bugün

2007 yılındaki tam bir chp zihniyeti rezaletine sebep olmuş seçimdir:

SEÇ, SEÇEMEM
- Seç
- Seçemem
- Seçeyim
- Seçtirmem
- Halk seçsin
- Olmaz
- Meclis seçsin
- O hiç olmaz
- Seçim normal zamanında olsun
- Hayır, erken olsun
- Tamam erken olsun
- Hayır çok da erken olmasın
- Peki ne olsun?
- Balık kavağa çıksın, cehenneme kar yağsın, o zaman olsun

Yahu bu AK Parti'de ne kadar yokuşa sürüyor bu işi. Bakınız halbu ki CHP ne kadar güzel yol gösteriyor. Laiklik var, demokrasi var, hukuk var, kanun var, TSK var, mahkeme var, Tandoğan var, Çağlayan var. Ama anası ağlayanlar da var.

ha bir de sandıkta birilerinin anasını ağlatacaklar var!
curcuna bizi bekliyor seçimi.
Şad olup gülmedim de eller içinde.
Soldu benim gülüm güller içinde.
(bkz: o anayasayi bir indir once)
Cumhuriyet rejiminin her türlü olanağının kullanıldığı bir seçememe, seçilememe seçimi.
abdullah gül ün ak partiden tek aday olduğu açıklanmıştır.
(bkz: abdullah gul un yeniden cumhurbaskani adayi olmasi)
kayıp 1 trilyon davası sonuçlanmadan kendini beraat ettiren bit zat ve bu zatın ne acıdır ki yıkmak istediği atatürk cumhuriyetinin cumhurbaşkanı olacağını bir düşünün. kimdir tüm bunların sorumlusu peki? herkes bunu kendine sormalı ve kendine pay biçmeli. 59. hükümet döneminde akp aleyhine başlatılan ya da yapmaya çalışılan anti-akp kampanyaları hep ters tepti ve akp ye oy olarak geri döndü. şimdi de istanbul da medya, ticaret... dünyasının kodomanlarının birleşip bir toplantı yaptığı ve akp nin yıkımı için yeni stratejiler geliştirdiği söyleniyor. şimdiki hedef belediye başkanlarının karalanmasıymış ve ilk sırada melih gökçek varmış vs. korkarım bu başlatılan saçma stratejilerde geri tepecek, böyle giderse ki rte bunu gerçekleştirmek, partinin dağılmasını, çatlamasını engellemek için cumhurbaşkanlığından bile vazgeçti, akp bir dahaki seçimde daha da ezici bir üstünlükle tek parti olarak meclise kurulacak. bana en acı gelen tarafta bu seçimlerde ve sonrasında akp ye oy veren, destekleyen medya, sanat camiası, halkın gözü önünde olan insanlar. bu insanlar o kadar izole bir hayat sürüyorlarmış ki meğer tüm türkiye yi o allı-pullu-güllü-dallı çevrelerinden ibaret sanıyorlarmış ve ülkenin diğer! kısmında yaşanılanlardan, hortlayan korkunç irticadan haberleri yokmuş. yazık. bir başka acı noktada bu durumun baş mimarının atatürk ün partisinin başında olan, adını bile anmaktan tiksindiğim kişinin olduğu. ve hala bu tiksinç insan artık sadece adı anlamlı kalmış olan partinin başında. bu nasıl bir hırssa, akıllara ziyanlık. sanırım türkiye hiç bu kadar kaypak, bu kadar şereften yoksun, bu kadar bencil bir dönemden geçmemişti. herhalde herşeye yeni baştan başlamak lazım, en baştan. anne karnından.

diğer taraftan şimdi geldiğimiz noktada ordunun sessizliğini sürdüreceği kesin, mecliste rejimin altını oymak için inceden çalışamalarına rahatça devam eder. ama beni asıl endişelendiren meclistekilerin kıvılcımını çakacağı fitili yakacak, hali hazırda bekliyen, kayseride, malatya da örneklerini gördüğümüz, 100 yıl öncesinde yaşamaya meraklı, ilimden bilimden nasibini almamış, bireysel iradeden yoksun olduğundan çook kolay gaza gelen ve kutsal kitabı, diğer kutsal olan herşeyi kendine öğretilen o kapkara zihniyete alet eden, haberleri takip ettikçe korkarım giderek çoğalan, o bağnaz topluluğun yapabilecekleri. işte o zaman kolayca temizlenemeyecek hepimizin! üzerine bulaşacakların günahı.