bugün

çilekeş, arabesk, hüzün! hepsi bu çocukta.

ha tamam coğrafya dersi diyerek, malumun ilamını yaptım. zira harita dediğin coğrafya dersinde kullanılır, belki en fazla kavimler göçünü anlatan beden eğitimi hocasi isteyebilir. zira o sene bedene tarihçi girmişti ve temsili kavimler göçünü canladırmıştık. savaşlar, açlık, kıtlık. tam iki hafta sürmüştü o ders. ilk iki hafta beden.

bu çocuğun sorunlarını şöyle bir ele alalım.

1. harita odasında, onlarca haritanın içinden doğru haritayı bulmak.
2. bulunan haritayı, kıvırmadan getirmek.
3. izohips ne ola ki?
4. biraz daha zamanı uzatıp, dersten fıyma çabası.
5. selin'in memeleri.

evet. çok da önemli bir çocuk değil ama içimizde. belki de yanıbaşımızda. entrymi bir güzelleme ile, bir potpori ile sonlandırıyorum:

nasip olsun en güzel aşklar bisse bisse,
galatasaray'a gelsin djibril cisse cisse.
Her ne kadar şuan bize saçma, gereksiz bir atraksiyon gibi gelse de, Lise yıllarında tarifi olmayan bir kutsal görevdi. çok zor bir görev üstlenmiş edasıyla Sınıftan ortalama 4-5 dakika ayrılıp, bahsi geçen harita bulunup tekrar sınıfa dönüldüğünde, bütün gözlerin sizde olması...O an sınıftaki bütün kızlara ben bir kahramanım bakışı...elde harita- ruhlarda kristof kolomb...
büyük risk taşıyan öğrencidir. zira yanlış harita getirildiğinde bütün sınıf karşısında salak yerine koyulabilir kişi.*
gelmez.
sınıfın ayak işlerine bakan öğrencidir. matematik dersinde de tebeşir getirmeye gider.
saf ayağına yatan akıllı öğrencidir. önce gider haritayı bulur, bir de yanlış harita tedarik eder. yanlış haritayı yanına alır, lisede sigara içilen malum yerlerden birini ziyaret eder. he ne kadar 5 dakika önce teneffüste içmiş de olsa oca dersteyken tellendirmek daha bir keyifli gelir bu çocuğa. sigara yarıya gelince, uygun şekilde bırakır, yanlış haritayı sınıfa götürür, "hoca şu da bu da vardı tereddüt ettim, bunu getirdim" der. hoca bakar, bu değil ötekini al gel der. bu arada gecikmesinin sebebini bu araştırma özelliğine bağlar. öğreni sınıftan çıkar, malum yere gider, beklerken son nefese yaklaşmış sigaradan bir fırt çeker. yanlış haritayı götürüp daoğru haritayı alır. gider sınıfa... sıra arkadaşının üstündeki kokuyu duyunca, "vay çakal" diyeceğini biliyordur. o bir halk kahramanıdır.
dersten iki dakika kaytarabilmek için neler vermeyecek olan öğrencidir.
yanlis harita getiren ogrencidir.diger derslerde tebesir,silgi getirir bu cocuk.
yeşil yol'da yürüyen insan gibidir. harita odası ile sınıf arasındaki o yolu sallana sallana tamamlar.
seçilmiş öğrencidir. zira okulu bi turlayıp haritayı alır ve öğretmene anca buldum der.
(bkz: ah lise yıllarım)
salaktır. yapınca kendini bi bok sanır ama bi bok değildir aslında.
iki ihtimal vardır sınıfın ya ineği yada adam olmazıdır inekse gıder onlarca harıtaarasından türkiye fiziki harıtasını bulur getirir ama adam olmaz gıder gelmez.
Haritayi bulamaz. geri donup haritayla ilgili ogretmenden daha ayrintili bilgi aldiktan sonra tekrar gider, egerki hoca tamam tamam sen gec yerine, olum sen kalk git demisse eger size gerizekali oldugunuzu kabul etmistir.
öğretmen tahtayı illa bu öğrenciye sildirtir.
o arayı bir sigara ile şenlendirecek, hoca kokuyu alırsa bir daha gidemeyecek öğrencidir.
ya çok çalışkan ya da çok haylaz birisidir.

istisnası olmaz.
aynı öğrenci tahta silmek konusunda da arkadaşlarına göre iyi bir ortalamaya sahiptir.
aynı zamanda tebeşir getiren öğrenciyle, aynı öğrencidir.
(bkz: gözümde canlandı anılar yine)
(bkz: duygulandırdın piç)
öğretmen masasının hemen önündeki sırada oturan öğrencidir.
herkes dersteyken koridorların sessizliğinde ermiş edaysıyla yürür bu küçük kahraman. zira bir öğretmene filan denk gelse neden derste olmadığına dair verecek okkalı bir cevabı vardır. Sınıfa döndüğünde hayatın yükü omuzlarımda edası görülmeye değer, takdire şayandır. Her kelimede gözlerini 86 kez kırpıştırır, 96 kez yutkunur velet.
sınıftan çıkılır şöyle bir tur atılır koridorda.. elinden geldiğince acele etmeyeye calısır ögrenci.
aklınca dersin yarısını boşa getirmek isteyen öğrencidir.