabı verdi: “Bilmiyorum ki oğlum. Çocuktuk, komşumuz yaptı. Şu an ki aklım olsa yaptırmazdım. Çok günah. Öbür dünyada bunlar derimiz soyularak kaldırılacak” dedi. Bu cevaba yakın hikâyeler birçok yerde duydum. Hatta bazıları deq’li yerin üstünü limon tozu ile kanatana kadar masaj yapıp, sonra şekerle ovarak bu şekilleri vücutlarından çıkarmaya çalışıyormuş.

“KAYIP ZAMANLARIN KUTSAL METiNLERi”

* Peki, deq’li insanlar neden yaptırdıklarını bilmeseler de, o çizimlerin sembolik anlamları olmalı.... Genel olarak neleri anlatıyor deq sembolleri?

- Deqler, kayıp zamanların kutsal metinleri. Yazının ilk atası. Sevincin, umudun, acının, korkunun insan bedenindeki çizgileri. insan bedenini bir tapınağa çeviren kutsal simgeler. Vücuda dövme yaptırma geleneği tüm Asya, Mezopotamya, Anadolu, Arabistan, Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika’da insanlığın karanlık dönemlerine kadar uzayan bir tarihi geçmişe sahiptir. Semboller kişilerin dâhil oldukları inancın derin izlerini taşır yapılan bedende.

Mezopotamya uygarlığındaki sembollerin bazı anlamları şöyle örneğin: Göz deseni; nazardan korunmayı, bolluk ve bereketi, yıldız; mutluluğu, hayat ağacı figürü; yaşamı, kuş motifi; yaşamı ve ruhu simgeler. Dövmelerdeki hayvan figürleri, ceren ve geometrik şekillerin hemen tümü şu veya bu şekilde Ana Tanrıça’yı kutsamayı, dolayısıyla hayat kaynağı olan annenin doğurganlığını ve hayat ile ölümü imgeler. Güneş ve ay motifleri de yine yaşam kaynağını, sonsuz yaşam isteğini simgeliyor. Nazar değmemesi için ağız, burun delikleri, iki kaş arası ve cinsel uzuvların yakınlarına yapılırlar. Yüz, el, kol, ayak, boyun, göğüs arası gibi vücudun pek çok yerine yapılan bu dövmeler genellikle güzellik için yapılmıştır. Burun ve yüze yapılan bazı dövmelerin ise ölüme engel olduğuna inanılır.

* Çektiğiniz fotoğraflarda yanılmıyorsam bir ya da iki erkek var. Kadınlar mı daha çok yapıyor deq'i, yoksa siz mi kadınları çekmeyi tercih ettiniz?

- Kadınlar hem daha çok hem de erkeklere nazaran şekilleri daha fazla çizmişler vücutlarına. Erkekler yüzde şakağa, kol ve ele yaparken, kadınlar alın, yüz, ayak ve göğüslerine yapmışlar. Hatta bazı kadınlar alından ayaklara kadar uzanan bütün vücuda yapmışlar deq’leri.

“GENÇ KUŞAK ARTIK YAPTIRMIYOR”

* Hep yaşlılar var fotoğraflarda. Genç Kürt kadınlarına hiç rastlamadınız mı?

- Daha öncede belirttiğim gibi islam dininin etkisi ile bunları yaptıranların çoğu pişman olmuş durumda. Bu yüzden genç kuşak artık bunları yaptırmıyor. Bu şekilleri taşıyanlar genellikle kırk yaşı ve üstündekiler oluyor.

* Sanırım hala çekiyorsunuz... Ne kadar daha çekeceksiniz ve çektiklerinizi fotoğraf severlerle nasıl buluşturacaksınız? Var mı bir planınız?

- Türkiye'de çekimlerim uzun yıllar devam edecek gibi görünüyor. Bu konuya başka ülkelerde yaşayan özellikle Kürtleri de ekleyerek devam etmek istiyorum. Özellikle Kuzey Irak’ta Êzidî Kürtlerinin yaşadığı bölgede çekim yapmak istiyorum. ilerde bu fotoğraflarımdan bir kitap ve sergi yapmak istiyorum. Kitap konusuna özellikle daha çok önem veriyorum. Çünkü kuşaklar boyu sürüp gelen bu gelenek bu yaşlı insanların gitmesi ile bitecek. Yapacağım bir kitapla bu geleneğin belgelenip gelecek kuşaklara aktarılmasını istiyorum.

* Deq gibi bir çalışma yapmanız, fotoğraf anlayışınız hakkında bilgi veriyor biraz. Siz fotoğrafla ilişkinizi ya da fotoğraf anlayışınızı nasıl tanımlıyorsunuz?

- Fotoğraf hayatta bizim her gün dokunduğumuz, soluduğumuz ve gördüğümüz yaşamın bir parçası. Benim yaptığım, yaşamdaki bu olay kesitlerini derleyip kendimce bir düzen haline getirmem fotoğrafta. Tarihte fotoğraf bazen savaşların gidişatını değiştirmiş, bazen de sosyal olayları çıplak bir biçimde toplumun önüne sunmuş. Bende fotoğraflarımda sosyal belgeselleri konu alıp, insan yaşamındaki bazı parçaları belgeliyorum.

Bugüne kadar ne tür konuları çektiniz?

Göçer Çingeneler, Cumartesi Anneleri, Caferiler-Aşure, Deq, Aleviler, Tarlabaşı Kentsel Dönüşüm Projesi. Ayrıca Kürtlerin yaşadığı coğrafyada onların kültürünü de yansıtan fotoğraflar çekiyorum.

Murat Yazar kimdir?

1978 Urfa doğumlu olan Murat Yazar, turizm otelcilik mezunu. 2005 yılından beri ağırlıklı olarak insan temalı fotoğraflar çekiyor. Son yıllarda belgesel konulu çalışmalar yapıyor. Yurt içinde ve yurt dışında bir çok karma ve kişisel sergilerde bulundu. Bunlardan bazıları: Fransa’nın Paris kentinde 2008 yılında Karacadağ ve 2009’da Aleviler konulu kişisel sergiler, Macaristan’da 100 Reflections of Islam karma sergisi, Fransa’nın Lille kentinde Sulukule karma fotoğraf sergisi istanbul’da Tarlabaşı karma sergisi.

istanbul'da yaşayan fotoğrafçı, çalışmalarını serbest fotoğrafçı olarak sürdürüyor.

ANF NEWS AGENCY