bugün

bunlar 80'li ve 90'lı yıllarda, evin en güzel köşelerinde, salon vitrinlerinde bulunan içki şişeleridir. aile fertleri içki kullansa da kullanmasa da o şişeler orada dimdik durur, gelen geçene selam eder. muhafazakar ailelerde görülmese bile birçok ailenin dekorasyon malzemesi olarak kullandığı şişelerdir. aile büyükleri tatile çıktığında içkiler gençler tarafından içilir, boşalan şişeler çeşme suyu ile doldurulur.
bir de bu şişeler, özellikle de şarap şişeleri, kalan örgü yumaklarıyla sarılıp dekoratif amaçlı kullanılabilmektedir..kullandım ordan biliyorum..
genelde yurtdışından gelen akrabaların, alamancıların getirdikleri şişelerdir.
alkol kullanmayan ailelerde vitrinde saklanır. bitmiş viski şişelerine çay koyup saklayanlarıda mevcuttur.
bu şişeler, 90ların ortalarına kadar, çoğu türk ailesinin salonlarının bir köşesini işgal eden büfe, amerikan bar gibi değişik isimlerle anılan mobilyaların içine ringo ringo şişeler tarzında dizilirlerdi. içilirler miydi? pek değil. sadece bazen, daha çok bir misafir geldiğinde ya da 'esti'ğinde belki bir kadeh alınırdı. yani hiçbir zaman türk filmlerindeki o sahne yaşanmazdı. çalan kapıyı hiçbir zaman hizmetçi açıp içeriye misafiri buyur etmezdi, gelen konuğu karşılayıp "ne içersin" diye sorduğumuzda asla "viski" yanıtını alıp bu şişeleri kullanmaya yeltenmezdik. ya da "sen bardan kendine içecek birşeyler al, ben de üzerime rahat bir şeyler alıp geliyorum" demezdik. gerçi 90larda babalarımız ropdöşambr giyerlerdi ama nuri alçoluk boyutlara vardırıp dekoru bozarak açtıkları şişeden, üzerinde altın rengi şerit şeklinde bir çizgi bulunan bardağa koydukları viskiye yüzüklerinden ilaç dökmüşlükleri yoktur.
sözün özü; annelere göre özellikle salondaki her eşya bir dekordur, kimi zaman ev halkı bile salonun dekoru yapılabilir ve en önemli detay dekor bozulmaz! *