bugün
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması10
- selahattin demirtaş11
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur13
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük9
- her türk vatandaşına türkiye gezisi8
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri28
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi14
- ruh varsa neden görünmüyor13
- anın görüntüsü16
- arda güler12
- sevdiğiniz sözlük yazarları17
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz14
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması12
- okula bikiniyle gelen kız9
- sözlükteki erkek nüfusu9
- türklerin çok kolay devlet kurması12
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste24
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı13
- üstteki yazarla nereye gitmek isterdin8
- mesajın altlarda kalmış kusura bakma diyen kadın10
- karadeniz bölgesinde yaşamak13
- arkadaşlar bu alınır mı8
- buluşunca sürekli derslerden konuşan erkek8
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz16
- yemek yemeyi sevmeyen insan8
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor9
- nişanlı kalmanın saçma olması12
- icardi190513
- akp chp yakınlaşması12
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- beni özlediniz mi8
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri16
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım20
- maca sekiz10
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı8
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi9
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- kızılcık şerbeti dizisi12
bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bilen anlar anlamında bir sözdür.
----
Vaktiyle bir bilge öğrencisinin eline çok parlak bir nesne verip: Oğlum der, Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını öğren.
Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar. ilk önce bir bakkal dükkanına girer ve Şunu kaça alırsınız? diye sorar. Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir; sonra: Buna bir tek leva veririm. Bizim çocuk oynasın der.
ikinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği neneye ancak beş leva vermeye razı olur.
Üçüncü defa bir semerciye gidir: Semerci nesneye şöyle bir bakar, Bu der benim semerlere iyi süs olur. Buna on leva veririm.der.
En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce yerinden fırlar. Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden buldun? diye hayretle bağırır ve ilave eder. Buna kaç leva istiyorsun? Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz? Ne istiyorsan veririm. Öğrenci, Hayır veremem. diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar: Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim. Öğrenci emanet olduğunu anlatıncaya kadar bir hayli dil döker. Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi karışık düşünceler içinde geriye döner. Bir tarafta elindeki nesneye yüzünü buruşturarak 1 leva verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler.
Bilgenin yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından geçenleri anlatır. Bilge sorar: Bu karşılaştığın durumları izah edebilir misin? Öğrenci: Efendim, ne diyeceğimi bilemiyorum, kafam karmakarışık diye cevap verir. Bilge çok kısa cevap verir: Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bilen anlar ve onun değeri bilenin yanında kıymetlidir. *
----
----
Vaktiyle bir bilge öğrencisinin eline çok parlak bir nesne verip: Oğlum der, Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını öğren.
Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar. ilk önce bir bakkal dükkanına girer ve Şunu kaça alırsınız? diye sorar. Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir; sonra: Buna bir tek leva veririm. Bizim çocuk oynasın der.
ikinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği neneye ancak beş leva vermeye razı olur.
Üçüncü defa bir semerciye gidir: Semerci nesneye şöyle bir bakar, Bu der benim semerlere iyi süs olur. Buna on leva veririm.der.
En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce yerinden fırlar. Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden buldun? diye hayretle bağırır ve ilave eder. Buna kaç leva istiyorsun? Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz? Ne istiyorsan veririm. Öğrenci, Hayır veremem. diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar: Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim. Öğrenci emanet olduğunu anlatıncaya kadar bir hayli dil döker. Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi karışık düşünceler içinde geriye döner. Bir tarafta elindeki nesneye yüzünü buruşturarak 1 leva verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler.
Bilgenin yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından geçenleri anlatır. Bilge sorar: Bu karşılaştığın durumları izah edebilir misin? Öğrenci: Efendim, ne diyeceğimi bilemiyorum, kafam karmakarışık diye cevap verir. Bilge çok kısa cevap verir: Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bilen anlar ve onun değeri bilenin yanında kıymetlidir. *
----
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar