bugün

her güzel şey gibi, hayatımızdan çıkıp gittikten sonra farkına varacağımız gerçektir. umarım öyle birşey hiç başımıza gelmez ama apolitik takılan insanlar, ben oy vermemciler daha sonra başlarını taşlara duvarlara vuracaklardır. ilkokulda öğretilirdi, vatandaşın görevleri arasında "oy vermek" en başta geliyordu fakat bu son seçimler bize hala %30'luk bir kesimin sandıklardan uzak olup, görevini yerine getirmediğini gösterdi. sonuç olarak bize şu an demokrasi mi, "hıı evet ne kadar güzel" şeklinde gözükse de, hayatımızdan çıktıktan sonra kendimizi sokaklarda demokrasiyi yeniden isterken bulacağız.
Ahmet altan'ın 17 nisan 1995 tarihli Atakürt başlıklı makalesini okumadan, hakkında konuşmaya başlanılmaması gereken bir konu: http://www.izafet.com/tur...-atakurt-ahmet-altan.html
olmazsa ülke yönetimi olmaz ki hayatın her dalında demokrasi olmalıdır. mesela seçim yapıldı. sonuç iyi olsun kötü olsun, demokratik bi şekilde yapıldı. demokrasi olmasaydı cunta gelir başa geçerdi. demokrasi yerine havamızı alırdık.
amaç değil araçtır.

benim değil ama rte'nin hayatında ki yeri öyleymiş.

(bkz: demokrasi bizim için amaç değil araçtır)
(bkz: recep tayyip erdoğan)
artık anlamını değiştirmiş olan bir kelimedir. Şu an yaptım oldu demokrasisi uygulanmaktadır.
demokrasinin kötülüklerinden birisi sevsen de sevmesen de seçtiğin insana katlanmak zorunda olmaktır. Max LERNER
bazı şeylerin yeri kolay doldurulmaz.

(bkz: sığar mı atalay sığar mı)
Liberal demokratik değerlerin ülkemiz insanın diğer insanlarla olan ilişkilerinde pek görülmediği bir gerçektir ,mesela farklı düşüncede olan insanlara saygı ne yazık ki ülkemizde yok denecek kadar azdır nitekim bunu sözlük te de görüyoruz ak partiye oyunu veren insanları beyinsiz koyunlar diye nitelerken chp lileri laikçi müsveddeleri diye nitelemek zaten libral demokrasiden pek de anlamadığımızı gösterir,okulda hocalar farklı düşünen öğrencilerin tabiri caizse ağzına zıçarken kendi siyasal düşüncelerine ters düşmeyecek sınav kağıtları beklerler bizden ,kendinden farklı düşünceleri karalamak da bizim hoşumuza giden eylemlerdendir.Başörtüsü taktı diye yobaz olarak nitelenen bir genç kızın hakkında bin bir türlü dedikodu yaymak sırf dini ya da siyasi inançlarından ötürü onu aşağılamak insana-düşünceye-dine saygının neresinde olduğumuzu gösterir,Demokrasiyi okulda,sanal alemde,toplumsal yaşamda,iş yaşamında içselleştirebildik mi de bu ülkeyi yöneteceklerde demokratik zihniyet arıyoruz, adamlar seçim meydanlarında birbirinin ağzına ederken bizim anladığımız dilden konuşuyor olmasınlar? ve acaba meclisimizin büyükçe bir kıraathaneden farkı da varmıdır?