bugün

televizyon kumandaları da şiddete olumlu cevap veren elektronik cihazlar kategorisinde yer alır. kumandanın modeli, yılı veya teknolojik seviyesi hiç önemli değildir, düğmesine basıldığında kanalı değiştirmeyen her alet için aynı prosedür uygulanır. öncellikle "pili bitmiş" bunun denerek lise 1 fiziğinden kalma bilgi kırıntılarıyla kumanda kıvılcım yaratma amacıyla farklı objelere sürülür. mevsim kışsa, bu yünlü bir kazak ya da battaniye olabilir, yünlü kumaşa ulaşılamayacak bir durumda ise son çare kumandayı saçlara sürtmektir. alet hızlı hızlı kafa derisine sürtülerek kıvılcım yaratılmaya çalışılır ve düğmeye basma işlemine tekrar edilir. eğer istenilen kanal değişimi olmuşsa rahat bir nefes alınır. ancak kumandada hala hareket yoksa b planina geçilir. burda amaç, son çare olarak görülen televizyonun yanına yürüyüp kanalı değiştirme aksiyonundan elden geldikçe kaçmaktır. dolayısıyla kumandaya kanalı değiştirecek son bir enerji verilmeye çalışılır, büyük bir ihtimalle de bu, kumandayı sert objelere (bkz: masa) (bkz: koltuğun kenarı) vurmakla gerçekleşir. sanki o vurmayla pilin dibinde kalan son enerji damlacığı da ortaya çıkarılıyormuş zannedilir; kişinin içine tüpün dibinde kalmış diş macununu sıkıp bitirircesine bir mutluluk dolar. en sonunda nefesler tutularak vurmak suretiyle yeniden canlandılılan kumanda tekrar ekrana doğrultulur... ve sonuç olumludur! her nasılsa kumanda şiddete cevap vermiş ve kanalı son bir kez değiştirmeyi kabul etmiştir. sevinçten gerinerek dizi seyretmeye devam edilir...
Buzdolabı. Yeminle söylüyorum vurunca çalıştı ibne. Mazoşist bi yapısı varmış bizimkinin.
(bkz: cep telefonu)*
tabi ki; http://www.youtube.com/watch?v=k37ovpdl30U
tüplü babaanne televizyasıdır vesselam.
eski televizyonlar.