bugün

gariplikler ülkesinde yaşayan bir garip adamdır.

bu sabah şirkette çalışanlara "ekstra" iş çıkartmak konusunda çığır açma yeteneğinin, yılmaz temsilcilerinden olan işverenlerim "insan sarrafı" olduğum yalanı ile şahsımı pohpohladıktan sonra iş başvurularını inceleyip de bir kısmını elememi rica ettiler. vito carleone'nin, deyimi ile "reddedemeyeceğim bir teklif" olarak kabullendim durumu...

başladım cv'leri incelemeye(bu arada alım yapacaklarından da değil. maksat ofiste oturup da nescafe-gazete ikilisiyle çok samimi olmayayım)... elime gelen üçüncü başvuru formunda "hobiler" kısmında "durağa gelen ilk metrobüse binmek" yazıyordu. kahkahalar eşliğinde başvuruyu "olumlu" değerlendirilenler tarafına attım. eğlenceli insanları seviyorum sanırım...

sonra gün içinde de aklıma geldikçe güldüm. tâ ki öğleden sonra metrobüs ile seyahat etmem gerekene kadar. istasyona gelen üçüncü metrobüse zor sıkışabildim ve yarın ofise geçtiğimde ilk iş, eleman bu yetenek konusunda ciddiyse işe alınıp da terfi verilmesini önermek olacak.
bankaya iş müracatında bulunacak üniversite mezunu vatandaşın bir dosya kağıdına bir resim birde boş cd ataçlayıp getirdiğine şahit olmuşluğum vardır.
amerikan futbol liginde (nfl) oynamak için cv veren insandır.
ama inemiyodur, inebilse onla da övünecek piç.
köpeğin sahibini av tüfeğiyle vurmasıdır. * *
3 dil bilen insan kadar vasıflıdır. Yetenekli,kıvrak,zeki,tebrik edilesidir.
binebiliyordan ziyade "metrobüste oturabiliyorum" yazarsa şansını daha da arttıracak insandır.
aynı anda metrobüse hem binip, hem oturup, hem uyuyup, bunları yaparken bir yandan çantadaki laptop'u da koruyabiliyorsa hisleriyle, ceo yapılacak, cumhur ilan edilecek süpersonik bir insandır.*
güncel Önemli Başlıklar