bugün

biraz daha kömür dağıtımı yapılırsa farkın kapanacağı, demokrasinin tam oturacağı durum.
(bkz: büyük al seneye de giyersin)
demokrasinin modernizmin eseri olduğunu idrak etmeden savunulmuş söz.

demokrasi kimseye gökten zembille inmedi, "batı"da bir aydınlanma dönemi yaşandı, çeşitli toplumsal mücadelelerle ve iki dünya savaşının ardından, 20. yüzyıl'ın sonlarında demokrasi bugün idrak etmekte olduğumuz haline geldi.

türkiye'de ise zamansal ve mekânsal farklılıklar bu sürecin işleyiş dinamiklerini ve hızını etkiledi. bu topraklarda modernizm mustafa kemal'le de başlamadı, öncesine iki kez denenen meşrutiyet, yani meclis nezdinde sürdürülen bir monarşik dönem de var.

1908'de batı formasyonlu türk aydınlar etrafında şekillenen ittihat ve terakki ile ermeni sosyal demokratlarından ve sosyalistlerinden oluşan hınçak ve daşnak demokratikleşme mücadelesinin önderliğini beraber yaptılar.

tabi sonra dünya savaşı yoluna girildi, ittihatçılar azıttı, ve olanlar oldu.

neyse, sonuç olarak demokrasi türklere bol değil, kenan evren'in varlığında da somutlaşmış, halkı her zaman güvenilmez bulan ve ittihatçı nüveler taşıyan kemalist zihniyete göre bol bu demokrasi. zaten bu lâfı söyleyerek de darbeyi yaptı, böyle sözlüklerde bu tür absürdlüklerin dile getirilebilmesini, zihinlere ket vurulabilmesini sağlamayı başarabilmek için.

kısıtlı olsa da, bu kayda değer başarısından ötürü kendisini tebrik edelim.
askeri cuntanında katkısıyla gittikçe çeken memlekete demokrasinin giydirilememesidir.

peşinen edit: bu entry bile bir çok eksi oy alacaktır biliyorum. bu da türkiye nin demokrasiye bakış açısını gösteriyor zaten. düşünceye tahammülsüzlük, konuşmak yerine kavga etmek alamet i farikamız.
er ya da geç doğruluğu ispatlanacak olan ve bana göre çoktan ispatlanmış olan söz.
yardımla, telkinle, aşiret ağalarının meclise girmiş hemşehrilerinin rica minnetleriyle oy veren. kömür, buzdolabı, gıda yardımlarının havalarda uçuştuğu bir seçim sürecinin yaşandığı bir ülke de demokrasi vardır demek doğru değildir.