camel ın dayanılmaz cazibesi

diğer tüm sigaraların camel'dan farklı olduğunu kabul etmektir.

henüz çocuktum, elime hiç sigara almamıştım, arkadaşlardan içiyordum arada ama öyle içe çekme falan da yok. yıllar geçti sonra, birgün hava yağmurlu, deli gibi yağmur yağıyor falan, markete peçete almaya girdim. gözüme camel çarptı. sonra dedim ki lan bi paket camel alıyım içime de çekmem. geçtim boğaz kenarına, tam da iş saati bir allahın kulu yok, zaten o yağmurda dolaşana da deli derdim bizzat kendim. ilk sigaramı yaktığımda dedim ki oha lan, süper. ondan sora yıllar geçti tabi, hala camel hala camel..

sonra bana yine vahiy geldi sigarayı bırakmaya karar verdim. 3.5 ay sonra bir markete geçtim, gözüme camel ilişti. aşk nasıl bir şeyse, camel ona zevk katan şey, ya da yalnızlık neyse, camel da o. * diğer sigaraları deneyim dedim bırakırım o zaman falan. değişik değişik sigaralar içtim, dedim ki bunlara vereceğim parayı camel'a vereyim.. sonra camel aldım, ilk fırt, ah ilk günkü gibi. seks sonrası keyfi, sloganlaştırdım. camel, after sex diye..

şimdi gecenin bi vakti, içtikçe içilesi tek sigara.. keyfin doruklarına ulaşmaktan bıkmayacaklar için tekrar söylüyorum;

(bkz: after sex camel)

sigaranın seksi olmasından dolayı mıdır nedir tatlı gelen cazibedir.

subliminal message barındırdığı için varolduğu zannedilen cazibedir.

yeni açılmış pakedin kokusunun içmekten daha az zevk verdiği cazibe. her zaman o leş gibi bıraktığı koku çekilmiyor o ayrı.