bugün

slave to the grind albümünde yer alan skid row parçası.

zoned out afternoon
let's catch "who's on top of whom"
tell it like it is
'cause it isn't anyway

much to my surprise
i caught it right between the thighs
my sweet little sister
was layin' me away

my jaw dropped dead to the table
she put my cool in shock
crack kills and blood spills baby
but psychos, dykes and transvestites
are on the choppin' block

oh no - i saw my baby
on the creepshow
out on - spillin' my guts on the news
oh no - i caught my woman
on the creepshow
hit me with a shovel 'cause i can't
belive that i dug you

she filled my boots with lead
was it something that i said
a picture paints a thousand ugly words

baby's acting tough
check out my fisticuffs
that's just what she deserves

i can't flip from the station
can't unplug what's done
her six-foot-deep temptation
she nicked my shin, and then
kicked me in,
and then she buried me for fun

oh no - i saw my baby
on the creepshow
out on - spillin' my guts on the news
oh no - i caught my woman
on the creepshow
hit me with a shovel 'cause i can't
belive that i dug you

my jaw dropped dead to the table
she put my cool in shock
crack kills and blood spills baby
but psychos, dykes and transvestites
are on the choppin' block
korku filmlerinin usta ismi george a. romero ile, korku kitaplarının usta ismi stephen king buluşursa ne olur? ortaya yer yer hicve de kayan ama sağlam çıkışlar yapan bir mini dizi olur!

adı da creepshow olur tabii...

beş öyküden - bir de ana hikayeyi sayarsak altı - oluşan filmde, despot bir babanın çöpe attığı, çocuğunun çizgi romanından taşan sayfaları izliyoruz.

father's day, the lonesome death of jordy verril, something to tide you over, the crate ve they're creeping up on isimli öykülerden oluşan 1982 yapımı filmde hal holbrook, adrienne
barbeau, leslie nielsen, ed harris ve ted danson gibi ünlü oyuncuların yanı sıra bir öykü de de alışageldiği üzre stephen king'in kendisi oynamakta...

öyküler ise, dediğim gibi, yer yer korku filmlerini hicvedecek kadar absürd, yer yer de ciddi manada gerilime kayacak kadar ciddi...

father's day, adından da belli olacağı üzre, babalar gününde öldürülen bir adamın mezarından çıkıp dehşet dolu dakikalar yaşatması üzerine kurulmuş.

the lonesome death of jordy verril, bir meteoru bulan fakir çiftçinin "yeşermesi"ni anlatıyor. ki o çiftçiyi de stephen king oynuyor. i̇lk defa bu kadar uzun süre kitabından aktarılan bir filmde oynayan king'i başarılı bulduğumu söyleyebilirim.

something to tide you over, kendisini aldatan karısı ve aşığından intikam alma arzusuyla yanıp tutuşan teknoloji düşkünü zengin adamın çok ilginç cinayetine dair bir hikaye sunuyor.

the crate, bir üniversite kampüsünde bulunan 1800'lü yıllara ait bir sandığın içinden çıkan bir yaratığı ve bu yaratığın bir profesörün intikam arzusunu tatmin etmesini anlatıyor.

they're creeping up on ise, benim de çok başarılı bulduğum bir öykü olarak, hamam böcekleriyle savaş halinde olan bir temizlik delisinin başına gelen olayları anlatıyor.

aralarında en çok "they're creeping up on"u gerçekten korku ve gerilim özelliklerine sahip bir öykü olarak nitelendirebiliriz. zira diğerleri daha çok belli bir dönemin korku unsurlarının harmanlanmasıyla oluşmuş olan öyküler. haa, bir de, bu öykülerin aktarılmasında çizgi romanlardan faydalanılması ise hiç kuşkusuz iki dala da meraklı insanlar için bulunmaz bir nimet niteliği taşıyor.

ana öykü ise, çizgi romanını çöpe atan babasına karşı son bir koza sahip olan çocuğu anlatıyor..
güzel, eğlenceli, biraz dandik bir kerli parçası. sözlerinide bulursam yazarım.
1982 yılı mahsulu senaryosu stephen king tarafından yazılmış, george a romero tarafından yönetilmiş olan abd yapımı film.
4 kısa hikayeden oluşan eğlenceli film.

bölümlerden birinde usta yazar stephen king'i aptal, sakar ve beceriksiz bir redneck rolünde görüyoruz, ve eserleri kadar oyunculuğuna da hayran oluyoruz..

yine şaşırtıcı bir rol leslie nielsen'dan geliyor. ismini daima kahkahalarya yadettiğimiz üstadı bu defa erol taş'a taş çıkartan bir kötü adam rolünde görüyoruz.

sonra son bölümde hep beraber kusuyoruz.