cemal süreya

kars

Öyle güzel ki ölürüm artık
Beyaz uykusuz uzakta
Kars çocukların da Kars’ı
Ölüleri yağan karda
Donmuş gözlerinin arası
Sen küçüğüm sımsıcak
Ne derler ona –bu kızakta
Boyuna türküler yakıyorsun ya
Sanki her türküden sonra
Hohlasan gök buğulanacak
Anla ki her durakta
Yok sınırları aşkın
O iyi yüzlü Tanrı
Beklesin dursun bizi
Kurduğumuz rahat tuzakta
Nasıl olsa yine bir gün
Döneriz bu yollardan geri
Senin bir elinde bir mendil
Diğerinde kuş sesleri...

Cemal Süreya

"seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum."

--spoiler--
ve sen sonunda bir gün çıkar gelirsin diye,
çok şeyin adı küçük yazıldı;
silinmez anlar vardır,
karşı konmaz özlemler,
ben şimdi ne istediğimi de bilmeden artık
bağırıp duruyorum ya, şurda,
sen yaz sonu ilan eden güzel keten,
güneşten yırtılmış caz, sen..
--spoiler--

Cemal süreya denilince sigarası gelir aklıma. Ve sonra kimse inandıramaz sigaranın zararına. En çok onun elinde anlamlı ve en çok ona yakışan şair.

" ..
ben ne kadar öbür çiçekleri denesem,
seninki gül oluyor aralarında.."

cemal süreya.

Gülcemal vapurunu hiç görmedim ama
Tanıdığım Cemal Gül idi.
-Sunay AKIN

'birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!'

insanı varlığını bile bilmediği duygulara sürükleyen şairimizdir.

"fotoğraf çektirmek için yan yana gelmiş iki nesne değiliz biz
güvercin curnatasında yan yana akan iki güverciniz
mesafeler birleştirdi bizi bir de sözler
razı olma hiçbir sessizliğe"

Onunla aşkımız, o diyorum ona, bir kez söylenmiş ve istense de bir daha geri alınamaz kırıcı sözler gibiydi.

"sevda sözleri" okunmalı.

'..
bi çocuk yeşil örtüyü çekiverdi
hızla geçen otobüslerin ardında benzeşmek
keşke yalnız bunun için..'

adını sol framede görünce iki mısra şiirini yazmadan gecemediğim şair .

iyi anlarında sesin kalınlaşıyor
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

facebook sayesinde geçte olsa geniş kitlelere ulaşmış abimiz.

Sana rastladığım gün susuzdum, yalnızdım. Bir çırpıda içtim gözlerini.
cemal süreya

Herkes az buçuk sarhoş, herkes bir şeyler söylüyor ama yalnız ikimizin sözcükleri sarmaş dolaş.
cemal süreya

'Ayran gönüllü olduğunu benden başka kimse düşünmüyor mu?' diye düşünmeme sebep olup beni yalnızlık duygularına gark eden adam.

--spoiler--
Anıları düş olarak yeniden kurardım.

--spoiler--

ikinci yeni icinde siiri en oznel olan ve kendisi de en ozel olan sair. diger butun sairler, ki yalnizca ikinci yeni olarak degil, evet ust gerceklik barindirirlar ama anlasilirdir az cok anlatilmak istenen. gel gelelim ki konu cemal sureya olunca o siirlerini bizzat aciklasa ben bunu anlattim diye; reddeder ben bunu anladim derim. siirin zaten olmasi gerekenidir bu fakat en guzel yapani, en acik secik ortaya koyani benim fikrimce tam da bu adamdir, cemal sureya'dir.

cemal sureya... ayni zamanda yasamadigima en cok sukrettigim insan. zira hayli zor olurdu onun pesinde aptal asik olmak. epey sert bir ask olurdu benim icin, aradaki bunca zamanla bile dizeleri hala beni heyecanlandiriyorsa.

Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...
Üstü kalsın...

Diyecek kadar hayatı ti ye alan büyük şair.

Özledim.. Söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin.
ne kadar da güzel söylemiştir şair,süslü sözlere gerek duymadan o özlemi bütünüyle içinde hisseder insan.
evet ben de özledim,hem de çok.

" üşüdüysen söyle sevgilim, seni bir kat daha seveyim... "

sözünün sahibi şairdir.

her zaman, başlıklar'da görünce değişik olduğum şair.
nedense girilen bütün yazılar güzel onun hakkında.
hepsini istisnasız beğeniyorum sanırım.

"alevdir çünkü benim şiirim"
"hayatın alev halidir"

59'dan bu da işte..

bütün bir gün derin suları kolladı şunun için
bir çoban mevsimini geçirmek için saçının billurundan
üç kulesi altı şairi sayısız minareleri
ve yer yer uçuklamış kıyılarıyla
bu kent bütün bir gün. hadi gidelim.

o senin bir türlü belleyemediğin
kuştur. bir türkünün hallacında dağılmış
keçedir. onu doğuda nehirlerin kaynaklarına basıyorlar
balkondur. en bencil sarmaşığa çekilidir tetiği
lekedir. eski frikya üzümünden inansız menekşeden
taştır. bizansın yıkılışını kibirle sürdürmektedir
çocuktur. babasınınkine benzer annesinin yüzü
çünkü mutlu istanbul kadını alır erkeğinin yüzünü
çünkü daha dün dört tarafından çekiştirilmiş utancınla
şiirime güvenli bir barınak aramıştın

ince parmaklarıyla
aralamaya çalışırken kederini
sen yitip giden aşkta

senin kahkahanın boğumunda
söz temiz değil.

adını arama kutusuna yazdığımda, bilgisayarın bile 1 dk.lığına takıldığı şair.

anlıyor işte makina, şiirden!