bugün

sırf dayatıldığı için gerçekliği kabul görendir.

aslında dayatılmasa, bu derece ısrarla ve baskıyla kabul edilmesi istenmese belki de yalan olduğu anlaşılacak bir gerçektir.

dayatılan gerçek, toplumdaki insanların aslında içten içe gerçekliğine inanmadıkları ama dıştan bu fikirlerini zikrettiklerinde dışlanıp ayıplandıklarını hissettikleri gerçektir.

baskı öylesine büyüktür ki bir allah'ın kulu da çıkıp bu dayatıyı yıkmaya cesaret edemez.
dayatılan gerçek, dayatma olması yönüyle eleştirilebilir. yine dayatıldığı için, dayatılan kişinin sorgulamasına izin verilmeyecektir doğruluğu su götürmez olsa bile. her halükarda, insanın doğruya ve gerçeğe ferdi olarak ulaşması makbuldür.

ayrıca:

(bkz: bunu mu demek istediniz)

(bkz: gerçek gibi dayatılan yalanlar)
sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez. demiştir sokrates. dayatılan gerçeği olduğu gibi kabul etmek eleştirmemekten, gerçeği aramamaktan, sorgulamamaktan gelir.
sorgulayıp niye kafa yoralım demi ne uğraşıcaksın kafadaki fosforu tüketiceksin.
mahalle baskısının altında yatan sebep bile bu olabilir.
ama şu da var ki;
(bkz: alışmadık götte don durmaz)