bugün

aşağıdaki hikayeye dayanan bir söylenti:

Ünlü bilim adamının odasına çat kapı dalarlar

-Rauf bey son teorileriniz sayesinde artık bir dahi olarak anılıyorsunuz. Standart prosedürümüzü uygulamak için geldik.
-anlayamadım kimsiniz siz?
-biz başarısız gençlerin kendilerine olan güvenlerini arttırmayı misyon edinmiş kadim bir örgütün üyeleriyiz. Size sunulan listeden uygun bir çocukluk başarısızlığı seçmenizi rica ediyoruz. Basına vereceğiz.
-ya kabul etmezsem?
-Rauf bey lütfen. insanlığın çalışma azmini arttırmadaki en büyük etken bu tip haberlerdir. Einstein bu sorumluluğu üstlenmişti. Peki ya Beethoven? Gerçekten sağır olduğuna mı inanıyorsunuz?
-pekala, verin bakalım şu listeyi. Hmm.. Konuşmayı geç öğrenmek, matematikte başarısızlık, off bu saçmalıklarla uğraşacak vaktim yok, seçimi size bırakıyorum.
-iş birliğiniz için teşekkürler.

Ertesi gün ki gazete başlığı
"Şok haber! Dahi fizikçi Rauf Bilir'in küçükken oynadığı "solo testte" "beyinsiz" çıktığı öğrenildi"
bunu türkiye'ye indirgeyecek olursak tabii ki nedeni çarpık eğitim sistemimizdir diye haklılığını ispatlayabileceğimiz tespittir. dahi çocuğu sen en abidik gubidik bilgilerle doldurursan, uygulamalı, görsel, deneysel yöntemler kullanmazsan, tabii ki başarısız olur o çocuk. çocuğun işletim sistemine uymuyo ki senin eğitimin. çocuğun kafa bi milyon zaten, ona yaratıcılık lazım, doğru düşünmesi, yararlı mantıklı bilgilerle dolması lazım, tam filizlenicekken sen aptal saptal ödevlerle uğraştırıyosun çocuğu. ahh ahh kimler yok oldu, kurban oldu bu sisteme kim bilir?! niceleri oldu da, niceleri daha olucak hadi bakalım...